17. bölüm

35 13 10
                                    


Teşekkürler;)

~Hastane

Arda kızı kucağına aldı ve hastane koridorlarında bagırmaya başladı...

"Sedye getirin lan hemen!"

Onun çığlıklarıyla hastane resmen ayaga kalkmıştı sonunda birkaç hemşire koşarak sedye getirdi, yanlarında doktorda vardı...
Kızı hızlıca acil müdahaleye götürürlerken

"Şikayet nedir?"

"Hocam on dokuz yaşında bir aylık hamile, kanaması var."

Doktor bagırmaya başlamıştı.

"Çabuk kadın doğum doktoruna haber verilsin!".

Arda sedyenin arkasından koşarak yetişti ve Asya'nın elinden tuttu genç kızı sakinleştiriciyle yarı baygın hald getirmişlerdi arda kızın elini tuttu ve

"İyi olacaksınız güzelim, dayan!"

Asya'yı odanın kapısından içeri sedyeyle götürürlerken Arda'nın eli kızın elinden kayıp gitmişti...

~

"Doktor karım iyi mi?"

"Merak etmeyin bebekte anne'de gayet iyi, hamileliğin İlk aylarında bu tarz şeyler normal. Çok fazla stresten olur genelde, agır şeyler kaldırmasın ve stresten uzak dursun yeter, yarım saate çıkabilirsiniz."

Arda derin bir oh çekerken amcaları ve kuzenlerinin yüzünde bir tebessüm belirdi...

Arda Asya'yı görmek için odaya girdi kız adamı görünce dirsekleriyle dikelmeye çalışsada o kadar bitkin kalmıştı ki yapamadı arda kızın yanındaki koltuga oturdu...

Arda~

İkisinden birine birşey olsa kaldıramazdım, işimi tam bitirememiş oguzu öldürememiş sadece yaralamıştım, onun yüzünden başımıza gelmeyen kalmamıştı şimdi bunları boşverip Asya ve bebegimizle ilgilenmem gerek, artık onları korumam gerekiyordu. En azından bir süreligine...

"A-arda bebegim iyi mi?"

Hemen gözleri dolmuştu elimi yavaşca beyaz örtünün üstünden karnına koydum ve okşamaya başladım, ellerini ellerimin üstüne koydu ve

"Kötü birşey mi var, lütfen söyle!"

"Hayır, bebegimiz gayet iyi" dedim elimle yüzünü okşarken

"Artık sana dokunmasına izin vermeyeceğim, güzelim özür dilerim. Seni çok seviyorum... Yemin ederim herşeyden çok hemde."

"Biliyorum kocacıgım bende seni deliler gibi seviyorum."

~yazardan

Arda çıkış işlemlerini yapmıştı kızı kucağına aldı ve arabaya kadar taşıdı yavaşca koltuga oturttu.

"Hep böyle mi olacak?"

"Nasıl yani?"

"Hep beni kucagında mı taşıyacaksın?."

"Evet, bir sorun mu var karıcığım?".

Genç kız gülümseyerek

"Benim için bir sorun yok."

Mutlulugu her halinden belliydi, en ufak şeylere mutlu olabiliyordu...

"Oo sen hep böyle yüzün kızarana kadar gülümseyeceksen, seni hiç indirmem kucagımdan." .

"Utanıyorum ama."

"Utançtan kızaran yanaklarını yerim." .

Arda kızın koltuguna yaklaştı ve yanaklarını öpmeye başladı. Hafifçe ısırırken yanaklarını asya gülmekten domates gibi olmuştu...

~

Günler sonunda evlerine gelebilmişlerdi sonunda, suna hanım ve konagın çalışanları kapıda karşıladı asya ve Arda'yı.

Genç kız yavaşca arabanın kapısını açıp yere ayagını basacakken arda kızı arkasından tutup aniden kucagına aldı

"Ne yapıyorsun, annenlere ayıp olacak."

"Bu gün çok fazla çenen düştü senin."

Adam kızı kucağında yatak odalarına götürdü ve  nazikçe yataga oturtturdu

"Arda bana bebek muamelesi yapma, iyiyim ben."

"Bir kerede söz dinle be yavrum."

Yataga oturdu ve

"Ne isteyeceksen ılgın'dan isteyeceksin tamam mı?".

"Of tamam."

Arda odadan çıktı birkaç gündür işler bir hayli birikmiş çalışma masasının üstüne yıgılmıştı...

Günlerce süren bu aksiyonun ardından genç kız çok yorulmuştu sanırım biraz uyumak ona iyi gelecekti...

~

"Ulan nasıl elinizden kaçırdınız, gerizekalılar!".

"Beyim haberimiz yoktu ormanı karış karış aradık yoklar."

"Ulan... Ulan sonunuz olacağım lan! Karı koca gebertecegim sizi!".

~

Asya uyandığında hava kararıyordu odanın ışıkları kapalıydı dirsekleriyle yatagın içinde dikeldi ve dagınık saçlarıyla etrafa bakınıp esnemeye başladı. Yatagından yavaşca kalkıp odanın ışıgını açtı banyoya girmesi iyi olacaktı günlerdir çal çamur içinde kirlenmişti, ılık suyu iliklerine kadar hissediyordu, tenine degen her damla su onu rahatlatıyordu...

Üstünü giydikten sonra yavaşca merdivenlerden aşşagı mutfaga indi sanırsa arda evde yoktu buda Asya'nın işine gelirdi zaten, buzdolabının kapağını açtı ve dolapta ne varsa masaya koydu çatalını önündeki herşeye batırmaya başladı.

Hiç olmayacak şeyleri karıştırıp yiyordu, günlerdir agzına dogru düzgün bişey sürmemişti zaten.

O güzelce yemegini yerken arkasından gelen Arda'yı fark etmedi, genç adam ellerini kızın beline doladı ve

"Ben sana odadan çıkmak yok demedim mi?'

"Ya iyiyim diyorum, neden inanmıyorsun?".

"İnanmamazlık degil bu güzelim, sadece sana zarar gelmesinden korkuyorum. Hepsi bu."

Asya adamı dinlememişti bile eline aldığı domatesin üstüne şeker döküp yiyordu...

Arda'nın hafif midesi bulanır gibi oldu karışık yemeyi sevmezdi, ah hele de şekerli domates.

Asya üstüne şeker döktügü domatesi Arda'ya uzattı

"Yemek istermisin, tadı mükemmel"

Arda'nın o degişik şeye bakarken bile midesi bulanmıştı, ama karısını kırmamak için domatesi yemeye başladı. Yerken yüzünü buruşturmak istesede yapamadı, onun yerine gülümsemeye çalışıyordu...

"Gerçekten çok güzelmiş balım, ama fazla yeme dokunur sonra."

Asya karıştırıp yedigi her şeyi Arda'ya da denettirirken arda resmen kusmamak için kendini zor tutuyordu. Asya Arda'yı yanına oturtup pekmez ve turşu denettiriyordu, Arda'nın agzına atması ile yüzünü buruşturması bir oldu, o igrenç tadı zorla yuttu...

|Teşekkür ederimm|

Bir kaç gündür baya rahatsızım o yüzden çok uzun yazamıyorum, ama daha güzel bölümler gelecek inşallah tekrardan teşekkürler.

Aşkın Gözü KördürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin