-1-

42 10 9
                                    


Hafta sonlarını seviyorum ama bugünü sevmiyorum. Annemin arkadaşları bize geleceklerdi. Annemde erkenden odamın kapısına dayanıp "kalk artık Ilgın temizlik yapacağız misafirlerimiz gelecekler" diyerek beni uyandırmıştı. Annemin odamdan çıkmasının ardından rutin işlerimi halletmiş, odamı toparlamış silip süpürmüştüm.

Odamı hallettikten sonra annemin yanına mutfağa girdim. "Günaydın anne" diyerek annemin yanına gittim. "Günaydın kızım yemekler hazır sayılır, sen de masayı kur hadi" demesi ile masayı hazırlamaya başladım. Kahvaltılıkları, bardakları ve çatalları getirdikten sonra annemde masaya kızarttığı patatesleri getirmişti. Bana dönüp "hadi kızım abini kaldırıp, babanı da çağır" demesi ile abimin mutfağa girmesi bir oldu.

"Uyandım anne uyandım, günaydın annem" annemin yanaklarını öptü annem de gülüp "sana da günaydın deli oğlan" deyip annemde onun yanağına bir öpücük bıraktığında bana döndü. "Sana da günaydın tipsiz"deyip saçlarımı karıştırdı. Omzuna yumruk atıp bende ona "sana günaymadı şempanze" diyerek burun kıvırdım.

Abim tam ağzını açmış bana cevap verecekken annemin yüksek sesi ile açtığı ağzını geri kapattı. "Didişmeyi bırakın artık, Burak hadi otur sofraya oğlum. Ilgın hadi sende babanı çağır" diyerek çayları doldurmaya başladı.

Mutfaktan çıkarak salona doğru yürümeye başladım. Kapıdan içeri girdiğim zaman babamın televizyondan sabah haberlerini izliyordu. Yanına doğru yürümeye başladığımda bakışları bana döndü. "Hadi baba gel masayı hazırladık."

"Tamam kızım geliyorum" demesiyle bende mutfağa geri dönüp masaya oturdum.

Kahvaltıdan sonra babamı kahveye, abimi de arkadaşlarının yanına yolladık. Biz de annem ile birlikte temizliğe başlamıştık. Ben masayı ve mutfağı toparlarken annemde etrafı toparlıyordu.

Ben mutfağı hallettikten sonra annemde eksik malzemeleri almak için markete gitmişti. Bende o sırada etrafı silip süpürmüştüm.

Annem gelmiş atıştırmalıkları yapmaya başlamıştık.

4 saatin sonunda her şey hazırdı. Annem üzerini değiştirmek için odasına gittiğinde ben de masaya son kez bakıp odama geçtim. Dolabımda göz gezdirerek ne giyeceğimi düşündüm. Annemin normal arkadaşları geliyordu şık giyinmeye gerek yoktu. Elime siyah tayt ve üzerime açık mavi tonlarında bir tişört aldım.

 Elime siyah tayt ve üzerime açık mavi tonlarında bir tişört aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gayet rahat ve güzel bir kombindi. Aynada son kez kendime bakarken kapı zili ile odamdan çıkıp kapıya yöneldim.

Annem de benimle aynı şekilde kapının önüne gidiyordu. Gülümseyerek kapıyı açtım. "Hoşgeldiniiz" annem ile aynı anda gülerek konuşmuştuk. Hepsi bir ağızdan hoşbulduk diyerek içeriye geçtiler. Ayşe abla, Zehra abla, Nermin abla, Hülya abla ve Hanife abla gelmişti. Birlikte salona geçip oturmuş önden sohbet etmiştik.

30 dakika sonra annemin 'hadi sofraya geçelim' demesi ile sofraya geçmiştik.

1 saattir mahallenin dedikodu yapıyorlardı her zamanki gibi, bende masanın bir köşesinde oturmuş onları dinliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


1 saattir mahallenin dedikodu yapıyorlardı her zamanki gibi, bende masanın bir köşesinde oturmuş onları dinliyordum.

"Bizim alt kata birileri taşınıyormuş kimmiş neymiş daha belli değil" diyerek yeni bir sohbet açtı Hülya abla. Şok olmuş şekilde ona bakarken tam ağzımı açmıştım ki "sizin alt kat şu Nergis'lerin eve mi?" diye soran Zehra abla benden önce davranıp sormuştu. Nasıl yani? Gerçekten gelmeyecekler mi artık? Yeni bir komşu istemiyorum. Nergis teyze ve ailesi gelse geri diye ettiğim dualar boşa mı çıkmıştı şimdi? Düşüncelerimden sıyrılıp tekrar dinlemeye başladım.

Yine farklı bir konu hakkında konuşuyorlardı. Çayları tazelemek için ayaklanmış, salonun kapısından çıkarken Hanife ablanın sesi ile durdum.

"Kız Çiğdem senin kızın yaşlarında benimde bir torunum var Yağız adı diyorum ki görüştürelim belki ilerisi de olur he ne dersin?" cümlesini duymamla olduğum yerde hızlıca dönüp fare görmüş kedi gibi gözlerimi kocaman açıp Hanife ablaya baktım.

"Benim belki sevdiğim biri var Hanife abla? Belki benim hayatımda biri var? Bana bir sorsaydın önce böyle böyle kızım ister misin? diye. Hem daha evlenme yaşına da gelmedim. Erkeklerle uğraşacak zamanım yok benim, okulum var okuyup öğretmen olacağım. Torununa git başka gelin adayı bul, evlilik işi bana göre değil" diyerek arkamı döneceğim sırada annemin sesi ile durdum "Ilgın nasıl konuşuyorsun sen büyüğün ile çabuk özür dile Hanife ablandan hem hayatımda biri var da ne demek kırarım valla o bacaklarını" demesi beni daha da şok etti. Kafayı yememe az kalmıştı hayır kime neyi anlatmaya çalışıyorum ki?

Bunlar nasıl insanlar anlamıyorum ki, hayır yani sanane benim evliliğimden?? Sinirle çayları doldurup tepsiyle salona girdim. Çayları servis edip yarın için ödevlerim olduğunu söyleyerek odama gelmiştim. 20dk'dır test çözmeye çalışıyorum ama kafamı bir türlü toparlayamıyorum.

Camdan karşı daireye Nergis teyzelerin canıma bakmaya başladım. Ben 6 yaşındayken gitmişlerdi, şuan ise 19 yaşındayım.. Tam tamına 13 yıldır boştu evleri... Şimdi yeni birinin gelecek olması tuhaf hissettirmişti. Gözlerim mahallede oyun oynayan çocuklara takıldı. Gülümseyerek biraz onları izledikten sonra testleri çözmeye devam ettim.

Bir saat sonra testlerim bitmişti. Belim de ağrımaya başlamıştı. Kolundaki saate baktığımda saatin 20:00'i geçtiğini gördüm. Ayağa kalkıp gerildiğimde belimin ağrısı hafifledi. Misafirler gitmiştir düşüncesi ile odamdan çıkıp salona doğru ilerlemeye başladım. Salondan kadın sesleri geliyordu. Ne yani hâlâ burdalar mı!? Yuh yani gitsinler artık. Kendi kendime kriz geçirmeyi bırakıp salona girdim.

Gerçekten burdalar hâlâ... "Ooo siz hâlâ buradamısınız? ben sizi gitti sanıyordum ama maşallah pek rahat gelmiş sanırım hala burada olduğunuza göre " diyerek boş olan tekli koltuğa oturdum. Annem ayağa kalkıp dişlerinin arasından "Ilgın gel yardım et bana şu tabakları mutfağa götürelim" demesi ile ben de ayağa kalkıp annemin peşinden kalan tabakları alıp mutfağa gittim.

Annemin birden kolumu sertçe çekmesi ile ona döndüm " ne yapıyorsun anne kolum acıyor" diyerek kolumu kendime çekmeye çalıştım. " Sen ne zaman akıllanacaksın ya? büyüklerine saygılı olmayı öğren artık. Ne demek hala buradamısınız rahat geldi falan? rezil ediyorsun beni arkadaşlarıma" diye bağırması ile yüzüne bomboş baktım. Annemde sinirle kolumu bırakıp kapıya doğru gidiyor aynı zamanda da söyleniyordu "senden hiçbir halt olmaz, devam et sen böyle" diyerek son cümlesini söyleyip arkadaşlarının yanına gitti.

Sabır dileyerek kahve yapmaya başladım. Mutfaktaki balkona çıkıp gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

❤️‍🩹

Herkes merhaba, bu yazdığım 4. yayınladığım ilk kurgum. Bana yayınlamam için destek olan çevreme çok teşekkür ederim. Yanlışlarım varsa şimdiden özür dilerim. Okuyan herkese çok teşekkür ederiiimm. Sizleri çok seviyorum. Kendinize iyi bakıınn.

Instagram: e4ylwl

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

13 YIL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin