Lalisa gözlerini açtığında bulunduğu yeri sorguladı. Bu yeni bir rüya mıydı? Hayır. Bu yaşadığı günün bir aynısıydı, belki de yaşadığı hayatın. Bir girdabın içerisine düşmüştü. Dibe doğru çekildiği esnada ona elini uzatan bu adam kimdi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yani şimdi diyorsun ki.."
Namjoon işaret parmağının tersini Lalisa'nın solgun yüzünde gezdirmişti.
"Şu an sistemde. Zihnine erişmeyi başardık. Öyle mi?" Jennie onaylayarak bilgisayardaki görüntüyü işaret etmişti. Ekran siyaha kaçan bir mavi renkteydi. Başta bozuk bir bilgisayar gibi dursa da bu aslında Lalisa'nın bir anısıydı. Sesi rahat duyabilmek için ikisi de kulaklıklarını takmıştı.
Erişim tamamlandıktan sonra anının tekrarlanması için onu yeniden başlatmışlardı. Bu şekilde Lalisa'nın zihni olan biten her şeyi yeniden yaşıyorken görebilecekleri her şeyi göreceklerdi.
Lalisa kafasını eğip aşağıya baktığında bir havuzda ayağından zincirlenmiş olduğunu görmüştü. Buradan çıkmanın bir yolunu bulmazsa boğulacaktı. Gece yarısı olması işini iyice zorlaştırırken iki büklüm olmuştu. Su basıncının izin verdiği kadarıyla ayağındaki prangaya ulaştı. Ne kadar çekerse çeksin bir şey değişmiyordu.
Suyun içerisinde uyguladığı kuvvet kaybolup gidiyordu. Nefesini var gücüyle tutarken giydiği pantolonun fermuarını zorlayarak çekmiş ve kopartmıştı. Eliyle olabildiğince bükerken zincirin anahtar deliğine büktüğü fermuarı soktu. Biraz zorlama sonrasında kilit açılırken var gücüyle yukarı çıkmıştı.
Derin bir nefes alarak oksijeni ciğerlerine doldurduktan hemen sonra havuzun kenarına gitmişti. Kollarından destek alıp çıkacağı esnada eline baskı uygulayan stiletto ile acı ile sızlandı. Elini çekmek istese de çekemiyordu. Çünkü havuza atlayan adamlar onu olduğu yere sabitlemişti.
"Kilidi açtığın için kendini üstün zekalı hissetmek yerine havuzdan kurtulduğunu belli etmeden önce etrafını taramalıydın. Böylece o güzel ellerin de stilettomun altında ezilmezdi. Eğitmeye bile değmezsin L."
Omu sabitçe tutan adamlar kafasını suya sokmadan hemen önce kafasını kaldırmış ve konuşan kişiye bakmıştı. Kadının yüzü ekranda belirmek üzereyken Lalisa'nın zihni onları yeniden dışarıya atmıştı. Ekran simsiyah olurken nabzı hızla dibe çakılmıştı.
Jennie kulaklığını çıkartıp onunla ilgilenmeye başlarken Namjoon ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Neydi şimdi bu? Bu kadın da kimdi? Bomboş bir anı izledik bütün her şey tamamdı hani?"
Jennie'den cevap vermesini beklerken sorularını sıralamaya devam ediyordu.
"Bay Kim! Ölüyor görmüyor musunuz?"
Namjoon sinirle dişlerini sıktı. Oldukça gergince Jennie'nin Lalisa'ya müdahalesini izliyordu. Lalisa'nın nabzı kendisine enjekte edilen bir kaç ilaçtan sonra düzelirken gözleri aniden açıldığında Jennie korkarak geriye çekilmişti. Adrenalin iğnesi etkisini bu şekilde göstermişti. Yeniden gözleri kapanırken Jennie Namjoon ağzını bile açamadan onu savuşturmuştu.
