Bunlar...

864 52 187
                                    

...

Gözümü açmaz olaydım...

Karşımda Seungmin, Jeongin ve Felix'in cesedi duruyordu.

J: M-mi-minho...

M: Ne? Begenmedin mi yoksa? Bir tane daha var. Getirebilirim. Hem de o en sevdiğinden.

Konuşamıyordum. Dilim tutulmuştu. En yakın arkadaşlarımın cesetleriyle bakışıyordum şu anda. Bu hissi bilemezsiniz.

Bir şey fark etmiştim. Felix'in boynu mordu. Neden acaba?...

Çok geçmeden Minho geldi.

Hickiriklarimin ağzımı terk etmesine izin vermiyordum. Ama bir süre sonra dayanamadım.

Hıçkıra hıçkıra ağlarken Minho sadece bana bakıyordu. Elinde Beomgyu'nun cesedi vardı...

Bu normal değil. Daha çok ağlamaya başladım. Hem de hıçkıra hıçkıra. O kadar çok ağladım ki bir süre sonra gözümden kırmızı bir sıvı gelmeye başladı.

M: Ne oldu? Buna daha mı çok uzuldun? Ama Beomgyu'nun cesedi böyle tek parça kalmayacak. Gözünün önünde onu parcalayacagim.

Dedi. Şu anda şok içerisindeydim. Konuşamıyordum. Ağzımdan sadece tek kelime çıktı. Klasik ve kısa;

J: M-Minho...

M: Efendim? Yoksa begenmedin mi? Beni üzme! Sevmiş olmalısın!

J: Sen ne yaptığını sanıyorsun?...

Dedim kısık sesle.

M: Ne mi yapiyorum? Şimdi beni izle! Aksi takdirde canını yakarım.

Kafamı onaylar biçimde salladım. Gözlerim yanıyor, kapanıyor ve acıyordu.

Minho Beomgyu'nun cesedini yere boydan boya yatırdı. Eline duvardaki bir bıçağı aldı. Üstünde "Lee Minho" yazıyordu...

Beomgyu'nun cesedinin önünde çöktü ve bir süre ona baktı. Daha sonra Beomgyu'nun yüzüne yaklaştı. Bıçağı Beomgyunun dudaklarına getirdi ve yavaşca kesti. Belli ki öleli çok olmamıştı. Çünkü kanlar hala akiyordu.
Bu görüntüyü görmek hoşuna gitmiş olacak ki güldü.  Dudaklarını keserken de mirildaniyordu.

M: Jisung'u öpen bu dudaklar... Bunlar mıydı?...

Artık gözümden göz yaşı değil kan akıyordu. Ağlamayı bırakmayı başardım ama gözlerim fena aciyordu ve içim parcalanmisti. Midemde çok garip bir his vardı. Şu anda Minho'ya karşı bazı hislerim hâlâ var,

Öfke, nefret, aşk...

Minho'ya hala asiktim. Evet biliyorum arkadaşlarımı öldürdü, beni dövdü, beni bıçakladı, beni kacirdi, bana yapmadığı şey kalmadı. Ama, ama ben hala ona aşığım. Onu gorunce kalbim hizlaniyor, midemde bir his oluyor ve gözlerim parlıyor. Bu bir cesit takıntı işte ne yapabilirsin?...

Gözlerimin önünde Beomgyu'nun dudaklarını kesmişti. Ve şu anda elinde tutuyordu.

M: Bak Jisung... Bunlar seni öpen dudaklar... Sen de ona yanağını opturdun!

Dedi ve uzerime yürüyordu. Elimde kelepce vardı bu yüzden ayağa kalkamıyordum sadece dizlerimi kendime çektim ve kafamı gömdüm.

J: Yaklaşma... Lütfen...

M: Senin o tombul yanaklarını benden başkası opemez anladin mi?... Bunun cezasini çekeceksin...

Git gide yaklaşıyordu. Yatağa dizeleriyle çıktı. Ve yanıma geldi.

Yapmadın değil mi? || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin