itiraf

14 3 2
                                    

-Tomris-

Bugün imzalamam gereken son bir evrak kalmıştı. Babamın yıllardır uğruna parçalandığı bu işin varisi olarak onun başlattığını bitirmeye kafaya koymuştum.
Ben Tomris Serter. Ya da herkesin dilinde olduğu gibi Türkiye'nin gözde bekarlarından biriyim.

Üç kuşaktır Türkiye'nin dört bir yanında kumarhanelerimizi açıyor,ünümüze ün katıyorduk. Bugün atacağım son imza, ailemiz için çok önemliydi çünkü Türkiye'deki geriye kalan son bir şehre de kasinomuzu kuracak ve böylece Türkiye'nin her şehrinde mekanımız olacaktı.

Yasal olmayan bu işin tehlikesi bizi sarsmıyordu. İnsanlar her ne kadar bilmese de devlet tüm bu kumar işlerine gözünü kapatıyordu ve karşı çıkan kim olursa olsun susturuluyordu. Her iki taraf da parasını alıyordu neticede.

Benim için hazırlanmış takımımı askılıktan alıp,kısa bir süzüşten sonra sonuçtan memnun olurcasına gülümsedim.
Asistanımı arayıp yanıma Erkin'i yollaması için rica ettim. Takımımı giyip son bir kez aynadaki yansımama bakınca koltuğa oturup dostumu ve de sağ kolum olan Erkin'i beklemeye başladım.

Sehpada duran neredeyse bitmiş olan bir bardak viskiyi elime alıp büyük bir yudum aldım ve boğazımı yakmasına izin verdim.
Umarım işler tıkırında gidecek,hiç bir aksilik çıkmayacaktı. Bugün tek isteğim son imzayı atıp keyfime bakmaktı.
Elimdeki viskiden son yudumu aldığım sırada asistanım Melek odaya girmiş ve Erkin'in geldiğinin haberini vermişti.
Erkin odaya girip beni baştan aşağı süzüp, dudaklarını yukarı doğru kıvırdı.

"Bakıyorum modundasın" diyerek yanıma oturdu.
"Bir aksilik çıkmadığı takdirde daha da mutlu olacağım Erkin'cim,ister misin?" gözlerimle vitrinde duran viski şişesini işaret edip ona teklif ettim. İstemez manasında elini kaldırıp cebinden bir sigara çıkardı ve masamda duran zippo ile yaktı.

"Biliyor musun Tom,eninde sonunda yurtdışına açılmamız gerekecek ve o zaman Grigoriy ile konuşman gerekecek. Bu kavgayı bir gün bitirmeniz gerekecek sende biliyorsun"
Parmaklarımla şakaklarımı ovuşturup,geriye doğru yaslandım.
"Biliyorum Erkin,biliyorum. Şuan Melek zaten ayarlamaya çalışıyor görüşmeyi,yani sen söylemeden zaten ben çoktan görüşme hazırlıklarına başlamıştım."
Erkin,başını iki yana doğru sallayıp şaşkınlıkla
"Bana söylemeyi ne zaman düşünüyordun peki? Yoğun olduğunu biliyorum ama işlerden benim de haberim olmalı." Dedi.

Bakışlarımı Erkin'e çevirip yorgun bir bakış attım.
"Aklımdan çıkmış" yorgun bir sesle söylendim "ayrıca bir saat içinde son sözleşmeyi imzalayacağım bu yüzden lütfen sende kafamı sikip beni strese sokma"
Erkin bana sadece kaçamak bir bakış atmakla yeltindi ve elinde olan sigarasından derin bir nefes çekti.

"Yardıma ihtiyacın var mı?" Diye sordu. Bu adam sadece iyi bir dost değil çok da iyi bir ortaktı. Her planımda ve adımımda yanımda oluyor,yardımını esirgemiyordu.
"Doğrusunu istersen yok fakat adam biraz sıkıntılı bu yüzden işler bu kadar uzun sürdü. Çocuklar yanımda olacak yine de bir dalgınlığım olursa diye yanımda olmanda fayda var" dedim yumuşak bir sesle. Bu sakin tonumun altında bir rica değil emir yattığını o da farkındaydı bu sebeple kafasını evet manasında sallayıp ayağa kalktı.

"Ben salona iniyorum,herşey hazır mı diye göz atacağım sende hazır olunca gelirsin"
Diyerek yanımdan kalktı,sigarasını masada duran küllükte söndürüp hızlı bir şekilde ezdi ve beni odada yalnız başıma bırakarak imzanın gerçekleşeceği ana salona geçti.

İhtimaller ve olanaklar,işte bunlar hayatımı yönlendiren iki düşünceydi.
Her ne kadar dıştan kendinden emin biri olarak görünsem de, olacak ihtimalleri hesaplamak beni içten içe öldürüyordu.
Düşüncelerimde boğulup darlanmaya başlayınca gömleğimin ilk iki düğmesini açıp boynumu açıkta bıraktım. Aklımı çelen düşünce anlaşmanın bozulması değildi,adama güzel bir teklif sunmuştum ve bir daha böyle büyük miktarı tek seferde bulamayacağını o da biliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

külden kalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin