5. Floor

24 4 4
                                    

Nothing New🎵

Sarhoş|

İnsan pişman olucağı şeyleri çok yapar

Ama sonunu tahmin etmesine rağmen devam eder.

Çünkü herkes kadere inanır, kader ise birşey yapmaz.

--

Jisung yeniden Lee nin odasındaydı her zamanki gibi

Lee daha gelmediği için rahatça yatağına uzanmıştı sadece onu bekliyordu

Kapı açılmasıyla gülümseyerek bakmıştı ama sarhoş bir Lee görünce biraz şaşırdı

Kaç saattir yoktu ki bu kadar sarhoş olmuştu

Lee nin kolayca sarhoş olmadığını biliyordu fazlaca onu içerken izlemişti çünkü

"Neden bu kadar içtin?"

"Aaa, Jisung..."

Lee nin sendelediğini görünce Jisung kolundan tutup onu yatağa yatırmıştı

Onu bu halde görmek korkutsada dinlenmesini istediğinden gitmek için Lee nin yanından ayrılmaya çalıştı

Ama sadece çalıştı çünkü onu tutan bir el vardı

Elin sahibine geri dönüp onu süzdü

Saçları dağınık, yanakları kızarmış, gözleri kayıyor, dudakları ise kıpkırmızı ve...

Mükemmel bir gülüş içerisinde hep

"Burda kal. Sana anlatıcaklarım var."

"Yarın anlatırsın şuan çok sarhoşsun Minho. Kim bilir kaç şişe içtin?"

"Cidden şuan konuşmak istiyorum seninle lütfen."

"Zar zor konuşuyorsun. Bırak işte dinlen."

Lee sinirle tuttuğu kolu kendisine doğru çekerek Jisungun yaklaşmasını sağladı

"Lafımı ikiletme Han Jisung."

"Peki, dinliyorum?"

Lee kolu serbest bıraktı yavaşça Jisungun yanağına dokunda ve okşadı gözleri Jisungun suratında geziyordu

"Bana büyü mü yaptın?"

"Hayır tabiki de ne alaka?"

"Senden nefret edemiyorum Han. Bir şey beni alıkoyuyor. Seni öldürmek istiyorum ama yapamıyorum olmuyor. İki de bir aklımdasın. Seni gördüğüm güne lanet olsun. Kafamı çok karıştırıyorsun. Bu kalp seni görünce nasıl hızlanıyor haberin var mı?"

Jisung şaşkın gözleriyle bakmıştı karşısındaki siyah saçlı bedene

Jisung duygularının mahvolucağından habersizdi ama bu onun için bir umuttu

Bazen aşkla takıntılığın aynı şey olmadığını unutuyordu Jisung

Ama en çok unutmaması gereken buydu

"Aşık mısın Lee?"

"Bilmiyorum. Bu his aşk mı Jisung?"

Jisung gülümseyerek dudaklarına kapandı Lee nin

Hayatının en büyük hayatasını geri tekrarladı

Uzunca durdu dudaklarında geri çekildiğinde ise Lee ye baktı

Lee nin bakışlarını aşk sandı

--

"Neyden bahsediyorsun sürtük vampir?"

"Bunları kendi ağzınla söyledin Lee Minho! Beni mi yalanlıcaksın şimdi?"

"Seninde dediğin gibi sarhoştum. Cidden inandın mı sözlerime?"

"Bana yakın davranıyorsun Min, bunlar yalan olamaz."

"Evet aşığım. N'olmuş?"

"Ciddi misin sen?"

"Ben ikilemem lafımı. "

Lee, Jisung'u kendisi ve duvarın arasına aldı

"Çabaladığın şey bu değil miydi?"

Jisung elbetteki şaşkındı. Saflığını kullandı. Sevdiği adam onu sevdiğini söylerken sözlerin doğruluğuna bakmadı. Jisung ona karşı çok hata yapan biriydi.

"Benim için ne kadar ileri gidersin o zaman?"

"Vampir olabilecek kadar."

Lee nin asıl hedefi onu sevmek değildi ne kadar belli etsene Jisung anlamadı.
Aptaldı. Çok büyük aptaldı
Sözde tüm vampirlerin başıydı

 Çok büyük aptaldıSözde tüm vampirlerin başıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ah benim salak çocuğumm

Our Love Made a Mess || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin