>.< Korkuyorum. Neden korktuğumu da bilmiyorum. Kardeşlerimi bulmak istiyorum ama bunun için yeterince cesaretim var mı? Emin değilim. Umarım bu uzun yolu hiçbir zorluk yaşamadan tamamlayabilirim. Tabii dostlarımı kaybetmeden.
>.< Felix irkilerek uyandı. Gece günlüğüne ilk satırlarını yazdıktan sonra uyumuştu.
Ancak şimdi güneşin daha yüzünü göstermediği bir saatte uyanmıştı.
Tuvaleti bulmak için ayağa kalktı. Yer yataklarında uyuyan bedenlerin arasından geçerek tuvalet olduğunu düşündüğü yere doğru ilerledi.
Labirent gibi olan markette tuvaleti bir türlü bulamamıştı.
Nereye gideceğini düşünürken omuzunu tutan elle arkasına döndü.
Taehyun ona gülümsedi ve elini indirdi.
"Neden uyumadın Felix?"
Taehyun olduğunu görünce içine su serpilen Felix , gülüşüne karşılık vererek konuştu.
"Tuvaleti arıyorum ama bulamadım."
"Gel göstereyim."
Tuvaletin önüne geldiklerinde Felix içeri girip işini halledince çıktı.
"Uykun varmı?"
Taehyun ona döndü.
"Hayır yok."
Konuşarak marketin arka tarafında ki pencerenin önüne gelip oturdular.
"Eee Felix kaç yaşındasın?"
"19. Sen?"
"21."
"Senin saçlar halis mi?"
Taehyun beklemediği bu cümle ile şaşkınca güldü.
"Ne?"
Felix kendini tutamayıp konuştuğu için utanıyor ve bir yandan da kendini açıklamaya çalışıyordu.
"Yani, şey ben senin saç rengini beğendim. O yüzden şey etti-"
Taehyun onun utandığını fark edince elini sorun yok anlamında kaldırdı.
"Sorun değil anladım ben seni. Ayrıca teşekkür ederim. Yeni sayılır, salgın başlamadan iki gün önce yapmıştım."
Felix yanlış anlaşılmadığını anlayınca tekrar güler yüzle konuşmaya başladı.
"Çok yakışmış."
Taehyun ona gülümsediğinde camın arka tarafından gelen ses ile sohbetleri yarıda kaldı.
Camın bulunduğu yer dolayısıyla sokağın sadece bir kısmı görünüyordu. Bir zombi sokakta garip garip sesler çıkararak yürüyordu. Onları fark etmemişti.
Taehyun Felix'in kolundan tutarak yavaşça ayağa kaldırdı ve duvarın arkasına, görünmeyecek bir şekilde saklandıkları.
O zombinin yanına bir tane daha gelmişti ve ardından bir tane daha.
Yolun biraz ilerisine bakıyorlardı, ancak taehyun ve Felix neye baktıklarını görmüyordu.
Bir kaç saniye sonra ikisini de şaşkına uğratacak birşey oldu. Büyük bir safari arabası zombileri ezmişti.
Felix, taehyun onu çekmeden önce gördüğü tek şey safari arabasının gövdesinde ki örümcek logosuydu.
Ve arabadan inen iri yarı adamalar pekte insan canlısı gözükmüyorlardı.
Felix ve taehyun uyudukları yere gelmiş uyuyanları uyandırmaya çalışıyorlardı.
"Minho hyung, Minho hyung uyan."
Minho irkilerek uyandı. Baş ucunda endişeli bir şekilde duran Felix'i görmek iyi şeylerin habercisi değildi.
"Noldu? İyi misin?"
Eliyle Felix'in bir yerinde yara varmı diye kontrol ediyordu.
"Dışarıda birileri var ve sanırım birazdan buraya girecekler."
