Bölüm 9
Ama Hâlâ Dönmeni Bekliyorum
"Efendim Barış?"
"Ne? Noldu Geceye!"
"Barış ne saçmalıyorsun?"
"Ne demek ölüm riski var?"
"Hemen geliyorum."
"Nasıl gelme? Gelmeyip napayım?"
"Ne demek kaybettik?.."
"Şaka yapıyorsun değil mi?"
Ölmedi benim bebeğim...
_________
Barış ve Kerem asansöre doğru yol aldığında dolu gözlerimi sildim ellerimle.
Kafamı sağa doğru çevirdiğimde gözüm Keremin açık kalan kapısına takıldı.
Girip girmemekte kararsız kaldım.
Derin bir nefes alıp vererek yavaşça kapıyı ittirip içeri girdim.
Ama ilerleyemedim. Her yer kırıklarla dolu, her şey tuzla buz olmuş.
Daha fazla dayanamayıp hızla evden çıktım ve kapısını kapattım.
Kendi evime bir hışımla girip salona adımladım.
Kendimi koltuğa bıraktığımda titreyen ellerimle tekrardan akmaya başlayan gözyaşlarımı sildim.
Kapının önünde ağlamaya devam ederken Keremin evinden gelen kırılma seslerini duyunca fazlasıyla korkmuştum.
Kapıyı açıp onun kapısına gittiğimde bağırış sesleri ve kırılma sesleri gelmeye devam ettiğinde kapıyı çalmak istedim.
Ama yapamadım.
Ben de böyleyken o beni hiç arayıp sormamıştı çünkü.
Onun yerine Barışı aradım.
Hızla geldiğinde beraber çaldık kapısını.
Onu o halde görmek canımı acıttı. Fazlasıyla acıttı.
Benim kurduğum cümleler yüzünden böyle olduğunu bilmek acıttı.
Kendini suçladığını bilmek acıttı.
Niye, niye hep üzülüyorum? Niye hep canım yanıyor?
_____
"Alo?"
"Barış naptınız?"
"Benim evimdeyiz."
"Yanındaysa farklı bir yere geçebilir misin lütfen?"
"Yanımda değil. Uyuyor."
"Nasıl oldu?" diye sordum yorgun çıkan sesimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nightmare Of The Night | Kerem Aktürkoğlu
FanfictionMagic Of The Night adlı kurgumun devam kitabıdır. İlk kurgum olan Magic Of The Night'ı istediğim gibi yazamamıştım. Şimdi o hikayenin devamını yazacağım, daha farklı şekilde. Umarım beğenirsiniz. Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi...