elbette, belki de bazı hisler beslediği çocuk aynı zamanda suç işlediği çocukla aynı çocuktu, dolayısıyla bu travma onları ömür boyu birbirine bağlayacaktı. ama kimse her ilişkinin mükemmel başladığını söylemedi, değil mi?
sunflower, ikinci kitap.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌷 milk vetch — kuzey yarımkürenin ılıman bölgesinde bulunan, çeşitli bölgelerde yem bitkisi olarak yetiştirilen bezelye familyasından bir bitki. Aynı zamanda şu ifadeyi de simgelemektedir; "Varlığın acılarımı hafifletiyor."
────────────────────
!! tw: panik atak ve kusmanın belirsiz tasviri, ☂ ile başlıyor ve ☼ ile bitiyor.
Gece 3'te bilinmeyen bir numara mı arıyor?
Eğer bu bir alamet değilse Basil ne olduğunu bilmiyordu.
Başucu masasının yanındaki ısrarla titreyen telefonuna gönülsüzce uzanırken gözlerini ovuşturuyor, hatta uykuluyken birkaç kitabı filan yere düşürmeyi bile başarmıştı. Yine de telefonu başarıyla kapmıştı, hâlâ arayanın kimliğine bakamayacak kadar sersem bir haldeydi, "Merhaba? Kimsiniz...?"
"Merhaba. Sen Basil'sin, değil mi?"
Basil bu sesi tanımıyordu. Doğruldu ve zar zor açabildiği gözünü biraz daha ovuşturmaya devam etti. Peki ne kadar uyumuştu? Oldukça geç yatmıştı.
Esnemek için telefonu uzaklaştırdı ve sonra tekrar kulağına götürdü, "Aha. Sen kimsin?"
"Özür dilerim. Bu benim kabalığım. Ben Kısmet'in barmeniyim." Barmen ona barın adresini söyleyince Basil kaşlarını çattı. Orası başka bir şehirdeydi. Özellikle de şehir... "Yani... Bu pembe saçlı kız barımızda bayıldı ve kapanış saatini geçtik. Onun acil durumda iletişime geçilecek kişiler arasında telefona cevap veren tek kişi sensin. Gerçekten buraya gelip onu almanı rica ediyorum?"
"Ha...?!" Sonunda gözleri büyüdü, tüm uykululuk ve yorgunluk izleri anında silinip yerini şok ve endişeye bıraktı. Az önce duyduğu şeyi sindirmek için birkaç saniye sessiz kaldığından, diğer hattaki barmen tekrar konuştu. "Müsait misiniz efendim?"
Tamam, başka ne seçeneği vardı? Peki Aubrey ne yapıyordu? Kim nerede? Diğer arkadaşları nerede? Neden şu anda ona yardım edebilecek tek kişi o? Kelimenin tam anlamıyla en uzaktaki o. Ona yardım etmek istemiyormuş gibi değil ama cidden. Basil kendini bu durumdan kurtardı, Aubrey son birkaç yılda ona çok yardımcı oldu, onun için yapabileceği en az şey bu.
"Yoldayım..."
"Teşekkür ederim."
Basil yataktan kalkıyor, gözleri diğer boş yatağa bakıyor. Bunlar Sunny'yi özlediği zamanlardan bazıları... "Sunny'nin bedava araba yolculukları." Kafasını sallayarak düşüncelerini düzeltti. Ceketini ve cüzdanını aldı ve dışarı çıktı.
