Benim hayatta tutunma nedenlerim vardı, benim ölmemem gerekiyordu çünkü sevdiğim insanlar vardı. İşim vardı en başında, korkan ve yardım isteyemeyen insanlara çare bulmam lazımdı. Geçmişte sadece umudum vardı ama şimdi yanına hayallerde eklenmişti. Hayallerim vardı benim, ne kadar güzel geliyor kulağa değil mi?
Hera Alkan'ın hayalleri var! Duydun değil mi hayat, başarımın sesini duydun değil mi? Başardım ben, ne kadar acı çektiysem de üstesinden geldim.
"Beşik düzi ağasar, kollarıni bağa sar. Horon oynamiyani da köyün muhtari asar! Uy!" Ne mi yapıyorduk; Poyraz billur sesi ile bize şarkı söylüyordu. "Başkomiserim lütfen bana izin verin şunun ağzını bantlayayım" dedi Erva onu onaylamaz şekilde baktım.
"Olur mu öyle şey Erva" dedim ama sözümü Poyraz kesti "İşte biraz örnek al kızım, insanlarda vicdan var vicdan! Bide sana bak taş mübarek, birine atsak kafası yarılır" dedi.
Erva ya döndüm ve sözüme devam ettim "Sen hiç uğraşma tatlım. Ben boğazını keserim yeter" dedim ve üstümdeki bıçağı kabzasından çıkarmadan boynuna yasladım.
"Biraz daha ses çıkarırsan arkadaşım demem ses tellerini keserim ona göre. Zaten başım ağrıyor beni uğraştırma" dedim ama biliyordum ki hiçbir zaman onlara karşı bu bıçak kabzadan çıkmazdı. "Hera yargı dağıtıyor" dedi Emir arabanın diğer tarafından. Edirne'ye sabah uçakla gelmiştik ve ben en az 3 saat valiz hazırlamak yüzünden cinnet geçirmiş en sonunda bütün dolabı tıkıştırıp atmıştım. Elim ağrıyan başıma doğru gitti sonra da minik hareketlerle de ovmaya başladı. "Gömleklerim inşallah kırışmamıştır" diye fısıldadım dişlerimi kıracak kadar sıkarken. Ares yalnız kalmak istemişti her zamanki gibi ama babam yüzünden ona bunun asla olmayacağını söylemiştim. Büyük bir kavga etmiştik ve biraz kalpler kırılmıştı lakin artık bu benim umurumda bile değildi. Çok şeyler kırılmıştı hayatımda kalbim nasıl kırılmasın demiş geçiştirmiştim. Sonra da zorla da olsa Ares'e polis lojmanında bir oda kiralamasını söylemiştim. Bağırmış çağırmış, eski defterleri yine gün yüzüne bırakıp açmamı beklemişti. Yine istemeden de olsa geçmişi deşmişti ve ben yine o geçmişin içinde parçalanmıştım. Şu an otele gidiyorduk, orada büyük bir oda tutmuştuk. Hep birlikte kalmamız daha iyi olacağını düşünmüş ve odalarımızı yan yana olan odalar olmasını istemiştik. "Ağrı kesici ister misin?" diye sordu Bilge kuşum.
"Şu an alamam midem bulanıyor uzun yol yaptığımız için" dedim bende. Maalesef bu doğruydu, beni fena yol tutuyordu. Arabayı süren Karya ile aynadan göz göze geldik ve nedense kaşları çatıktı. Ne sorguluyorsun kızım o hep öyle! Aslında eskiden nadiren kızgın olurdu, genellikle tatlı bir şekilde sırıtarak dolaşır arada bana göz kırpar ve yanağımdan makas alırdı. Vallahi yaşlandık arkadaş!
"İstersen köşede durabilirim" dedi, endişeli miydi o? Yok canım ben yanlış anlamışımdır.
"Yok boşver" dedim ama inmem gerekiyordu. Kibarlığın batsın kızım! Ortalığa çıkarırsan ne kibarlık kalır ne de itibar. "Yüzün bembeyaz Hera" diye ısrar etti iyi ki yaptı bunu. Kendime not: bir ara alnından öpücem ben bu adamın. Allah'ım yolculuk kafa yaptı sanırım neler diyorum ben! Araba durduğunda midem ağzıma geldi ve bende arabadan fırladım. Koşarak yolun kenarındaki otlara gittim ve ne yediysem hepsini çıkarmaya başladım. Berbat bir şey bu! Biri -kesinlikle kimin olduğunu bilmiyorum- saçlarımı tuttu ve sırtımı sıvazladı. Dejavu yaşıyorum şu an resmen, bir insana ancak bu kadar kötü rezil olunabilirdi kutluyorum seni Hera! Sırtımı sıvazlarken "Sakin ol, geçti. Rahatla, kendini kasma Hera. Rahatla ve sakinleş" dedi ama sanırım ben bu sözlerle buharlaştım. Şimdi neden bu adama âşık olduğumu anlıyordum çünkü çok nazikti. Rahatladığımda cebinden bir peçete çıkardı ve bana uzattı. Peçeteyi alıp ağzımı sildim ve ataş basmaya başladığını fark ettim. Hasta olursam yanarız kızım, sakın öyle bir hata yapma! Sana hasta olmak bile yasak. "Ne kadar yolumuz kaldı?" dedim ama ağzımdaki tat yüzümü ekşitmemi sağlamıştı bile. "Yarım saat" diye kısa bir cevap verdi. İyi bari biraz daha dişimizi sıkarsak biter. Yüzümü incelerken "İyisin değil mi? " demeyi de ihmal etmedi sayın sağlık bakanı. 'Evet' anlamında başımı salladım ve arabaya ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parmak izi
Action18+ Geçmişindeki parmak izleri yüzünden geleceğinde sorunlar yaşayan Cinayet büro baş komiseri Hera Alkan, yıllar önce akademide tanıştığı hayatının aşkını tekrar bulur ve bu sefer onu kaybetmemek için her şeyini ortaya koyacaktır. Başkomiser Karya...