Kan Gölü // Hyunlix //

4

Felix elindeki tüfek ile etrafa hızlıca bakınırken titreyen ellerine hakim olmaya çalışıyordu. Az önce ne olmuştu? Neler oluyordu? Yutkundu ve hızlıca dışarı doğru adımlarken telefonu ve gereken tüm eşyalarını alıp koşturarak çıktı. Fakat parlak gökyüzü birden siyaha bürünmüş yüzüne düşen damlayı hissettiğinde eliyle kontrol amaclı almıştı ama o damla kan damlasıydı. Birden nefesi kesildi ve titreyen eliyle kan damlasına bakıyordu ki gökyüzünden hızla kırmızı damlalar düşmeye başlamıştı. Sarı saçlarıyla beraber bembeyaz yüzü kan içindeydi ormanın rengi adeta değişiyor gökyüzü yıldırımlarla kendini parçalıyordu. Felix eline bakmayı kesip gözlerini öne odakladığında karşısındaki kırmızı saçlı mavi gözlü bembeyaz ve keskin çenesiyle beraber dolgun dudakları yüzüne her şeyiyle kusursuz işlenmiş bir adam görmüştü. 

Hwang Hyunjin.

Hicbir şey demeden sadece felix'i izliyor ve sırıtıyordu. Felix elindeki her şeyi düşürmüş yüzü gözü kan içinde öylece şoka kalmışken hyunjin yavaşça yürümeye başladı.

" Felix yaklaş bana. " dediğinde felix tam tersine koşmaya başladı. Nefes nefese kalmış ormanı tümüyle kırmızıya boyayan yağmur bütün tenini kaplayıp kaşındırmaya başlamıştı. Arkasına bakmadan koşuyorken anlık kafasını çevirdiğinde sert bir bedene çarparak yere düşmesiyle yıldırım gök yüzünü ayırmıştı!

" Sana yaklaş demedim mi felix?" Dediğinde felix büyük gözlerle bakarak yerde sürtünmeye çalıştı be hızlıca gidecekken hyunjin parmaklarını Felix'in bileğine dayayıp sertce sıkmaya başladı. Felix çırpınırken hyunjine yumruk atmaya çalıştı ama hyunjin çoktan yumruğunu yakalayıp Felix'in dudaklarına yaklaşmıştı.

" Çok cesursun. " diyerek Felix'in çenesine dolgulu dudaklarını bastırıp emdi.

Kan yağmurunda Felix'in tüm vücudu kırmızıyken hyunjinin hicbir noktasında leke yoktu ve teni bembeyaz parlıyordu.

Bana bakın bu kitabı yazmak kolay değil oy verin amınıza korum he