Haşmetoğlu ailesi Reşat bey'in konağına girmişlerdi, büyük bir kalabalık Tahir ağaları karşıladıktan sonra büyük salona geçip oturdular. Mert getirdiği çiçeği ve çikolatayı Berivan'a uzatmıştı, Berivan hem utanmış hemde eli titreyerekten çiçeğini almıştı. Berivan pembe bir elbise giymiş saçını da dalgalı yapıp açık bırakmıştı. Mert Berivan'ı görünce içi kıpır kıpır olmuştu, Zeynep elinde ki tatlıyı uzatmış annesinin arkasından içeriye girmişti. Murat'ta elindekileri indirdikten sonra abisinin heyecanını görüp Mert'e göz kırpmıştı.
Herkes birbirinin halini hatırını sorup sohbete tutuşmuşlardı erkekler ayrı kadınlar ayrı büyük salonda oturmuşlardı Hazal hanım gelini Berivan'a uzun uzun bakıp nazar duası okumuştu.
Haşmetoğlu ailesi geleli 1 saati geçmişti.
Berivan kahveleri yapıp dağıtmış, Tahir ağa da kahvesinden bir yudum alıp söze girdi."Ee Reşat bey sebebi ziyaretimiz belli, Allah'ın emri ile kızımız Berivan'ı oğlumuz Mert'e istiyoruz" dedi Tahir ağa.
büyük kalabalık sevinç ile Reşat bey'in ağzından çıkacak sözü bekliyorlardı, Murat'ta bu anı kameraya çekiyordu, eve gidince ikiziyle izleyecekti.
Reşat bey yerinde dikleşip kahve fincanını sehpanın üzerine indirdi."Sözü uzatmaya hiç gerek yok Tahir ağa, hayırlı olsun verdim gitti" dedi Reşat bey.
Kalabalık sevinçle alkış tuttu. Kadınlar da zılgıt çalıyordu, Reşat bey oğluyla kadınların olduğu bölüme Berivan'ı verdiklerinin haberini gönderdi, kadınlar da kalkıp içeriye gitmişti yüzükler tepsiye konulmuş Berivan ve Mert'i yan yana getirip yüzükleri takmışlardı. Yüzüğü Berivan'ın amcası takmıştı, yüzükler takılmış tatlılar yenmiş Reşat bey ve Tahir ağalar artık akraba olmuştu.
Yüzük takıldıktan sonra gençler mutfağa geçmişti, Berivan ve Mert'i de götürmüşler idi.
Zeynep ve Murat abisini ve Berivan'ı yan yana oturtup fotoğraflarını çekti."Abi biraz gülümser misiniz, lütfen" dedi Murat isyankar bir sesle.
Zeynep de kafa sallayıp Murat'ı onayladı.
Mert Berivan ile yan yana oturtup Murat'a konuşmaya başladı."Oğlum şimdi sırası mı, ayıp olacak içerisi adam dolu"
"Ne ayıbı abi ya, nişanlısın artık sen, hadi gülümseyin çekiyorum" dedi Murat, gülümseyerekten abisi ve yengesi Berivan'a baktı.
"Hadi çabuk çek o zaman, vallaha şimdi gelir birisi" dedi Mert.
Zeynep de lafa girdi.
"Abi ama sarılır gibi durun çok ayrı duruyorsunuz " dedi, kikirdeyerekten.Berivan'ın hem hoşuna gitmişti hem de utanmıştı, mutfakta hem erkek tarafının gençleri hem de kız tarafının gençleri vardı.
Yeni çiftlerin resimleri çekilmiş, tatlılar yenmiş yavaş yavaş kalkmışlardı.Reşat bey'ler Tahir ağalarla vedalaşıp yollamışlardı. Tahir ağa keyifle arabaya bindi, Reşat bey'e dünür olduğu için sevinçliydi, arabalar arka arkaya Haşmetoğlu konağının yolunu tutmuştu.
Konağa varıp içeriye geçtiler, Tahir Ağa'nın uzaktan gelen akrabaları ve kız kardeşleri kendilerinde kalacaklardı. Herkes eve girmiş büyükler avluda oturuyordu, yorulanlar da erkenden yatmak için odalarına çekilmişti.Zeynep de odasına çekilmişti hemen üzerini değiştirip makyajını da silip yatağına geçmişti. Murat Zeynep'in yanına gidecekti ki kuzeni Ayşe Murat'ın önüne çıktı.
"Murat, uyuyacak mısın hemen" dedi Ayşe.
"Hee Ayşe, uyuyacağım noldu bu saatte" dedi Murat.
"Hiç öyle sordum uyumayacaksan biraz oturup sohbet ederiz demiştim hem bizimkiler de oturuyor gelirsin belki dedim" dedi Ayşe.
"Uyuyacağım Ayşe, yorgunum sende in aşağı git uyu, dolaşma burda bu saatte, haydi iyi geceler" dedi Murat.
Murat kısa kesip Ayşe'yi aşağıya yollamıştı.
Ayşe hayalleri suya düşmüş bir şekilde aşağı indi, Murat'ta Zeynep'in kapısının önüne gelip kapıyı çaldı, Zeynep gel deyince içeri girdi, Murat odaya girer girmez bir tövbe çekmişti.
Zeynep yatağında doğrulmuş ikizine anlamaz gözlerle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK GELİN
Fantasy"MARDİN'DE AŞK" Birbirlerine olan aşklarını ifade etmek için konuşmaya gerek yok . Belki de sessizlik, kalplerinin birbirine daha da yakınlaşmasına yardımcı olur. Onların kalpleri birbirine bağlıdır ve belki de bir gün, aşklarını ifade etmek içi...