Halil: Esin açıklayabilirim
Esin: Bok açıklarsın, sik kafalı
Halil: Hey hadi ama haksızlık ediyorsun
Esin: Hiçte bile, Burnley'e mi gidiyorsun nereye gidiyorsan git
Halil: Bak Esin açıklayabilirim
Esin: Açıkla lan
Esin: Bak kaldın öyle gerizekalı, bir daha karşıma çıkma Halil
Son dediğimle birlikte aniden onun evinden çıkmıştım ve kendi evime gitmek istemiyordum o yüzden Kerem'e gitmeye karar verdim.
*telefon konuşması*
Esin: Alo Kerem
Kerem: Esin ne oldu iyi misin?
Esin: Şey evdeysen ben sana gelsem olur mu?
Kerem: Esin iyi misin?
Esin: Kerem, anlatacağım. Evde misin?
Kerem: Evdeyim
---
Telefonu kapattıktan sonra Kerem'in evine doğru yola çıktım. Ne zaman akmaya başladığını bile bilmediğim gözyaşlarım kurumuştu. Keremle Halil ne yazık ki birbirine yakın oturuyorlardı o yüzden yol da kısa sürmüştü. Bahçe kapısından içeri girip evin ana kapısına doğru yürüdüm. Kapıyı tıklattığımda hemen açılmıştı. Kerem beni öyle görünce kaşlarını çatmıştı, eliyle yol verdiğinde salona geçtim.
Kerem: Anlat bakalım ne oldu?
Esin: Biraz sonra anlatsam olur mu?
Kerem: Olur, su ister misin?
Esin: Olur
Kerem su getirmeye gittiğinde ben de koltuğa uzanmıştım, suyu getirip önümdeki sehpaya bıraktı. Bir süre daha yattıktan sonra oturur pozisyona geçtim, sanırım 10 dakika kadar bir süre geçmişti.
Esin: Kerem anlatıyorum
Kerem: Tamam
Olanları detaylı bir şekilde anlatırken Kerem'in yüzü şekilden şekle girmişti
Kerem: Hey Allahım nasıl olur böyle bir şey ya. Benim haberim yoktu, sadece Burnley'e gitme ihtimali olduğunu biliyordum. Altında böyle bir etken de yatıyormuş demek ki
Esin: Açıklamak istedi, izin vermedim. Zorladı, o zorlayınca açıkla dedim açıklayamadı ben de sonra sana geldim
Kerem: Bir daha görüşme onunla Esin, ondan daha iyi insanlar var
Esin: Neyse boşverelim şimdi Halil'i. Bizim takımın transfer hareketleri nasıl gidiyor?
Kerem: İyi iyi sağlam isimler var, gidenler var. Berkan geri dönüyor
Esin: Nico?
Kerem: Daha haber yok ama döner diye düşünüyorum
Esin: Allahım inşallah ya
Kerem: Aç mısın
Esin: Yok ya hiç yemek havamda değilim, uyku bastırdı bana kalkayım ben artık
Kerem: E kal burada?
Esin: Yok senin antrenmanın vardır yarın hiç şey yapmayayım rahatça uyu sen de. Hadi ben kaçıyorum Kerocuğuum
Kerem: Görüşürüz Esinsesin
Esin: Ya Kerem ya Esinsesin mi?
Kerem: Kardeşim öyle deyince gülüyordun ama
Esin: Çünkü küçüktü ve konuşamadığı için öyle diyordu
Kerem: Aynı ben
Esin: Evet evet ne demezsin, hadi neyse görüşürüz tekrardan
Kerem: İyi geceler
-Kerem'in Ağzından-
Nicolò Zaniolo arıyor
Nicolò: Kerem abi, ben arıyor hep
Kerem: Anca müsait olabildim, Esin yeni gitti
Nicolò: Ne oldu ona?
Kerem: Halil ve o
Nicolò: Ayrilmiiş?
Kerem: Ayrilmış kardeşim
Nicolò: Ben geliyor geri, o üzgün?
Kerem: Evet ama sinirli daha çok
Nicolò: Oh amore mio, ben de sinirli
Kerem: Sen iyi öğrenmişsin Türkçe (arkadaşlar bunlar benim hayaller)
Nicolò: E ben çalişmak her gun
Kerem: Gerçekten mi?
Nicolò: Sì, ben bugünu bekledi
Kerem: Kız üzgün ama çok sevinmesen?
Nicolò: No ben ona üzüluyor sadece sevmiyor erkek olanı ona mutlu
Kerem: Erkek olan kim be
Nicolò: Ben söyleyemiyor adı sen gülüyor
Kerem: Tamam tamam kesin geliyon?
Nicolò: Ben Nicolò, geliyor
------
nereyeeee gider bu hikaye
vote atin optum bay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
back to black - nicolò zaniolo
Fanfictionsen benden gitmişsin, zaten benim değilmişsin ben de senden gittim, aslında ben hep senindim ama şimdi bana gelsen koşa koşa gelirim -blufloes-