3. Bölüm

168 14 46
                                    

1 HAFTA SONRA

Taehyung geleli bir hafta olmuştu. Yani Jungkook'un kalbinin deli gibi attığı bir hafta. Taehyung burda olduğu müddetçe Jungkook'un o minik kalbi hep böyle atacaktı. Bu ne kadar doğruydu bilmiyordu ama Taehyung'dan yani öğretmeninden hoşlanıyordu. Taehyung'u araştırmıştı, sevgilisi falan yoktu ve bu onun için ufak da olsa bir şanstı. Ama hocasının yönelimini bilmiyordu, bunu öğrenmesi gerekiyordu.

Taehyung sınıfa girdiği an herkes ayağa kalkmıştı. Jungkook'un yüzünde istemsizce oluşan bir gülümseme vardı. Onu görünce hep böyle oluyordu. Ne yapacağını bilemiyor, eli ayağına dolaşıyordu.

Dersin konusu eşeyli üremeydi.
Jungkook arkada Jimin ile konuşuyordu ve dersi dinlemiyordu. Taehyung bunu fark etmişti.

"Anladın mı Jeon?"  Diye sordu imalı bir şekilde. Jungkook'a bir deli cesareti geldi ve "Hocam ben sadece uygulamalı olarak anlayabiliyorum." "Peki o zaman akşam evine gel uygulamalı olarak anlatayım Jeon." Taehyung bunu diyince bütün sınıf gülmeye başladı.

Jungkook o an ne dediğinin farkına vardı ama bir şey söyleyemedi. Taehyung'un yüzünde ise ufak bir sırıtma vardı.

Teneffüs olunca Jimin ve Jin tavşana benzeyen şapşal arkadaşlarıyla dalga geçtiler. "Jungo be mal adamsın lan." Dedi Jimin gülerek. "Off bi sus ya. Acaba bu akşam gitsem mi?" "Lan saçmalama gidersen adam seni siker sonra gelip de ağlama Jin hyung Taehyung beni sikti götüm çok acıyor deme." Jin'in bu söylediği ile hepsi gülmeye başladı.

Jungkook ne yapacağını düşünüyordu. Gitse ne olurdu diye aklından geçiriyordu. Ve en sonunda gitmeye karar verdi. Jungkook geçen gün hocasını gizlice takip etmiş ve evini öğrenmişti.

Taehyung salonda koltuğa oturmuş şarabını yudumluyordu. Fakat kapının çalması ile bu huzuru bozuldu. Kapıyı açması ile Jungkook'u gördü ve bir kaç saniye öylece kaldı.

"Eee hocam beni içeriye davet etmeyecek misiniz?" Taehyung eliyle geç işareti yaptı ve koltuğa oturdular.

"Bir sorun mu var Jeon?" Diye sordu şaşkınlıkla. Jungkook ise hocasına hülyalı gözlerle bakıyordu. "Hayır hocacığım. Siz demiştiniz ya gel diye."

Taehyung o zaman hatırladı ve sırıttı. "Evimi nerden biliyorsun?" Jungkook ne diyeceğini bilemedi ve itiraf etti.
"Sizi takip ettim." "Neden?" Jungkook her şeyin tam zamanı olduğuna karar verdi. "Ya boşverin siz orasını." "Pekâlâ. Evet neden geldin dinliyorum seni."

Jungkook, Taehyung'un dalga geçtiğini falan düşündü önce ama sonrasında salağa yattığını o piç gülüşüyle anladı.

"Uygulamalı olarak anlatacaktınız." Taehyung ne demek istediğini gayet iyi anlamıştı ama onu biraz utandırmak istiyordu.

"Neyi?" "Ne demek neyi?" Jungkook şaşırmıştı çünkü gayet belli ettiğini düşünüyordu. "Bugün bana akşam evime gel anlatırım demiştiniz. Anlatmanızı istiyorum."

Taehyung, Jungkook'un niyetini anlamıştı. Çünkü o da aynı şeyi istiyordu. Ama öğrencisi ile birlikte olma fikri pek de iyi değildi. Yine de kalbinin sesini dinleyecekti ve ona karşı çıkmayacaktı. Tam aksine ona daha fazla yaklaşacaktı.

Taehyung oturduğu yerden kalkıp Jungkook'un yanına oturdu. O kadar yakın oturmuştu ki bacakları ve kollarını birbirine temas ediyoru.

Jungkook'un yüzüne biraz daha yaklaşıp kısık ve tahrik edici bir sesle "Anlatmamı istiyorsun yani." Jungkook onun bu hamlesini hiç beklemiyordu. Ama istediği şey oluyor gibiydi. Taehyung da onu istiyordu.

Jungkook, Taehyung'un gözlerine bakıp, "Evet istiyorum." "İstediğin şey tam olarak ne?" Taehyung bunu söylerken biraz daha yaklaşmıştı karşısındaki minik ve güzel bedene. "İstediğim şey sizsiniz. Size karşı duygularım var. Ama benim öğretmenim olduğunuz için bunu size söylemeye korktum."

Taehyung istediği cevabı almıştı sonunda. "Artık bana siz demene gerek yok. Benimde sana karşı duygularım var." Jungkook bu duyduğuyla olduğu yerde donup kaldı. Bir şey söyleyemedi. Taehyung onun bu sevimli haline güldü.

"Jungkook iyi misin?" Taehyung'un sesini duyunca kendisine geldi. "Şey iyiyim ama az önce duyduklarım doğru muydu?" "Evet güzelim doğruydu."

Jungkook daha fazla dayanamayıp sarıldı Taehyung'a. Taehyung karşılık verdi güzeline. Kokusunu içine çekti. Çok güzel kokuyordu. Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra ayrıldılar.

"O zaman artık benimsin. Benim sevgilimsin bebeğim." Jungkook duyduğu şeyle yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Taehyung sevgilisinin bu tatlı görüntüsüne daha fazla dayanamayıp onu gülüşünden öptü.

Nazil başlayan bu öpücükler giderek ateşlendi. Taehyung, sevgilisini kucağına aldı. Jungkook utansa da bunu istediği için geri adım atmadı.

Taehyung damarlı ve büyük ellerini sevgilisinin incecik beline sardı ve onu kendisine daha çok çekti. Jungkook minik ellerini sevdiği adamın boynuna doladı ve bir elini de saçları arasınsa gezdirdi.

Taehyung öpüşmelerine dilini de devreye soktu ve dilini sevgilisinin ağzının içine gönderdi. Her yerini diliyle ezberlemek istiyordu. Jungkook'un alt dudağını ısırdı. Ve Jungkook, Taehyung'un bu hamlesi ile minik bir inilti bıraktı.

Soluk soluğa kalınca ayrıldılar. "Daha fazlasını istiyorum bebeğim." Taehyung tahrik olmuştu. Jungkook'un da ondan farkı yoktu. "Bende daha fazlasını istiyorum."

Evettt sevgili oldular agagagga bir sonraki bölümde smut varrr bu arada bundan sonra bir fic yazmayi daha dusunuyorum krallik fici olacak simdilik gorusuruzzz muahhh😻😽⭐🪐

teacher and student loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin