"ANNE! SÖYLE BU GÖTE BIRAKSIN SAÇIMI!"
"GÖT KENDİNSİN SARI YILAN!"
"LAN BIRAK!"
"ÖNCE VER ELİNDEKİNİ!"
Günlüğü göt Oliver'in yatağına fırlattım. Hehe zaten okudum.
"Okudum ki!"
"İşin gücün yok mu senin?! Git dersine falan çalış!"
Ders ve ben mi? Daha uygun bir şeyler seçseydi keşke. Ben ona slytherin takımı ve sen diyom mu?
"Siktir git psikolojik destek al Wood!"
"Nerde teyzem lan? Beni neden seninle yanlız bırakıyor?"
Harbiden nerde benim annem? Omuz silktim.
"Bilmem markete falan gitmiştir"
Kapıya doğru koştum ve götün odasından çıkmadan önce dil çıkarmayıda unutmadım tabii ki.
"Anne!" merdivenlerden inerek salona geçtim "Baba, annem nerde ya?"
Kanapede oturan sarı kafa babam televizyondan gözlerini ayırmadan omuz silkti "Bilmem, markettedir"
"Elinde olsa evimize market açıcak bu kadın"
kendi söylediğime kendim kıkırdayıp sarı kafa babamın yanına oturdum.
"Ya baba, sen bana yardım et bak! Birleşip şu Oliver'i gönderelim sokakta yaşasın! Nasıl fikir ama?"
"Annende bizi sokağa atsın dimi kızım?"
Eh adam haklı.. Ben miyim çocuğu Oliver mi belli değil zaten. Ha bir de Harry var. Bizim ev çocuk yurdu her gelip giden kalıyor.
"Harry 1 aydır neden gelmiyor?"
Babamım sorduğu sorunun cevabını bende bilmiyorum..
"Weasley'ler de kalıyor"
"Neden?"
"Nebileyim baba, anneme sor"
"Evde olduğu zamanı bulursam sorarım"
E yine adam haklı.
"Amca" Oliver'in sesiyle yüzüm yine 360 derece döndü. Yok seviyorum, abim gibi başkası bir söz derse ana bacı söverimde, sesini duyunca bir kızıyorum.
"Benim quidditch formam nerede?"
"Onu attım Oliver, yenisini aldım" annemin Olivere cevap vermesiyle babamla aynı anda onlara döndük.
"Oliver'in ihtiyacı olduğu zaman ortaya mı çıkıyor bu? He sarı kafa?"
Babama yaklaşıp fısıldadım çünkü annemin yanında yüksek sesle söylersem fena dayak yerdim.
"Bana da bazen öyle geliyor, hem kaç defa söyledim sarı kafa deme diye. Baban mıyım quidditch arkadaşın mı belli değil"
"Yok baba, ben sevdiklerime lakap takıyorum bir tek. Mesela Oliver göt. Harry dört göz. Annem market güzeli"
"Hepsine katılıyorum kızım, aferin"
Babamla aynı kişiliğe sahiptik. Bu annemin her ne kadar hoşuna gitmese de bir gerçekti.
"Ne fısıldaşıyorsunuz?"
Annemin sorusuyla ikimizde birbirimize kısa bir bakış atıp önümüze döndük.
"televizyon izliyoruz anne, hem de şey-"
Televizyonda yazılan programın ismini okuduğumda bir an duraksadım.
"Şey- Nasıl tamirci olunur? Baba, tamirci mi olmaya karar verdin?"
Omuz silken sarı kafa sırıtarak kumandayı eline aldı "Sonuçta muggle'lar ile iç-içe yaşıyoruz değil mi? Muggle'lar ile çalışmak fena olmazdı"
"Sen geçen gün su borusunu patlatmadın mı amca?"
Oliver'in cümlesiyle babamında benimde yüzüm yine 360 derece döndü. Gülmek istiyorum ama gülersem 2 hafta falan trip atar, çekilmez bak sarı kafanın tripi.
"Lilith, kızım, atalım biz bunu ben katılıyorum sana"
Kafamı hızla aşağı-yukarı salladım. Öyle bir salladım ki kafama ağrı girdi.
"Katılıyorum, gece atalım dışarıya. Zaten market güzeli markette yatıyor fark etmez"
Babamda kafasıyla beni onayladığında ayağa kalktım.
"Veeee" ellerimi iki yana açarak sözde temiz ev havasını içime çektim "Yaz tatilinin bitmesinee son 2 gün! Oliver'in yüzünü daha az göreceğim!"
"Lilith!" annemin uyarısını göz ardı etmeye karar verdim. Zaten her gün yaşanan bir şey.
"Harry'i de zaten az görüyordum. Ya bence küs bize, hep bu Oliver yüzünden oluyor biliyor musun?"
"Ben ne alaka diye sormayacağım Summer!"
"Lilith desene, Summer ne ya! Soyisimle seslenen kaldımı bu devirde? Bir sen bir McGonagall"
"Ben böyle seviyorum" Oliver omuz silkip yemeğine uzandı.
Karşısındaki tavuğu görmemle bir şok yaşadım. Lan benim kafam o kadar diğil o ne?
"Anne bence sen ne beni, ne de babamı seviyorsun bak"
"O nasıl söz?" market güzeli hızla kaşlarını çattı "Hepinizi seviyorum ben"
At yalanı sik inananı derlerde neyse.
"Otur hadi, yemeğini hazırlıyordum şimdi"
Benim tavuğum Oliver'inkinden küçük olursa var ya gidip odamdan bir daha çıkmam. Şaka, zaten Oliverle odalarımız aynı...
Önüme koyulan tavuğa bir de Oliver'inkine dikkatlice bakındım. Anlayamadımda şimdi hangisi büyük?
"Aynılar Summer! Tavuğumdan gözünü çek!"
İlk kez doğru söylüyor sanırım. Kadın trip atmıyayım diye pişirirken aynı boy yapmaya özen gösteriyor.
"Bu yıl Lilith sana amanet Oliver. Unutma, yaramazlık yapmasın"
"3.senemdeyim anne! Bir sal beni!"
Oliver 7.senesindeydi. 4 yaş büyüktü benden kereta. Harry'de 4.sınıftı.
"Ergenlik yapma diye söylüyorum Lilith"
Ergenlik ve ben mi? Ne alaka be?
"Harry'i de tatil zamanlarında getirirsiniz. Bu yaz doğru-düzgün göremedim"
"Hep Oliver yüzünden oluyor bunlar bak"
"Lan ne yaptım?!"
"Harry'e 11 ay 5 gün 21 saat önce 'sen quidditch oynama' demedin mi?!"
"Manyak mısın sen?!"
"Yok"
"Öylesin"
"Sus, kafam şişti senin yüzünden!" elimi kafama koydum. drama queenlik şovumu sergileme zamanım gelmiş.
"Kızımın kafası şişti, yazık çocuğuma"
Babam ne yaptığımı anlayıp bana katıldı. İki günde bir Oliver ve annemi kışkırtmak için yapıyorduk.
"Sınanıyoruz teyze"
"Katılıyorum oğlum, katılıyorum"
Bölümün sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter/𝙎𝙐𝙈𝙈𝙀𝙍
Hayran Kurgu[1.kitabım olan 'Sirius black/azkaban' ın devamıdır] Shine Brown, Slytherin'li Felix Summer ile evlendi ve Lilith Lily Summer isimli bir kızları oldu. Aynı zamanda Harry'de Summer'lerin evinde büyüdü. Peki ya Lilith'in geleceğinde bizi ne bekliyor...