{33} Renan

113 38 79
                                    

Yamaç'tan

Şu anda bi Ordu'da bi çay bahçesinde oturuyoduk Babam , Selim abim , ben ve babamın arkadaşı Şeref Mollaoğlu

Şeref amca babamın esgi arkadaşıymış , biz babamın oğlu Salihi ararken onun Şeref amcanın kızıyla evlendiğine kadar öyrenmiş ve Orduya geldik direkt

Buraya geliş nedenimizi Şeref amca bilmiyo , tek bildiği şey bi kaç hafta Orduda olacağımızdı ve bu nedenle bizi güzel Ordu'sunda misafir edecekti

İki saatdir esgi anılardan konuşuyolardı , babam "Eee Şeref çocuklar evlendi mi?" dedi , oh be sonunda konu Salihe gelicekti

Şeref amca "Üçünüde evlendirdik barklandırdık" dedi mutlu bi ifadeyde

Babam "Senin bi oğlun ve ondan bi kaç yaş küçük ikiz kızların vardı di mi?"

Şeref amca "Evet , oğlum Kuzey , ikizlerim Kamer ve Cemre"

Babam sıradaki hamleyi yapıp "Evlendi mi seninkiler?" dedi

Şeref amca "Üçüde çok iyi aday getirdi önüme redd edemedim evlendirdim"

Babam "Çok iyi adaylar kimler?" dedi bir an önce Salih ile ilgili bi şeyler duymak için

Şeref amca "Gelinim buralı , Yıldız , biliyosun zaten beşikkertmeydiler , büyüyüncede evlendiler . Büyük damadım Muşlu , ismi Salih Sadettin , kimya mühendisi olarak gelmişti buraya , Cemrenin kalbini çalınca evlenmiş bulundular . Küçük damadımda Poyraz , Yıldîzın kardeşi olduğu için tanıyoduk keratanın huyunu , o yüzden onlarında evliliğini onayladık . Hepsi yuva kurdu kendine"

Babam beni gösterip "Bizde bi ay önce bunu evlendirdik"

Şeref amca "Duydum , mutlu olur umarım , gelmek isterdim ama işler vardı , torunların doğum günleriydide"

Aha kesin bi yeğenim var . Babam "Torunlar derken hepsi aynı gün mü?"

Şeref amca gülüp "Yok ya bi hafta arayla ocak ayında üçüde , işte bu nedenle ocak ayında uzağa gidemiyoruz keretaların doğum günlerini kutlayıcaz diye , 6 yaşları oldu"

İdris "Allah bağışlasın , torunların ismi ne?"

Şeref amca "Oğlumun kızı oldu , ismini annesinin Emine isminden alarak Mine koydu . İkizlerimin oğlu oldu , Cemre Renan koydu , Kamer Rûzgar"

Galiba bu Renan olan bizim yeğenimiz oluyor , Şeref amca kalkıp "Hadi benim eve geçelim , torunlarımlada tanışmış olursunuz"

...

Büyük ve güzel bi eve girdik ve salona geçip oturduk , gözüm camdan dışarıda elindeki keman yaylarıyla kavga eden üç miniğe çarpınca istemsizce güldüm ve diğerlerininde o tarafa bakmasına nede oldum

Şeref amca "Sibel çocuklara bak" dedi , Sibel kim?

Bu sırada beyaz gömlek + siyah etek + siyah önlük giyen genç bi hanımefendi gelip "Hemen efendim" diyip bahçeye çıktı

Sibel hanım çocuklara bi şey diyip içeriyi gösterince çocuklar kavgayı bırakıp içeri koştu hemen

Üçüde gelip Şeref amcanın oturduğu koltuğa tırmandı , kırmızı saçı olan minnoş kız dedesinin kucağına oturuyoken Siyah uzun saçlı oğlan sağ tarafına , Kahveyi kıvırcık saçlı oğlansa sol tarafına oturdu

Kız yani Mine "Dede ya Rüzgara bi şey deeeee! Benim notamı beklemeden çalıyo"

Kahveyi saçlı olan "Hiçte bile , ben zamanında çalıyorum ama Mine hep bi nota geride kalarak bozuyo işi"

kan kokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin