1. Bölüm

221 15 0
                                    

Derin bir nefes aldım..

İçimden çıkan kalın ve uzun uvuzdan sonra bu gayet normaldi.

Bakışlarım önümdeki bana ait beyaz sıvıya dönerken arkamdaki iri adam belimi yavaşça sevdi.

İçimden akan sıcak ve akışkan şey ile bakışlarım ona döndü.

Seri bir şekilde nefes alıyordu ve ağzı hafif aralıktı. Ter içinde kalmış, boynundaki ve alnındaki damarlar ortaya çıkmıştı.

Hemen ardından yapılı kolunu bana atıp, beni kendine bastırması ile burnuma kokusu doldu.

Bir kaç saniye sonra gözlerimin dolmasına engel olamazken, içimi çektim. Lanet olsun, yine mi?

Hayır, bana rızam dışında dokunmamıştı. Gözlerimi dolduran şeyde buydu zaten.

"Josh(Joş)??"

Sesini duymamla beraber beni tamamen bırakmadan benden ayrıldı ve dolu gözlerime baktı.

Şimdi kendimle yüzleşmemi gerektiren bir hatam daha olmuştu. Düzinelerce hatadan sonra gelen.

Chirs(Kris), kasabanın dul ve orta yaşlı komutanı.. Aynı zamanda da en yakın arkadaşımın üvey babası.

Yeşil gözleri ile gözlerimin içine bakarken "İyi değilsin, değil mi?" Diye sordu.

"Sence nasıl iyi olabilirim?" Dediğim zaman onu biraz ittim.

Kalbimde meydana gelen bir titreme ve hiç savrulmamış gibi olan bir kas yığını ortama resmen damga vurdu.

"Bu gece bu kadar yeter, hem
Melanie (Melani) gelmeden gitsem iyi olur." Dedim hızlı hızlı konuşup, göz yaşlarımı dindirmeye çalışırken.

Tekrardan söylüyorum benim rızam dışında bana dokunmamıştı. Buradaki tek sorun bunda benim de rızam olmasıydı.

Yerdeki boxerımı ve tişörtümü toplarken yanıma doğru adımladı.

"Tamam, tamam, tamam.." Diyordu ki "Yaklaşma!" Dedim.

Bakışlarım onun yeşil gözlerine dönerken şimdi yeşil gözleri ile bana bakıyordu.

"Bu daha ne kadar devam edecek?" Diye sormamla bakışlarını kaçırdı.

Bende bu sırada salonun ortasındaki masaya kıyafetlerimi bırakıp içinden boxerı aldım ve giymeye başladım.

"Arkadaşını bilmiyormuş gibi davranma, onu bırakırsam kafayı yer." Dediğinde yüzümde bir gülümseme oluştu.

"Ona yardımcı olmaya çalışıyorum." Diye gülümsememe eklediği zaman ona doğru adımladım.

"Onunla yatarak mı?" Diye sormamla yüzü düştü.

"Melanie, üvey babasının en yakın arkadaşı ile yattığını da öğrenirse kafayı yer." Dediğim zaman bu sefer elimi tişörtüme attım.

Onu da boynumdan geçirip, derin bir nefes alırken arkamı döndüm ve az ilerideki shortu almak için eğildim.

"İkinizin arasında kalmak çok zor bir şey, anlamıyor musun?" Diye sormasıyla bakışlarım ona döndü.

"En yakın arkadaşının hem üvey babası hemde sevdiği adamla yatmak kolay bir şey mi?" Diye sormamla yüzü düştü.

Hayır, Melanie'nin onu sevdiğini bile bile bunu yapmadım. Öyle bir insan değilim.

Chirs bey, benimle yatarken sevgili karısı ölünce bu trajedik ölümden etkilenen üvey kızının psikolojisini ancak bu şekilde toparlayabilmişti.

Banilyö Efsaneleri | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin