3

3 2 0
                                    

Buse'den devam

Kimin geldiğine bakmak için kapıyı açtım . Gördüğüm şey ile geriye doğru gittim.

Üzerime konfeti patlatılmıştı . Bunu yapanı görmedim ama kapının önünde bir pasta kutusu vardı ve diğeri de hediye kutusu olmalıydı . Bunları alarak son kez etrafa baktım ve içeriye geçtim . Babam beni unutmamış ve doğum günümü böyle kutlamıştı çok mutlu oldum fakat bu uzun sürmedi . Paketin üzerinde yazan kağıdı okumaya başlamıştım .

İyi ki doğdun Buse , uzun süredir görüşemiyorduk işler nedeniyle bunu gönderen kişi en iyi arkadaşın - Rüzgar değilim - Hediyeni umarım seversin
                                    Yıldızın diyebilir miyiz
                                    ~ Yağız

Tabii ki de diyebilirdik o gerçekten bir yıldızdı . Kendimi kötü hissettiğimde ortaya çıkan bir yıldızdı sanki . Hediyesini merak etmiştim ama açmayı düşünmüyordum . Önce pastaya baktım , tek başıma yeme fikri hiç güzel gelmemişti . Dilek ablayı beklemeye başladım akşam gelicekti ve 5 yaşındaki kızı Duru'da onunla gelicekti . Duru pastaları çok seviyordu sanırım çoğunu ona vermeliydim . Çok tatlıydı ona hiç bir şeyde hayır da diyemiyordum . Beklerken film izlemeye karar verdim . Film seçmeliydim , film seçmek zordu . Film bulamadığım için bu düşüncemden vazgeçtim . Hediyeyi merak ediyordum paketi aldım , paketi açtığımda yıldızlardan oluşan bir kolyeyle karşılaştım . Kolye çok hoş duruyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sonra telefonumu aldım .
Telefonum ile ilgilenmeye başladım . Telefon çaldığında şirketten arıyorlardı . Hadi ama bugün tatil olması gerekiyordu , önemli bir şey olabileceğini düşünerek cevap verdim "Merhaba Buse Hanım dün ertelediğiniz toplantı için şirkete gelmeniz gerekiyordu , babanız da söylemiş olmalı" nasıl unutmuştum bilmiyorum babam da söylemişti, Demir şirketiyle yaptığımız toplantıda iki şirketinde imzalaması gereken evraklar bugün için hazırlanmıştı " evet , yoldayım , biraz gecikiceğim" dedikten sonra telefonu kapattım ve hızlı bir şekilde evden çıktım.

1 saat sonra şirketteydim , babamı aradım ve toplantı hakkında bilgi aldım . İşlerinin erken bittiğini ve yarın sabah evde olacağını söyledi . Bu güzel bir şeydi . Çünkü tek başıma bunlarla uğraşmak bile istemiyordum . Yardım edebilecek bir Rüzgar yanımda değildi . Daha fazla oyalanmadan toplantı salonuna geçtim . Tek başıma yaptığım ilk toplantı olmamasına rağmen böyle bir şirketle toplantı yapmak beni çok geriyordu . Herkes toplantı salonuna geçtiğinde konuşmayı başlattım . Yağız'ı gördüğüm de kolyeyi göstererek - boynunu işaret etti ama kolyeyi kastetmişti - gülümsedi . Bu beni daha stresli yaptı çünkü böyle ortamlarda bulunmak ve kolyeyi unutmam beni daha da stresli yapıyordu . Sadece anlaşmaya odaklanmaya çalışarak devam ettim daha fazla devam edemiyordum .

Devam etmekte zorlanıyodum ki kapı çaldı ve Rüzgar - artık kurtarıcı melekimm - geldi özür diledi ve bize katıldı . Diğer konuşmaları Rüzgar'a bırakarak koltuğumda ki yerimi aldım . Anlaşmayı zor da olsa yapmıştık . Herkes gittikten sonra Rüzgar ve ben kalmıştık .
" Kendimle gurur duyuyorum tek başıma böyle bir anlaşma yaptım aaa babamı aramam gerekiyor " dedim ama Rüzgar da yardım etmişti . Ama onu söylemiyecejtim çünkü her şey de babamıza - Rüzgar kardeşim sayılır - beni şikayet ediyordu . " Peki ben '' diyen Rüzgara aldırış etmeden gülmeye başladım . Ama Rüzgarın söyledikleri gülüşümü soldurmuştu . Bu çocuk gıcıktı . " Babamı aramana gerek yok bence toplantıda aramıştım ve canlı bir şekilde izledi zaten yani ikimiz de başardık " dedi ve koltuğa oturdu . Sonra biraz bana Pınardan bahsetti . Biz konuşurken kolyemi farketmiş olmalı ki konuşmayı bıraktı . Rüzgar aşırı derecede korumacı bir abiye benziyordu (. İyi ki abim değil .) " Abla kolyeni kim aldı yoktu daha önce " tam kendime aldığımı söylüyordum ki " Yalan söylersen anlarım kendine almadın ayrıca yalan söylersen babama söylerim " hayatıma karışamazdi değil mi ? Ama bunu umursamıyacağım çünkü erkekler bazen çok korumacı bir tavır takınabiliyirlardı " Rüzgarcığım sorgulama lütfen sorgulama " diyerek odadan çıkmak için kalktım . Rüzgarın " Pekiii ,  sana bir şey sorucam Pınar bugün neden gelmedi " "Rüzgar Pınar'ı mı izliyorum 7/24 şirketlerinde çalışmıyor bir müzik kulübünde olduğunu biliyordum sadece başka bir şey bilmiyorum" Rüzgar oflayarak önüne döndü ve arabaya yürümeye başladık . Araba da evde yokken yaptığımız şeylerden bahsettik biraz . Eve geldiğimizde Rüzgar benden önce inerek eve geldi . Arabayı bıraktıktan sonra . Kapıyı açtım tüm arkadaşlarım babam Rüzgar hepsi buradaydı ve doğum günüm kutlaniyordu. Babam sabah geleceğini söylemişti . Doğum günümü kutlamak için oyun oynamışlardı . Doğum günümü kutlamaları değil beni düşünmeleri ; sevdiğim herkesi buraya toplamaları, sevdiğim şeylerdi beni mutlu eden . Beni mutlu eden onlardı . Hayatımda geçirdiğim en iyi ikinci doğum günü olabilirdi belki de hatta doğum günü değil belki gün .

640 kelime

Yeter bu kadarr
İyi geceler 💘

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YILDIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin