Nothing New🎵
Sarhoş|
İnsan pişman olucağı şeyleri çok yapar
Ama sonunu tahmin etmesine rağmen devam eder.
Çünkü herkes kadere inanır, kader ise birşey yapmaz.
--
Jisung yeniden Lee nin odasındaydı her zamanki gibi
Lee daha gelmediği için rahatça yatağına uzanmıştı sadece onu bekliyordu
Kapı açılmasıyla gülümseyerek bakmıştı ama sarhoş bir Lee görünce biraz şaşırdı
Kaç saattir yoktu ki bu kadar sarhoş olmuştu
Lee nin kolayca sarhoş olmadığını biliyordu fazlaca onu içerken izlemişti çünkü
"Neden bu kadar içtin?"
"Aaa, Jisung..."
Lee nin sendelediğini görünce Jisung kolundan tutup onu yatağa yatırmıştı
Onu bu halde görmek korkutsada dinlenmesini istediğinden gitmek için Lee nin yanından ayrılmaya çalıştı
Ama sadece çalıştı çünkü onu tutan bir el vardı
Elin sahibine geri dönüp onu süzdü
Saçları dağınık, yanakları kızarmış, gözleri kayıyor, dudakları ise kıpkırmızı ve...
Mükemmel bir gülüş içerisinde hep
"Burda kal. Sana anlatıcaklarım var."
"Yarın anlatırsın şuan çok sarhoşsun Minho. Kim bilir kaç şişe içtin?"
"Cidden şuan konuşmak istiyorum seninle lütfen."
"Zar zor konuşuyorsun. Bırak işte dinlen."
Lee sinirle tuttuğu kolu kendisine doğru çekerek Jisungun yaklaşmasını sağladı
"Lafımı ikiletme Han Jisung."
"Peki, dinliyorum?"
Lee kolu serbest bıraktı yavaşça Jisungun yanağına dokunda ve okşadı gözleri Jisungun suratında geziyordu
"Bana büyü mü yaptın?"
"Hayır tabiki de ne alaka?"
"Senden nefret edemiyorum Han. Bir şey beni alıkoyuyor. Seni öldürmek istiyorum ama yapamıyorum olmuyor. İki de bir aklımdasın. Seni gördüğüm güne lanet olsun. Kafamı çok karıştırıyorsun. Bu kalp seni görünce nasıl hızlanıyor haberin var mı?"
Jisung şaşkın gözleriyle bakmıştı karşısındaki siyah saçlı bedene
Jisung duygularının mahvolucağından habersizdi ama bu onun için bir umuttu
Bazen aşkla takıntılığın aynı şey olmadığını unutuyordu Jisung
Ama en çok unutmaması gereken buydu
"Aşık mısın Lee?"
"Bilmiyorum. Bu his aşk mı Jisung?"
Jisung gülümseyerek dudaklarına kapandı Lee nin
Hayatının en büyük hayatasını geri tekrarladı
Uzunca durdu dudaklarında geri çekildiğinde ise Lee ye baktı
Lee nin bakışlarını aşk sandı
--
"Neyden bahsediyorsun sürtük vampir?"
"Bunları kendi ağzınla söyledin Lee Minho! Beni mi yalanlıcaksın şimdi?"
"Seninde dediğin gibi sarhoştum. Cidden inandın mı sözlerime?"
"Bana yakın davranıyorsun Min, bunlar yalan olamaz."
"Evet aşığım. N'olmuş?"
"Ciddi misin sen?"
"Ben ikilemem lafımı. "
Lee, Jisung'u kendisi ve duvarın arasına aldı
"Çabaladığın şey bu değil miydi?"
Jisung elbetteki şaşkındı. Saflığını kullandı. Sevdiği adam onu sevdiğini söylerken sözlerin doğruluğuna bakmadı. Jisung ona karşı çok hata yapan biriydi.
"Benim için ne kadar ileri gidersin o zaman?"
"Vampir olabilecek kadar."
Lee nin asıl hedefi onu sevmek değildi ne kadar belli etsene Jisung anlamadı.
Aptaldı. Çok büyük aptaldı
Sözde tüm vampirlerin başıydıAh benim salak çocuğumm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Love Made a Mess || Minsung
FanfictionBir vampir ve bir katil en fazla ne kadar tehlikeli olabilir ki? ...