Blue, red... purple! -JJK AU-

pilot chapter

Kitap saçma olacak, buna hazır olun. Lanetli enerji diye birşey de yok zaten anlamışsınızdır. Sadece ergen lise çocuğu olacaklar.

Jujutsu lisesi öğrencileri, yine öğrenci elbet fakat öğretmenler için mükemmel bir yerleştirme hazırladım. Okurken göreceksiniz.

Ve evet... 4 Brother AU söz konusu yani Sukuna, Itadori'nin abisi.

Evet saçma. Evet.

Fakat şimdi pilot bölümünü okumanız gerekiyor, iyi okumalar :).

______

Sabah güneşi yavaş yavaş yüzüne vuruken, siyah saçlı oğlan yavaş adımlarla okuluna doğru yürüyordu bir yandan da daha uyanmamış olan Japon halkının sessizliğinin tadını çıkarıyordu. Okulu saat 9 da başlamasına rağmen, evinden 7 da çıkan bir dengesizdi ama ona göre kesinlikle bu güzel sessizlikle doğan güneşi izlemek için değerdi. Her zaman böyle olması için dua bile edebilirdi.

Ona kalırsa evden daha da erken çıkabilirdi, ama en sevdiği kahveci saat 6 da açıldığı için bu kadar geçe kalıyordu.

Sabah kahveciye ilk giren kişi her zaman oydu, onlar da buna alışmıştı. Son bir yıldır böyleydi en azından. Bugün 2. Sınıfına başlıyordu, cehennem adı altında tuttuğu lisede. Durun durun, o kesinlikle cehennemin kendi okulundan daha iyi olduğunu savunuyordu. Bunu size kolayca da kanıtlayabilir, ne de olsa tam şizofren. Öylesin değil mi?

"Hoşgeldiniz tekrar, Megumi-san her zamankinden değil mi?"

Sabah dalgınlığını bölen kasiyere baktı, uzun süre duraksadı ve beynini tepki vermeye hazır etti.
"Evet, bir tane sıcak Americano lütfen."

Kadın güldü. "Bu devirde hem sıcak kahve içen, hemde sert içen tek kişi olabilirsiniz. Hele bu yaşınızda, insanlar ve özellikle gençler genellikle tatlı şeyleri istiyor."

Bende tanıyorum öyle birini ama kendisi 28 yaşında koca bir dana. Diye içinden geçirdi. Sonra kafasını salladı.

"Onlar sadece içtikleri şeyleri kahve zannediyor."

Kahvesini alıp iyi günler dinledikten sonra kaplumbağa temalı yürüyüşüne devam etti.

Ah Tanrım, bu kahveyi seviyorum...

Yürüyüşüne kaplumbağa temalı yürüyüş diyordu çünkü; hem olabildiğince yavaş yürüyordu, hemde derin derin düşünüyordu. Bazen kendini düşüncelerine öyle delicesine kaptırıyordu ki kendini olması gerektiği yerden bir otobüs yolu uzakta buluyordu.

Şimdi ise derdine yanması gereken konu, yeni açılan okuluydu. Geçen sene aslında kendisi için o kadar absürt değildi. Fakat 2. Dönem okula gelen yeni kişiler, hayatını bambaşka bir yere sürüklemişti.

Kendisi, çok arkadaş canlısı değildi ya da atılgan ama yine de arkadaş edinmede sıkıntı yaşamıyordu. İlk dönem Yuta ile yakın bir arkadaşlığı olmuştu -kendisi ile çok ilginç ve paranormal olaylar yaşamıştı ama yazar bu olayların geçtiği bölümü sonraya saklamak istiyor- ve bu arkadaşlığı, Yuta'nın mega sosyalliği yüzünden başka kişilerle tanışmasına vesile olmuştu. Toge inumaki, kendisini anlayan tek kişiydi ona göre. -Toge içinde öyleydi ama Toge, birkaç travmasından dolayı sadece nigiri malzemeleri ile konuşabiliyordu.-

Ve birde maki vardı, maki ile ikizi... Onları çok uzun zamandır tanıyordu hem aynı ortaokulla gitmişlerdi hemde biraz akrabalık bağları vardı.

Miwa -Megumi onu 'bok olsa daha çok işe yarardı' olarak tanımlasada yine de iyi arkadaşlardı. En azından ona notlarını veriyordu (satıyordu).-