Jungwon'dan
"Eeeee sonra noldu?"
"Bir şey olmadı. Yazmadı da hala. Bekliyorum yine."
"Daha çok beklersin geri zekalı."
"Of bir kes."
Jake hyung başıma hafifçe vurup yanımdan kalktı. Mutfağa doğru ilerledi ve girmeden önce bana dönüp konuştu.
"Jay'i de çağırdım bu arada. Sorun olur mu senin için?"
"Ciddi misin?"
"Ne?"
"Az önce konuştuğumuz konunun farkındasın değil mi?"
"Hala bir sonuç çıkartamadım Jungwon. Eee yani?"
"Of tamam siktir git yok bir şey."
Omuzunu silkip sırıttıktan sonra mutfağa girdi.
Ve ASLINDA O KADAR ÇOK ŞEY VAR Kİ. Ben tam ayrılmak hakkında kararsızken eve Jay'i çağırması...
Aslında kararsız değilim. Sadece suçlu hissediyorum. Bunun da şu an açık bir ifade olduğunu düşünmüyorum. Şöyle başlayayım o zaman; Sunoo, ilk başlarda cidden düzgün bir ilişkimiz olduğunu düşündüğüm, ama 2. ayımızda bir terslik hissettiğim ve şu an ayrılmayı düşündüğüm sevgilim.
Onunla tanıştığımda fazla mutsuz ve yalnız bırakılmış bir haldeydim. Bu süreçte bana gerçekten çok yakın bir arkadaş oldu. İlk başlarda ona karşı bir şeyler hissetmesemde sonradan flört etmeye başladığımızda tekrar mutlu olduğumu hissetmiştim. Sevgili olduktan sonrası ise biraz garipti. Sürekli kafamız meşguldü ama yine de birbirimize vakit ayırabiliyorduk.
Çoğu zaman birbirimizi yanlış anlayıp tartışıyorduk. Aslında doğrusu şu ki tartışmayı başlatan hep o oluyordu. Ben de kendimde suç bulmasam bile özür dilemek zorunda kalıyordum. Bu durum sürekli bir şekilde gittikçe çoğaldığı için hep alttan aldım. Çünkü ona aşık olduğumu düşünüyordum. Kaybetmek istemiyordum. Bana mutluluk kaynağı olan oydu çünkü. Muhtaç gibi hissediyordum. Ne derse desin, ne yaparsa yapsın sindiriyordum. Onun da hayatında çoğu şey düzgün gitmiyordu. Bir de ben üzmek istemiyordum.
Bir süre sonra ilişkilizin toxic bir hal aldığını fark edince aslında git gide ondan zaten soğuduğumu da fark ettim. Son zamanlarda da günde sadece 1 saat konuşmaya başlayınca içimde cidden her şey bitmiş gibiydi. Yine de ilişkimi sürdürüyordum çünkü dedim ya, muhtaç hissediyordum, mantıksal açıdan sürdürmem gerekmiş gibi. Daha önce bu şekilde sevilmediğim için özel görüyordum. Başka tutunacak her hangi bir şeyim yokmuş gibi hissediyordum.
Ta ki onunla tanışana kadar. İşte bundan dolayı suçlu hissediyorum. Çünkü ben, zaten başkasıyla sevgiliyken arkadaşımdan hoşlanmaya başladım.
Elimde olan bir şey değildi. Yine de hoşlandığım için pişmanım da diyemeyeceğim.
Çünkü o Jay. Her şekilde farklı geliyordu. Onunla konuşmaktan cidden keyif alıyordum. Tek bir saniyesinde bile sıkılmıyordum. Onunla konuşacak bir şey bulamamaktan bile utanmıyordum. İlla ki konuşmayı devam ettirmek için kısacık şeyler bile olsa konuşuyorduk. Bu benim için çok özeldi. Görmesem bile yanımda olduğunu hissettiğim insanlardan biriydi. Ki böyle hissettiğim sadece 2 insan vardı.
Her gün onunla konuşmaya başlayınca çoğu zamanımı bilmese de onun için kullanıyordum. Gerçi bunu ben bile sonradan fark ettim...
Bazı günler telefonuma bakacak zamanım olmuyordu. Geri geldiğimde ise ilk onun mesajlarına bakıyordum. 2 gün bile olsa yokluğumda beni merak etmesi çok hoşuma gidiyordu. Bunu ilk fark ettiğimde aklımdan bu düşünceleri çıkartmak için çok uğraştım. Kimi zaman gerçekten kendimi bile kandırmayı başardım. Ama olmadı. Duygularıma yenik düştüm. Bunun sonu nereye gider ve nasıl olur bilmiyorum. Şu anlık tek bildiğim Jay'den deli gibi hoşlandığım.
Sunoo'ya gelecek olursak... Ondan ayrılmayı yeni düşünmeye başlamamıştım. İkimiz de çok yıprandığımız için bana bu düşünce artık normal geliyordu.
"Salak salak dalma yine de al şunu elimden. Yandım burda."
Elindeki iki kupayı zar zor tuttuğunu gördüğümde hemen birini elinden aldım.
"Pardon."
"Pardon ne oğlum. Kendimi önemli görmeye başlayacağım bak şimdi."
"Çok malsın hyung."
"Ayyy. Sen daha çok öylesin aşkım."
Elimle ağzımı işaret edip öğürme hareketi yaptığımda göz devirdi.
"Tamam hadi çok boş yapma da neye daldığını söyle."
"Aynı şeyler işte."
"İstersen Jay'e gelmemesini söyleyebilirim. Önce kendi işini halletmelisin çünkü."
Ofladım.
"Bunu yapabilecek kadar cesur muyum onu bile bilmiyorum ki."
"Ya neyi bilmiyorsun. Ben patladım senin yerine burda. Sen değil de ben bir buçuk aydır acı çekiyormuş gibi hissediyorum. SENİN YÜZÜNDEN MİLLETE İLİŞKİ TAVSİYESİ BİLE VERİYORUM. O kadar prof oldum yani. Kes sesini ve yaz o yüzden."
"Ha bir de telefondan mı ayrılayım?"
"Kaç haftadır yüz yüze görüşmüyorsunuz zaten Jungwon. Çok da koyacağını sanmıyorum."
"O iş öyle olmuyo işte ama neyse."
Mesajlar kısmına girip yavaşça yazmaya başladım...
•
Sunoo-Jungwon
Sunoo
konuşabilir miyiz
kardeşimleyim demiştim ama
okurum ya neyse yaz sen
Jake hyungu hatırlıyorsun dimi
evet maalesef
onun senin hakkında söylediklerini ve düşündüklerini de biliyorsun
biliyorum
konuşma nereye gidecek ama anlamadım Jungwon??
bende onun gibi düşünüyorum sanırım
bunu söylemek istemiştim
hangisini düşünüyorsun
neyi yanlış yaptım
bak aslında tamamen senin
yanlışın değilama yine de boşver
söylemek istedim
bunu da söyle o zaman
saçma sapan konuşmaya başlıyorsun yine
eğer onun gibi düşünüyorsan hala birlikte olmamızın bir anlamı olmadığını da biliyor olman lazım
biliyorum
ayrılıyor muyuz Jungwon?
öyle sanırım
tek sebebi senin davranışların değil ama
ne var başka amk
başka birinden hoşlanmaya
başladım
görüldü★
of tam olarak ifade edebildim mi bilmiyorum zwosuwoeuoqhe
anlarsınız inş