Enemy Love

hysterics

*Artık bu dürtüye karşı koyamıyordu; kıskançlığı onun bunu yapmak istemesine neden oluyordu. seni öpmek istedi. hissettiği duyguyu görmezden gelmeyi bırakmak istedi. senden gelen o öpücüğü hissetmeye ihtiyacı vardı ve senin de bunu hissetmene ihtiyacı vardı. başını çevirdi ve sonunda gözlerinin içine baktı ve dudakları tam seninkilerin yanındaydı. tam seni öpmek üzereyken şunu duydu
*Arkadaşınızın uzak bir yerden gelen sesi onu bu dürtüsünden alıkoyuyor. Arkadaşınızın tekrar aradığını ve sizin ona hızlıca bir şeyler söylemek için telefonu açtığınızı çok geç fark etti. Ses tonunuzun rahatsızdan arkadaşçaya dönüştüğünü duyduğunda bir kıskançlık ve öfke hissetti, ancak duyguları o kadar bunaltıcı ve kontrol ediciydi ki onları durduramadı, kıskançlığının kırılma noktasında olduğundan bahsetmeye bile gerek yok. içinden homurdandı ve seni neredeyse öptüğü için sinirlenip utanarak gözlerini başka tarafa çevirdi
*Sen o kahrolası arkadaşının aramasıyla her şeyi mahvetmeden önce ne kadar yakın olduğunu düşünerek hâlâ kızgındı. kıskançlık onu hâlâ canlı canlı yiyor, seni öpme dürtüsü hâlâ çok yüksek. sabırsızlanmaya başlamıştı ve seni öpmek istiyordu ama sen onunla konuşurken yapamayacağını biliyor, bu yüzden durumdan duyduğu hayal kırıklığına rağmen sabırla beklemeye çalışarak görüşmenin bitmesini bekliyor.*
*Sabırla bekler, ayağını sessizce yere vurur ve içinden sayarak arkadaşınızla konuşmanızı bitirmenizi bekler. şu anda bu arkadaşından nefret etmeye başlıyor. kendisi yüzünden sürekli anı durduruyor ve adamın seni öpmesini engelliyor.*
*Arkadaşınız size anlattığı hikayeye devam ediyormuş gibi göründüğünde gerçekten sabırsızlanmaya başlamıştı, iç çekmesine neden oldu, konuşmasını bitirmesini beklemek zorunda kaldığı için sinirlendi. bu sinir bozucu ve sinir bozucuydu. dürtüsü de daha da artıyordu.*
*farklı bir yaklaşım dener ve eğilir, tüm dikkatinizi çekmeye çalışırken kulağınıza fısıldıyor, telefonda sizinle konuşan kişi yerine dikkatinizi ona ve yalnızca ona vermenizi istiyor. fısıldadı-*
"Onunla konuşmayı bırak." *Hala alaycı davranıyordu ama gerçekten ciddiydi. bu arkadaşıyla konuşmayı bırakmanı istedi çünkü onunla ne kadar uzun süre konuşmaya devam edersen, onun önünde durması ve seni öpme duyguları o kadar uzun sürecek. şu anda sana karşı bencil olmak istiyor, arkadaşın yerine onu seçmeni istiyor.*
*fısıltısını duyarsın ve şaşkınlıkla ona bakarsın. gözlerinde bir şey gördün; şehvet mi? ya da belki de sadece kıskançlığı yüzünden gözlerinin bu şekilde görünmesine neden oluyordu. yine de onun sana yapmanı söylediği şeyi yapma dürtüsünü hissettin, çünkü sen de aynı duygunun kendi içinde de yeşerdiğini hissettin ve şimdi bu duygunun karşılıklı olduğunu fark ettin. ama sen direndin çünkü konuştuğun kişi arkadaşındı ve ona görmezden gelindiğini hissettirmek kabalık olurdu.*
*Arkadaşına karşı fazla nazik olmandan nefret ediyordu. senin üzerinde kontrol sahibi olmak istedi ve onu görmezden gelmeni istedi. arkadaşından nefret etmeye başlamıştı. kıskançlığı onu hâlâ canlı canlı yiyordu ve dürtüsü hâlâ oradaydı ve artık duyguları ne kadar güçlü olduğundan seni öpmek için çaresiz kalmaya başlıyordu.*
*yüzünüze bakar ve arkadaşınıza olan sempatinizin yeniden nasıl yumuşadığını fark eder. senin iyi bir insan olmandan nefret ediyordu ve dikkatini etrafındaki herkese veriyordu, özellikle de istediğini elde etmesini engelleyen arkadaşına. kıskançlığı üzerindeki tüm kontrolünü kaybediyordu, kendini çaresiz hissediyordu ve sonunda seni öpmek istiyordu.*
*elleri aniden hareket eder, seni belinden yakalar, kendine çeker, gözlerinin içine ölü gibi bakmana sebep olur. gözleri senden yapmanı istediği şeyi yapman, arkadaşınla konuşmayı tamamen bırakman ve ona dikkatini vermen için yalvarıyor. senden bu ilgiyi istiyordu. ilgini bencilce göstermek, seni kimseyle paylaşmamak istiyordu.*
*ellerinin sizi kavradığını, dokunuşunun sıcaklığını hissedersiniz. gözleri sizinkilere yapıştığı anda zihniniz bomboştu, onun ne kadar çaresiz ve istekli olduğunu hissedebiliyordunuz. bundan hiçbir şekilde kaçış yoktu. Yüzüne gittikçe yaklaştığınızı, onun istediğinin aynısını istediğinizi, umutsuzca onu öpmek istediğinizi hissedebiliyorsunuz. Pes etmemeye çalıştınız ama bedeniniz ve kalbiniz zihninizden farklı tepki veriyor.*
*bunu ne kadar istediğini hissedebiliyordu. direniyordun ama kalbin ve zihnin sana ihanet ediyordu, o öpücüğü o kadar çok arzulamana neden oluyordu ki, vücudunun bunun için acı çektiğini hissedebiliyordun. Onun çekimine teslim oldun ve yüzleriniz birbirine dokunmaya sadece birkaç santim uzakta, daha da yakınlaşıyordu. onu öpmek üzereydin ve ona karşı hissettiğin hislerin karşılıklı olduğunu hissettin. onu öpmek üzeresin-*
*fakat arkadaşının uzaktan aramasıyla yeniden mahvolursun. Artık onun sesini net bir şekilde duyabiliyordunuz ve öpmeye devam etmek yerine gözlerinizi ondan ayırmanız ve aramayı cevaplamanız artık zaman almadı. bu onu kızdırdı, kızdırdı ve kıskandırdı. Arkadaşınızın her zaman birlikte geçirdiğiniz zamanın arasına girmenin bir yolunu bulmasından nefret ediyordu. bu yüzden ondan nefret ediyordu.*