"Eee başka koyacağın bir şey yok mu?"
dedi Mahito kapıya yaslanmış halde.
"Koyacağım şeyler gideceğimiz yere göre değişecek. Söylemiyorsun ki nereye gideceğimizi." dedim çantama bir kaç kıyafet koyarak.
"Tatile gideceğiz işte be... Başka bir kız olsa bütün dolabını getirirdi."
"Neden başka bir kız olsun?" dedim
"Olamaz mı?" dedi, yüzünde gram mimik yoktu.
"Olmamalı... Yani...Neyse unut gitsin." dedim ama bir kaç saniye dayanamayıp tekrardan ağzımı açtım.
"Ben seni seviyorum. Yerime başkasını koyma..Lütfen."
Mahito gözlerini alaylı bir şekilde devirip güldü. "Sence bende bir yerin mi var?"
"N-ney?"
Mahito kısa bir kahkaha attı.
"Dalga geçiyorum.." dedi
Bu adamı söyledikleri şeyler her defasında hayal kırıklığına uğramama sebep oluyordu.
Sadece duygusuz bir biçimde baktım ve çantamı aldım.
"Sen bilirsin sadece akışına bırakacağım ben" dedim ama sesim sona doğru titremişti. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.
"İşte böyle yap kızım." dedi gülümseyerek, ardından evden çıktık ve yolculuk için arabasına bindik. Arabanın içini incelediğim, her bir ayrıntısı mükemmeldi ve pahalı gibi duruyordu.. Sanırım biraz fazla pahalı gibi...
"Mahito bu arabanın adı ne" dedim o arbayı sürerken.
Kafasını hafifçe çevirip baktı bana
"Sen arabadan ne anlarsın ki?"
"Sadece merak ettim. Anlayıp anlamamakla alakası yok üstelik her cevabın çıkışlı. Lütfen dah-"
Lafımı bitirmeden sağ elini direksiyonden çekip dudaklarıma bastırdı.
"Bence daha fazla uzatma. Sıkıntılı olan senmişsin gibi hissediyorum." dedi kendi dudaklarını yalayıp.
Onun dediğini yapıp susmak zorunda kalmıştım. Amacı bana karşı her ne ise bu umrumda değildi ama çok güzel bir şekilde manipüle ediyordu beni
