Hemen sevgilimin yanına koşarak gitmiştim, onun için o kadar endişelenmiştim ki onu kaybedeceğim düşüncesi delirtmişti beni.
Jungkook'u odaya çoktan getirmişlerdi bende baş ucunda gözlerini açmasını bekliyordum. Bizimkiler içecek bir şey almak için gitmişti. Sevgilimi o şekilde gördüğüm için gözlerim doluyordu arada.
Ben uyanmasını beklerken annesi birden odaya girdi beni gördüğü an delirmişti. "Senin burada ne işin var? Jungkook'tan uzak dur demedim mi sana ben." Üstüme gelerek konuşuyordu. "Hepsi senin yüzünden değil mi? Oğlum senin yüzünden bu halde."
"Jungkook ve ben birbirimizi seviyoruz ondan ayrı kalamam o da benden ayrı kalamaz. Bizi ayıramazsınız bayan jeon bunu anlayın lütfen."
"Bu konuyu sonra konuşucaz ilk önce jungkook uyanıp iyileşsin. " Telefonunda birini arayıp dışarı çıkmıştı ve bende onu dinlemek için kapının arkasına durup onu dinlemiştim. Evet yanlıştı ama bir tersliğin olduğunu düşünmüştüm. Arkası bana dönük olduğu için beni göremezdi.
Telefonda aradığı kişiye bağırarak konuşmaya başlamıştı. "Sana yanındaki adamı vurmanı söylemiştim oğlumu değil. Boşuna mı para verdim ben sana. Seni mahvedeceğim anlıyor musun beni? Oğlumu vurmanın bedeli ağır olucak."
Telefonu kapıtacağı zaman hemen içeri geri dönüp yerime oturmuştum, şuan o kadar şaşkındım ki yani bayan jeon beni vurdurmak mı istiyordu? İlişkimizi biliyor muydu?
Bunu Jungkook'un bilmesi gerekiyordu ama biras iyileştiği zaman ona söylemeliydim çünkü şuan aklını böyle şeylerle yormaması gerekiyor.
Çoktan 2 saati geçmişti ve hâlâ jungkook uyanmamıştı. Uykusunda adımı sayıklamaya başladığı zaman hemen ayaklanıp yanına gitmiştim. "Burdayım güzelim yanındayım lütfen uyan artık. " Saçlarını okşayıp küçük bir öpücük yavaş yavaş aralamaya başlamıştı.
"Taehyung." Adımı duymamla hemen sevgilime doğru bakmıştım. "Sevgilim sonunda uyandın." Saçlarını okşamaya devam ediyordum. "Bir şeyin var mı senin? " Bu haldeyken bile beni düşünüyordu.
"Haline bir bak jungkook önemli olan ben miyim ve benim bir şeyim yok güzelim. Seni kaybedeceğimi sandım."
"Ben Jeon Jungkook'um unuttun mu? Bana kolay kolay bir şey olmaz." Diyerek gülümsemeye çalışmıştı ama gülmeye çalışması ile acı içinde inlemesi bir olmuştu.
"Kendini zorlama güzelim, zaten 3 güne taburcu olucaksın." Diyip küçük bir öpücük kondurdum dudaklarına. "Ama bu çok kısaydı." Dudaklarını büzüp bana bakmıştı.
"Mızmızlanma jungkook hastasın daha iyileşince bol bol öperim seni." Dediğim şey ile gözlerini devirip konuştu. "Hasta olduğum beni öpemiyeceğin anlamına gelmiyor. Neyse öpme zaten istemez."
Dediği şeyden sonra yüzünü diğer tarafta çevirip bana bakmamaya başlamıştı. Hastayken bile bana trip atmayı beceriyordu. " Tamam trip atma güzelim özür dilerim." Yüzünü bana doğru döndüğünde tekrardan dudaklarına öpücük kondurmak için ona yaklaştım.
Dudaklarımızı birleştireceğim sırada kapı sesi ile hemen geri çekilmiştim. "LAN ÇOCUK UYANIR UYANMAZ ONUNLA ÖPÜŞMEYE Mİ ÇALIŞIYORSUN."
Jin hyung bağırarak konuşmaya başlamıştı."Kendisi onu öpmemi istedi yalnız." Jin hyung tekrar konuşacağı an yoongi hyung konuşmuştu. "Lan bir durun jungkook uyanmış görmüyor musunuz? Birde konuştuğunuz şeye bakın ya. "
Hemen Jungkook'un yanına gidip jungkook ile konuşmaya başlamıştı yoongi hyung. "Nasılsın minik tavşan ağrın çok mu?" Diyerek saçlarını karıştırdı Jungkook'un. "Ya hyung iyiyim ben ve saçım hep bozuldu ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My spoiled baby
FanfictionZengin bir ailenin şımarık ve kendini beğenmiş çocuğu olan Jeon Jungkook ve yeni hizmetçileri olan Kim Taehyung Jungkookun istediği her şeyi yerine getirmek için hazırdı