4.Bölüm

92 8 7
                                    

Ardı ardına yaşadığı kabuslar ile gerçeklik algısını yitirmişti.
Yattığı yerde gözleri sıkı sıkıya kapalı gözlerini açmaya korkar halde titriyordu.

Şiddetli bir şekilde çalan kapı sesi devam ediyordu, kapının ardından gelen sesler Erenay'a aitti.
Sesin gerçek olup olamadığından emin olamıyordu ya yeniden aynı şeyleri yaşarsam korkusu tüm bedenini ele geçirmişti.

Bir süre geçtiğinde kapıdaki sesler kesilmişti fakat bu sefer telefonunun zil sesi evi sarmıştı.
Aralıksız çalmaya devam eden telefonu ile gözlerini araladı.

Yavaşça yerinden doğruldu etrafı kolaçan ettiğinde her şey yolunda gözüküyordu, gün aymıştı pencereden içeriye güneş ışınları sızıyordu.
Dışarıdan devam eden hayatın sesleri geliyordu.

Bir sorun yok diye geçirdi içinden herşey normal kabusda değilim diye ruhunu ve bedenini rahatlatmak amacı ile kendine hatırlatma yaptı.

Oturduğu yerden ayağa kalkıp bir kaç saniye dönen başının geçmesini bekledi.
Kendine gelmesiyle hâla ufak ufak kendini hissettiren gerginlik ve korku ile etrafını kolaçan ede ede yatak odasına adımladı.
Yatağın üzerinde duran telefonu alıp ekrandaki arama bildirimlerine göz attı.

Kardeşinden gelen bir sürü çağrı ile karşılaştı.
Demek ki kapıda gerçekten Erenay var diye gerçeklere kavuştu.

Gerçeklerin farkına varmasıyla uzun süredir kapıda kalan kardeşinin farkına vardı.

Koşar adımlarla girişe gelip kapıyı açtı.
Yerde bıkmış şekilde oturan endişeli kardeşi ile karşılaştı.

Erenay kapının açılması ile hızla yerinden doğruldu.

Kardeşi, dudaklarını aralayıp konuşmasına izin vermedin kollarını beline sardı.

Ryan ne yapacağını bilemez bir şekilde kolları havada asılı kaldı.

Kardeşi hala sıkı sıkıya sarılmaya devam ediyordu.
Bu tepki karşısımda daha da küçüldüğünü hissetti.
Erenay tam abisine karşı yanıtsız sarılma eylemine son verecek iken saçında hissettiği eller ile gözlerinin dolması bir oldu.

Uzun zaman sonra abisine yakınlaşabildiği tek andı, geçen yılların ardından aralarına giren mesafeye engel olamamışlardı.

Ne kadar bu mesafeyi tuz buz etmek istese de abisinin buna karşı bir eğilimi olduğunu düşünmüyordu.

Fakat uzun zaman sonra yanıldığını hissetti.

Ryan kardeşini yavaşça kendinden uzaklaştırıp konuşmaya başladı "Sakin ol, bana bir şey olduğu yok sadece duştaydım kapıyı çaldığını duymadım, telefonum da yatak odasında kalmış, sorun yok."

ufak bir gülümseme ile kardeşinin saçlarını karıştırdı.

"Aptal herif başına bir iş geldi sandım neden daha dikkatli davranmıyorsun beni endişelendirdin tas kafa."
Erenay abisinin kolları arasından çıkarken sözlerini ve endişesini dile getirdi.

"Lan oğlum kaç sefer daha söyleyeceğim bana saçma sapan lakaplarla seslenme diye!"
Erenay gülerek abisinin yanağından makas aldı.

"N'oldu lan karizman mi çizilir yoksa Tas kafa."

Ryan kardeşinin alaycı sözleriyle yanağından makas alan eline tokat geçirmiş bacağını tekmeleyerek kapı dışarı sürüklemişti.
"Siktir git lan! it'e bak gelmiş artistlik taslıyo, çık git evine gördün beni işte sonra haberleşiriz."

Sözlerinin ardından yüzüne kapıyı kapatması bir olmuştu.

Kardeşini tabiri caizce nazik bir şekilde kapı dışı ettikten sonra derin bir nefes alarak balkona geçti.

Erenayın motorun binip uzaklaşmasını izlerken cebinden yeni aldığı çakmağı çıkarıp masanın üzerinden aldığı sigarasını yaktı.

Sigarasını içip karşısındaki sokağı bir süre gözetledikten sonra eve girip üzerine çeki düzen vermek için odasına gitti.

Erenay

Erenay kaskını kafasından çıkartıp geldiği kliniğe bir göz attı.

Gözlerini bileğindeki saate çevirdiğinde her zamanki gibi yine geç kaldığını gördü.
Hızla kaskını eline alıp küfürler ederek kliniğe doğru koşmaya başladı.

Kapıdan girer girmez abisinin en yakın arkadaşı olan aynı zamanda staj patronu olan Dusan ile karşılaştı, yüzünde her zamanki gibi bıkmış bir ifade ile Erenay'a sert bakışlar atıyordu.

Yüzünde şapşal bir gülümseme ile girişten Dusan'a bakarak ortamı yumuşatmaya çalıştı fakat pek etkili olduğu söylenemezdi.

Dusan onaylamaz bakışlarını sürdürerek eliyle odasına gelmesini işaret etti ve arkasını dönerek odasındaki masaya kalçasını yasladı.

Erenay olduğu yerde dikilmeye devam ederken odadan Dusan'ın "Hadi artık Erenay!" bıkkın sesini duydu, hızlı adımlarla odaya girip Dusan'ın karşısına geçti.

"Erenay bu " geç kalma" konusunu daha ne kadar dile getirmem gerekiyor senin için?"

Erenay ayakkabısının bağcıklarını incelemeye devam ederken cevapladı "Abimin yanına uğramıştım anahtarım da yoktu, eve giremedim Ryan da duştaymış onu bekledim, Kusura bakma."

Dusan uzunca bir nefes bırakırken yavaşça kafasını salladı "Umuyorum bu son olur, ben ileride senin açından kolaylık sağlamak için uğraşıyorum, rica ediyorum sende aynı çabayı göster."

Erenay kafasını bağcıklarından kaldırarak bakışlarını Dusana kitledi.
"Hayır ne var sanki biraz müsama göstersen bir yerlerin mi şişer anlamıyorum ki her zaman aynı muhabbet Dusan.'

Dusan "Profesyonellik Erenay profesyonellik bu kelimeye dikkat ederek cümle kurmaya çalış klinik içerisinde ve hastalarımın yanında."

Erenay oflayıp Dusana yavru köpek bakışlarını göndermeye başladı.
Dusan "Hiç öyle bakma bana lütfen sözlerime kulak ver ve ciddiye bunların hepsi ileride işine yarayacak emin ol."

Erenay yavru köpek bakışlarını sürdürürken Dusan Erenay hariç heryerde bakışlarını gezdiriyodu çünkü eğer o bakışlara daha fazla bakmaya devam ederse Erenay'a olan gardını indirmek zorunda kalıyordu, pek dayanabildiği söylenemezdi.

Erenay bir süre sonra sessizlikten sıkıldığında bakışlarını kesip "Ryan kapıyı açtığında duşta olduğunu söyledi fakat terler içinde ve yeni uyanmış bir hali vardı, bana bir şey söylemedi ama belki sana anlatır konuş istersen."

Dusan düşünceli bir şekilde Erenayı onayladı "Ben hallederim sen bugünki randevuları kontrol edip bana liste halinde getir. Hadi işinin başına artık!"

Erenay somurtup oflaya oflaya söylenerek odasına yürümeye başladı "Of Dusan şu dede hallerinden kurtul artık iyice yaşlı bunak oldun, sal beni!"

Dusan eline ilk gecen şeyi Erenayın arkasından kafasına doğru fırlattı.

Erenay hızla Dusanın attığı Kupayı yakaladı ve hayretler içerisinde kupaya bakışlar atmaya başladı "Lan! kupa atmak nedir pekmezimi akıtmak mı istiyorsun, bide sana aldığım kupa! nerde bu ahlak nerde bu saygı nerde bu link, ne diyorum ben amına koyayım ya."

Dusan "Kupamı ver ve git."

"Klasik ben yani yine benim siklenmediğim bir gün daha." diye koşarak odadan uzaklaştı.














Selam arkadaslar geberip dirildikten sonra upuzun bi aranin ardindan ben geldim cok beklentili bi bolum olmadi ama bolumler kesilmeden devam edecek.

Bolum nasildi yorumlarinizi bekliyorum.

kendinize iyi bakinnn


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Born to die - Ryan x SebastianHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin