1.

941 15 15
                                        

" Bla bla bla. " diyerek asık bir suratla Bangchan'ı sinir krizine sokmaya çalışıyordu ve oldukça ciddi tavırlar takınan Bangchan ,Felix'in bu hallerine çoktan sinirlenmiş ciddiye alınmak için etrafta gezerek kızgın kızgın konuştu.

" Beni ciddiye alir mısın lütfen." diyerek Felix'in dikkatini çekmeye çalıştı.
Felix masanın üstündeki meyvesuyu kutusunu açıp pipeti deliğine soktuktan sonra yavaşça içerken sırıtarak bangchan'ı izliyordu. 

" Alıyorum ama sen cok abartıyorsun buralarda ne işi olacak yunan tanrısının oğlu mudur ,çocuğu mudur, kovulmuş eşeği midir nesidir nesiyse artık. " dediğinde bangchan göz devirip Felix'in boğazına asılır (ama sıkmaz. )

" METAFIZIK AMINA KOYAYIM daha geçen gün ormanın diğer tarafında 3 kişi secde ederek ölü haldeydi. Bunun peknormal olacağını düşünmüyorum bu yüzden bu ormandan çıkıp benimle şehirde yaşayıp çalışabilirsin. Ayrıca avcılık ne?"

Dediğinde felix ellerini bangchan'ı bileğine getirip " Azıcık tatil yapayım geleceğim şehire tamam ağlama. Ayrıca burada FBI ajanlarının silah koleksiyonunun 31 katını geçen silah ve bombalarım var. Biliyorsun çok severim içlerinden en sevdiğim ise bangchan olanı."

Bangchan ellerini ,Felix'in boynundan çekip güldü ve saçını okşayıp saatine baktı.

" Birazdan gideceğim sen de hazırlan bir hafta sonra gelir alırım çok ağladın diye izin veriyorum." Dediğinde felix olduğu yerde doğrulup ayaklandı ve bangchan ile göz göze gelip ona doğru yaklaşıp sırıttı. Ellerini bangchan'ın beline getirip oksayıp basini onun göğsüne dayayip derin bir nefes aldı. Bangchan ise sarılmayı  görünce hemen pamuk olup Felix'e sarılıp saclarını optu.

" Korkma abi. Güvendeyim bak." 

Felix'in bunu kısık sesiyle demesiyle Bangchan ondan ayrılmış kafasına bir tane geçirdi.

Istersen seninle kalabilirim ?" Dediğinde felix anında reddedip abisine hafif bir tokat attı.

" kedi gibi miyavlama git defol işlerim var."

_

Bangchan gitti falan felix'in uykusu gelmiş çoktan uyumuştu. Uyumadan önce ise kafasında yarın yapacaklarını planlamıştı.

_

Yaz gecesinin sıcağı ile kalkıp ağzının kupkuru olduğunu fark eden Felix yerinden kalkıp üstünü çıkarmıştı. Su içmek için mutfağa uyku sarhoşu şekilde yürüyordu ve sürahi ile damacanin içinde su olmadığını fark etti.

Ben bunu nasıl bangchana doldurtmayi unuttum ya kim taşıyacak şimdi !

Diyerek kendi kendine isyana girdi ve sürahiyi alıp kafasına dikti ama içinde 1 damla bile su yoktu.  Felix en azından denedim diye aklından geçirdi ve sürahiyle beraber kulübesine 100 metre var yok mesafede olan tatlı suyun bulunduğu berrak göle doğru gecenin köründe el fenerini almış susuzluktan öle öle gidiyordu. 

" Bangchan bir boka yaramican." Diyerek kendi kendine yine kızdı.

Gole doğru yaklaştıkça burnuna tuhaf kokular geliyordu ama onu hayvan boku diye kendine yutturup susuzluğunu giderme hırsındaydı.

" Su içMem lazım allahim bana su ver."

Felix gözlerini ovalara ovalaya göle çoktan varmıştı ve göldeki manzaraya karşı gözlerini büyütüp elindeki sürahiyi şok ile düşürmüştü.

Elleri ve ataklarına bir titreme gelip vücudu buz kesilmiş olduğu yerde dona kalmıştı...

Peki ya ne görmüştü...

Yazar notu

1 ay sonra yeni bölüm atilacakti

Kan Gölü  // Hyunlix //Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin