5

27 5 5
                                    

O gece rahat olmasa da uzun bir uyku çekmişlerdi. Sabah uyandıklarında hava daha aymamıştı bile. Gece fazla erken uyudukları için sabah erken uyanmışlardı. Sırtlarını kapıya verip dun gece yarısını yedikleri iki konserveyi yiyiyorlardı. Ne zaman herşey normale dönecek bilmiyorlardı Belkide hiç dönmeyecekti? Bu yüzden yiyeceklerinde tasarruf ediyorlardı.

"Ortalık daha çok karışmadan kalacak bir yer bulmamız iyi oldu."

Minho bu duruma fazla hızlı alışmış görünüyordu.

"Sence devlet bu durumu düzeltmeye çalışıyor mudur?"

Yongbok un sorduğu soruyla Minho kafasını yemeğinden kaldırmadan konuştu.

"Devlet bile düzeltemez bu durumu. Virüs çoktan dünyaya yayılmaya başladı bile."

"Peki ya askerler?"

"Askeri üstlere saldırmışlar yani onlardan da ümit kes."

Bu kadar çok şey biliyor olması yongbok u şaşkına çeviriyordu.

"Peki ya sen bunları nereden biliyorsun?"

"Üvey babam askeriyede bir yüzbaşıydı ve üvey annem ise siyaset binasında çalışıyordu."

"Onlara ne oldu peki?"

"Ruhları cehennemde yandı ama çürük bedenleri taze et peşinden koşuyor. Aslında onlardan kurtulduğum için mutluyum her ne kadar bu durum benim canıma maal olsa da."

Onun bu Umursamaz tavrı yongbok un sözleri ile kırılmıştı.

"Ölecek miyiz?"

Minho kafasını kaldırıp ona baktı.

"Eğer yaşamak için bir sebebin varsa hayır. Ben yıllar boyunca kimsenin karışmadığı bir hayatım olsun istedim ama olmadı. Şimdi ise hayatımda bana karışan kimse yok sadece ben ve benim kurallarım var. ha bide sen. "

"Şimdi sana soruyorum senin yaşamak için bir sebebin var mı? Sen söylemeden söyleyeyim kardeşlerini bulmak istiyorsun. Ama bunun için yongbok ,önce kendini değiştirmek ve geçmişteki seni silmek lazım. "

"Geçmiş yıllarında nasıl biriydin bilmiyorum. Alıngan , sınırlı ,sabırlı? Bunlar bizim için önemli değil. Saf biriysen değişecek sin, sinirli biriysen değişecek sin. Kim olacaksın biliyor musun yaşamak için direnen ve kendine sebepler bulan kişi olacaksın. Yeri gelecek o dışarıya çıkacaksın , o cesetlerle karşılaşacaksın bu yüzden soğuk kanlı olman gerek."

"Peki yongbok geçmişini silmek ve önüne bakmak istiyormusun?"

Minho uzun konuşmasından sonra yongboka baktı ve bir cevap bekledi.

"İstiyorum hyung."

"Çok güzel."

"Ne zaman çıkarız dışarı?"

"İstersen şimdi çıkabiliriz."

"Olur çıkalım. Ama hyung biz annem ve babamla deniz kenarına gidecektik bu yüzden şort giydim ama şimdi burası çok soğuk üşüyorum."

Yongbok sıcak bir yere gidecekleri için şort giymişti ama bulundukları yer o oldukça soğuktu.

"Bekle arka odada olacaktı bir şeyler."

Minho kalkıp arka oda diye adlandırdıkları depo ya doğru gitti. Birkaç dakika sonra elinde birkaç parca şey ile çıktı.

"Bunlar olur mu baksana?"

Yere bir boyunlu siyah badi , bir pantolon, bir eşofman takımı ve de bir çanta bıraktı.

Elinde tuttuğu bıçağı gösterdi.

"Bunu da aralarında buldum işimize yarar."

"Bu eşofman takımı ve badiyi alayım."

"Tamam arka odada giyin bende çantayı toplayayım. "

Yongbok giyindikten sonra dışarı çıktı ve minhonun ayakkabılarının bağcığını bağladığını gördü.

"Topladın mı hyung?"

"Evet bu pantolonu nolur nolmaz aldım , ilk yardim çantasını, 2 su ve 2 konserve. Bide bu sopayı."

Elindeki sopayı göstererek konuştu.

"Ha unutmadan bu telsizi de aldım belki bir sinyal buluruz."

"Olur."

Kapıda ki destekleri çektikler.

"Hyung tüm konserve ve suları alalım. Belki başka yerde kalma gereği duyarız buranın dolu kalmasını istemiyorum."

"Haklısın ama benim çantada yer kalmadı 5 konserve ve 3 suyuda senin çantada koyuyorum."

Tam çıkarken,

"Bu bıçağı sen sopayı bana ver."

"Tamam."

"Hazır misin?"

"Hazırım."

Kapıları açtılar ve dışarıya çıktılar.

 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bence iyi olmadı sizce??

🧟‍♀️🧟‍♀️🧟‍♀️🧟‍♀️🧟‍♀️

Fight For Life -HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin