Hype Boy•Skz&Bts•

5-B

Hype boy 너만 원해
Hype boy 내가 전해
Önceki bölüm aceleye geldi.Chanmini yakın tutayım derken 4 bölüm 1 2 ay saymak zorunda kaldım.Çünkü 4. Bölümü yazmak için daha bekleyemezdimm sabırsızım baya

𓆝 𓆟 𓆞 𓆝 𓆟𓆝 𓆟 𓆞 𓆝 𓆟𓆝 𓆟

Changbin küçük bedeni kucağına alıp taksi çağırmıştı.Taksi gelene kadar Jisoo Changbin'e sürekli yanlarında durabileceğini ne zaman ihtiyacı olursa aramasını söylemişti.Changbin ise sadece teşekkür edebilmişti.Aklı fikri kucağındaki bedendeydi.

Taksi geldiğinde kucağındaki Jeongin ile taksiye binmiş ve rahat olacak şekilde tutmuştu.Sanki hasta olan arkadaşı değil de kendisiymiş gibi çöküntü yaşamıştı ufaklık.Arkadaşının yanında durmak istiyordu ama daha fazla onu o halde görürse kahrolurdu.

Ya da daha iyi olabilirdi.Bu sefer de arkadaşını merak edip herkese sinirlenebilirdi.

Changbin düşünceleriyle beraber başka dünyadayken telefonu çaldı.Arayan Minho idi.Bekletmeden hemen telefonu açtı.*Telefon ses çıkarıp Jeongin'i uyandırmasın diye de belki*

"Efendim Minho Hyung?"

"Changbin,Chan beni aradı Seungmin'in kıyafetleri için.Jeongin gelip değiştirse olur mu diyor.Bende de Jeongin'in numarası olmadığı için seni aramak zorunda kaldım.Jeongin gidebilir mi?"

"Minho,Jeongin'in şuan kıyafet değiştirmek için kalkacak hali yok.Kıyamam o kadar ağladı ki yorgun düştü.Söyle Chan'a kendi değiştirsin ne olacak ki?"

"Tamam söylerim.Seungmin'i rahatsız etmemek için Jeongin gelsin istemişti ama Jeongin gelemiyorsa yapacak birşey yok.Sadece kıyafet hazırlar mısın gelip alayım Chan'a götüreyim."

"Tamam.Jisung sende mi kalıyor bugün?"

"Evet evet bende onu söyleyecektim ona da kıyafet getir.Hatta Felix için de getir Hyunjin ve Felix'te benim evimde kalacaklar.Ben onlara baksam daha iyi olur."

"Tamam.Birşey ihtiyacın olursa beni ararsın."

"Asıl sen ara Changbin.Ben üç turp gibi velede bakmaktan yorulmam ama sen bir endişeli çocuğa bakmaktan yorulabilirsin."

"Bir çocuğa bakmaktan mı yorulacağımı iddia ediyorsun yani?"

"Hayır salak öyle değil.Sürekli Seungmin'i isteyecektir zorlayacaktır seni o anlamda yani."

"Yok ya birşey olmaz bana kim taş gibi Bin'e birşey yapabilir ki hehe"

"Of yine saptın konudan hadi kapat kapat geliyorum ben de kıyafetler için."

"Tamam görüşürüz.

"Görüşürüz."

Telefonu kapatıp kucağında yatan bedene baktı.Ne de güzel duruyordu.Elini yüzüne götürmek ile götürmemek arasında kaldı.Fark etmezdi ki dokunduğunu.Baş parmağını yanağına koyup okşadı.Yanağı yumuşacıktı.

"Beyefendi belirttiğiniz konuma geldik ücret 25 bin won."

(25 bin won=588,48 Türk lirası)

Taksinin durması ile şoförün konuşması bir olmuştu.

"25 bin won mu?

"Beyefendi dağın başından şehir merkezine geldik aslında 25 bin won bile az kalır.Bu indirimli fiyatımız."

"Anladım teşekkürler."

Changbin ücret için biraz şaşırmak istiyordu ama şoförün söylediği doğruydu,adam dağın tepesinden şehir merkezine indirmişti arabayı.