4. -smut-

797 25 125
                                    

Bu bolum boyle olucak uyarsa hepsini oyle yaparim
Artık karşımda Seungmin'in evi vardı. Bina değildi. İşinden iyi kazanıyor olmalı.
Pfft. İş dediğim öğretmenlik. Ne kadar kazanıyor olabilir ki? Bunun için mafya falan olmak gerekir.

Arada bir yavaş adımlar atıyordum kapıya doğru. Tam karşısında durup derin bir nefes aldım. İçimden bir dua okuyup kapıyı tıklattım. Saniyesinde açılan kapıyla, kapıyı açan Seungmin'e garip şekilde bakmamı sevmiş görünüyordu kendide.

Kolunu içeriye uzattıktan sonra adımımı attım içeriye.
-güzelmiş ha

Sırıttıktan sonra kapıyı kapattı.
-sen daha güzelsin bebeğim.
Güldükten sonra ceketimi çıkartıp askılığa taktım.
-şaka maka cidden güzel ev.
-sağol. Geç?

Kafamı sallayıp salona yavaş adımlar atmaya başladım. Oradaki koltuğa oturup telefonumu çıkarttım.

Karşıma geçip kendisine bakmamı sağladıktan sonra sırıttı.
-bir tur atar mıyız?
-hmh.. ne anlamda?
-ah, hadi ama ne olduğunu biliyorsun.

Kucağıma oturmasını beklemiyordum evet.

Hafif hareketlendi. Hareketleri hızlanırken kafamı arkaya yasladım.
-aghh.. cezbedici.
-hmh. Senin gelme amacın neydi hatırlıyor musun?
-arsızca inlemek.
-aferin..

İçimde çok sert bir şekilde hissedeceğimi biliyordum. Abartmasından korkuyordum.
-abartmazsın değil mi?
-orası bana kalmış.

Üstümden inip beni tek hareketiyle kucağına aldı ve odasına doğru adımlamaya başladı.
-çok acımayacak, bence.

Hiç beklemeden kolumu boynunun arkasına dolayıp kafamı boyun girintisine gömdüm. Sakin nefesler alıp vermeye çalışıyordum ama pek işe yaradığı söylenemezdi.
-beni mi kokluyorsun sen?
-h..hayır. sadece sakinleşmeye çalışıyorum.
-hm, güzel. Bu kokuyu en ağır şekilde duyacaksın birazdan.

O ağır çilek kokulu feromonlarından bahsediyordu tabii.
-ah, hayır! Cidden çok zorluyor ve azdırıyor.

Beni yatağına bırakmıştı bile.
-soyun miniğim.

Dediğini yapıp gözleri önünde tamamen çıplak kalana kadar soyundum. Oda beni zevkle izlemişti.
-evet, güzel..

Kendisi ise sadece tişörtünü çıkartıp üstüme çıktı.
-hey, haksızlık ama.
-ney haksızlık?
Gülüp altını gösterdim.
-sende soyun. Tamamen.

Seungmin hızlıca eşofmanını da çıkartıp tekrar üstüme çıktı.
-yeter mi?
-hmm..

Dudaklarıma yaklaşıp sırıttı.
-bundan sonrası çok acı olabilir..
-agh.. yarınlar yokmuşcasına bile sikebilirsin beni.

Seungmin gülüp dudağıma bastırdı kendi dudaklarını.

Alt dudağımı dişleri arasına alıp emmeye başladığımda bende üst dudağını devraldım. Ağzımdan kaçan hafif inleme seslerini duydukça sırıtıyordu.

Dudağımdan ayrıldığında üstümden indi.
-bak güzelim.. benim birkaç, fantezim olabilir? Denememi ister misin?
-olabilir.

Seungmin ayağa kalkıp çekmeceye yöneldi. Oradan herşey çıkabilirdi.

Çekmeceden uzun bir takma kuyruk çıkarttı.

Korkmuş gözlerimle beni gördüğünde güldü.
-sakin ol.. geçenki kadar acımaz. Emin olabilirsin.
-p..peki.

Seungmin yanıma kadar gelip kuyruğun ucuna biraz kayganlaştırıcı sürdü ve bacaklarımı araladı.
-üstüne de güzel birşeyler giydirsem olur.
-ne gibi şeyle-.. AH!

𝙊𝙙𝙖𝙢𝙖 // 𝙎𝙚𝙪𝙣𝙜𝙄𝙣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin