-Neden asa kullanamıyoruz ya uf! Yoongi bir elinde toz bezi diğer elinde fıs fısla hem söyleniyor hemde temizlik yapmaya çalışıyordu. Çalışıyordu diyorum çünkü asla beceremiyordu. Tam ağzımı açıp ona sövecekken kapı açıldı ve ben bu hayatta ki şansıma yine küfrettim.
-Vay vay vay kimleri görüyorum Griffyndor'un iki melezi. Dedi azılı düşmanım Kim TaehyungIslak ellerimi okul süveterine sildim ve süpürge makinesini kaptığım gibi onun saçlarını süpürmeye yeltendim.
Yeltendim diyorum çünkü benim aksime onun asası vardı ve beni çok kolay bir şekilde etkisiz hale getirmişti. -Lan orada durmayı bırakta gel bana yardım et dedi Yoongi sanki çok iş yapıyormuş gibi. -Edemiyorum ulan dondurucu ışın gibi bir şey yaptı. Nasıl edem! -Lan Kim çöz şu çocuğu daha ortak solanu temizleyemedik bir de yatakhaneler var. Kim Taehyung bilmiş bir şekilde sırıttı. -Neden çözeyim ki böyle hareketsizken daha eğlenceli.-Ulan çözsene tek başıma iş yapıyorum burada! -Daha doğrusu yapamıyorsun diye söylendim. Şuan bu ikisini burada bırakıp Hoseok'la serada ki çiçekleri izlemeyi tercih ederdim. -Peki onu çözmem benim ne yararıma olacak? -Dayak yemekten kurtulacaksın daha ne olsun? Yoongi'nin bu söylediğine ben bile gülmüştüm. Tabiki de o bunu fark etmedi. Taehyung kıkırdadı onun gülüşünü ilk defa gördüğüm için biraz şaşırdım. Gülüşü tahmin ettiğimden daha güzeldi. -Sen beni döveceksin ha bak işte bu çok kom-... -Komik olan da neymiş? Taehyung lafını bitiremeden Park Jimin çıkageldi. Onun gelmesiyle de Yoongi'nin tepesi iyice attı.
Neden bilmiyorum ama okul başladığından beri Yoongi Park'tan aşırı derecede nefret ediyordu tabiki en yakın arkadaşım nefret ettiği için bende ondan nefret ediyordum.
Park ukala biçimde sırıttı. Yaptığımız işin ceza olduğunu elbette ki fark etmişti. -Vay vay vay demek ki McGonagall'ın önerimi dikkate almış.
Dediği şey Yoongi'yi de beni de pek şaşırtmadı. Minerva McGonagall'ın biraz nasıl desem disiplinli ve acımasız olabilir ama kendi başına böyle saçma bir cezayı düşünmesini beklemiyorduk açıkçası.+Yani Yoongi beklemiyordu ben bunu düşünmedim bile sonuçta ben bir ravenclaw değilim niye güzel beynimi boş şeylere harcayayım ki?+ -Bu niye bu halde? -Hah! Bende konu ne zaman bana gelecek diyordum. Beni ne zaman çözmeyi düşünüyorsun Taehyung?-Seni cidden bedavaya çözeceğimi mi sanıyorsun? Çok beklersin Jeon. -Peki tamam ne yapmamı istiyorsun dedi Yoongi sonunda pes ederek. -Çok basit Pr. Snape'in verdiği iksir ödevini biliyorsun değil mi? -Evet bende o dersi alıyorum. -Çok güzel! Senden iksir ödevimi yapmanı istiyorum. -Ne! O ödev yarına ve şimdi başlasam anca biter, ki başlayamam çünkü temizlik yapıyorum. -Orasını ben hallederim şimdi Jeon'u da al ve ödevimi yapmaya başla. Taehyung lafını bitirdikten sonra beni çözdü +sonunda kemiklerim uyuşmaya başlamıştı.+
-Gel Jeon. Yoongi'nin seslenmesiyle onun peşinden gittim. Beraber büyülü merdivenlerden geçip kütüphaneye ilerledik. -Dostum nereye gidiyoruz? -Kütüphaneye tabiki de seni şapşal. -Ama neden? Gerçekten Taehyung'un ödevini yapmayacaksın değil mi? -Elbette onun ödevini yapmayacağım ama ona çok hoş bir sürpriz hazırlayacağım. Yüzünde ki sırıtışı gördüğümde anlamıştım Kim Taehyung Min Yoongi'ye bulaşarak hayatının en büyük hatasını yapmıştı...
Jimin'in Ağzından
-Ne o aptal melezler bize şaka mı hazırlayacakmış görürler onlar gününü diye söylendi Taehyung. Min Min'e bulaşırsan böyle olur Kimchi dedim ve sinirli ifadesini büyük bir keyifle izledim. -Sana kaç kere bana Kimchi deme demiyor muyum Jimin? -Ama ama sana Kimchi demek çok eğlenceli bay Kimchi dedikten sonra yüzüne elimdeki boş meyve suyunu kafasına atmamla sinirleri daha çok gerildi. Ondan biraz uzaklaştım çünkü şuan patlamaya hazır bir yanardağ gibi görünüyordu. -Bana bak bana bir daha Kimchi dersen seni civciv diye kaydederim. Bu dediği şey yüzünden hayretle ona baktım. -Koskoca Park Jimin'e civciv ha! Hiç yakıştıramadım.
-Neyse onu bunu boşverde biz bu gerizekalılara ne tür bir ceza vericez onu düşünelim. -Haklısın. Taehyung'un bu dediğiyle düşünmeye başladım. Aslında benim kafamı karıştıran şey Min Yoongi bunun eninde sonunda kulağımıza geleceğini bilmesi gerekirdi. Bunu nasıl akıl edemedi? Hmmladım ki sevgili Kimchim düşündüğümü zannettsin.
Neyseki ben beyin fonksiyonlarımı daha fazla yormadan Taehyung'un aklına bir fikir geldi. -Buldum! -Ne buldun? -Hem o aptal melezlere gününü göstereceğiz hemde çok eğleneceyiz. Seokjin'i çağır bize aşk iksiri lazım böyle şeyleri bir tek o bilir. -Aşk iksiri mi ne yapacağız aşk iksirini? -Ne olucak Yoonginin bize verdiği iksirle değiştiricez. -Hee çok mantıklı dur hemen çağırayıyım...Seokjin'i ortak salonda bulmuştum +bir insan her yerde mi ders çalışır. Bizim ki çalışıyordu işte.+ -Şşşt Seoji yine mi ders çalışıyon? Sesimi duymasıyla kafasını kaldırıp bana baktı Seokjin. -Eee ne yapalım bu mugglerla büyüyüsüz uğraşılmıyor. Kafamı sallayarak onayladım onu. Mugglerdan daha çok nefret ettiğiö bir şey yoktu. +Melezler hariç tabi.+ -Seoji sana bir şey sorcam. -He sor dinliyorum. -Aşk iksiri yapmayı biliyon mu? Aşk iksiri mi? Ne alaka?
-Bilmem Taehyung'a lazımmış. -Nerede şuan o? -Yatakhane de gel bi gidelim bakalım aklında ne cinlikler varmış. -Gidelim bakalım. Böylece Seokjin arkada ben önde yatakhaye doğru ilerledik...
-------------------------------------------Size daha uzun bölümler yazacam demiştim. Bu arada ilk bölüm beklediğim kadar oy almadı o yüzden oy sınırı koyuyorum
Oy sınırı=10
Oy yapan arkadaşlar yorum yaparsanız sevinirim şimdilik bu kadar yeni bölümde görüşürüzz
