Anlatılan şeylerin görselleri aşağıda eklenmiştir.
Uykum geldi ama burda birakamam agliom (yaris sonrasinda jungkookuj oldugu yerdeyim)Muhtemelen çok yazim hatasi var sabah duzenlerim.
Jungkook (11:40)
Yemekleri yedikten sonra hazırlanmak için odama döndüm, dolap kapağın açıp pantolonlara bakmaya başladım. En sonunda siyah önü yırtmaçlı bir pantolon ve oversize örümcek desenli bir tişört giydim.
Siyah Audi R8 arabama binerek yarışın olduğu alana sürmeye başlamıştım. Seokjin hyungun arkadaşı konum atmıştı ve konum okuluma yakın bir otoparkı gösterdiği için rahatlıkla alanı bulabilmiştim.
Otopark üç katlı ve geniş bir alana sahipti ve sadece giriş katı park alanı olarak kullanmaya karar vermişlerdi sanırım. Katlar arasında iki tane birbirine bağlayan rampa vardı. Arabayı boş bulduğum bir yere park ederek arabadan indim. "Hyung pek tekin bir yer değil gibi ha?"
"Arkadaşım kötü biri değil Jungkook, eminim burası güvenlidir." Pek inanmasam ve hâlâ tehlike altında hissetsem de Seokjin hyungu takip etmeye devam ettim.
Sonunda pist alanına giriş yaptığımızda daha yeni dolmaya başladığını fark ettim. Başlangıç yerinin bir veya iki metre ilerisindeydim. Yaklaşık yirmi dakika sonra alan iyice dolmaya başlamıştı. Hoparlörden 'yarış 10 dakika içinde başlayacak.' diye duyuru yapılmıştı ve artık gerçekten heyecanlanmaya başladım.
İlk defa böyle bi ortam da bulunmak oldukça gericiydi ve kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Ben kendi kendime düşünürken yarışçılar piste gelmişti. Sanırım onlar motorla alakalı son kontrolleri yapıyorlardı. Motorlara baktığım da küçüklüğümden beri kafamda kurup asla yapamadığım şeylerden birininde motor sürmek olduğunu hatırladım.
Lissedeyken okul çıkışında sürekli motorlu çocukların kaskları takarak çete halinde gezdiğini hatırlıyorum da keşke o zaman cesaret etseydim. Hayatımın çoğu alanında beni engelleyen yine bendim. Belki de hastalığımı bahane ederek istediğim, özendiğim ve hayranlık duyduğum çoğu şeyden uzak kalmıştım.
Motorları izlemeye devam ederken bizim bulduğumuz taraftan ikinci motora takılı kaldım. Diğer motorların aksine ne bi süs vardı ne de bir ışık kendi parlaklığı ve sadeliğiyile kendini öne çıkarıyordu. Kendimi onun üstünde düşünmeye başladım, gerçekten benim olsaydı ve bu piste yarışçı olarak ben de katılsaydım?
Daha fazla düşünüp kendimi üzmek ve yormak istemediğin için Seokjin hyunga döndüm, onla konuşmak iyi gelebilirdi. "Hyung yarış ne zaman başlıcak?"
"Sanırım bir dakika var şu elinde bayrak olan adamı görüyo musun? O elindeki bayrakları kaldırıp indirdiğin de başlar." Kafa sallayarak onu onayladım gözlerimi bayraklı adamdan yarışçılara çevirdiğim de demin baktığım siyah motorlu adamın bana el salladığını gördüm.
Bana salladığından emin olmak için çevreme baktım ve bana salladığından emin olunca ona dönerek bende el salladım. Neden bana el sallamıştı ki? "Onu tanıyor musun?" Kafamı sola çevirince yandaki siyah saçlı benimle aynı boy kızı gördüm. "Kimi?"
"Taehyung'u." Anlamaz bakışlarla ona bakarak cevap verdim. "Hayır, açıkcası ilk defa buraya geldim yani Taehyung'un kim olduğunu bile bilmiyorum."
"Şu siyah motorlu olan sana el sallayınca tanışıyorsunuzdur diye düşünmüştüm." Onu onaylayarak önüme döndüm. Ellerin de bayrak olan adam sonun da tam ortaya geçmiş ve başlangıç işaretini vermişti.
Hızla hareket eden motorlar yüzünde hafif tozlu bi hava dalgası bedenini yarıp geçmişti ve bu bacaklarımı üşütmüştü. Köşelere kameralar kurulmuş görüntüler kolonlarda asılı olan televizyonlara yansıtılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dancer in the Drak
FanfictionYolun ortasında kriz geçiren ve tırın altında kalmak üzere olan jungkook Ve kimsenin cesaret edemediğini yapıp onu kurtaran Taehyung