İLAHİ BAKIŞ
Minicik bir kız çocuğu doğmuştu; ama annesi sevinemiyordu bile, hoş kızının hayatı çok zor olacakken bir anne nasıl sevinebilir ki?
Üzgünüm bebeğim, üzgünüm güzel İlay'ım. Seni yalnız bırakacağım için; umarım gelecekte beni affede bilirsin. Kadın göz yaşlarını silip kızını pusete koydu. İlay annesinin onu bırakacağını anlamış gibi ağlamaya başladı. Kadın sihir ile pusetin içine kızı için gerekli bilgileri ve mektubu yazdı. Kızını bu karlı havada üstelik başka bir evrende, tam olarak tanımadığı insanların evinin kapısına bırakıp gitmek istemiyordu; ama buna mecburdu. Zaten aileyi de önceden çok kez araştırmıştı, bir çocukları olmuyordu ve bunun için çok üzülüyorlardı. Ondan dolayı bu aile; kızı İlay 18 yaşına gelene kadar ona çok iyi bakardı. 18 Yaşında ise ayrı zorluklarla baş edecekti güzel kızı. Kadın fazla oyalanmak istemedi ve kızının boğazına sihir ile kolye taktı: Bu kolye hem güçlerini hafifletecek, hem de kadın kızını her daim izleyip özlem gidere bilecekti. Kızını son kez öpüp onu kapıya bıraktı ve kendini görünmez yapıp zile bastı.
*******
Resim çizmekten boynum tutulmuştu, bu ağrı ile başa çıkamayacağımı anladığım zaman sarsak adımlar ile odadan çıktım ve annemin yanına gidip ona naz yapmaya karar verdim. Salona girdiğimde güzeller güzeli annemin üzgün olduğunu gördüm.
Anneciğim neyin var, neden üzgünsün? (İlay)
Hiç bir şeyim yok kızım, eski anılara dalmışım öyle. (Asuman Hanım)
Üzülme amaa, hem bak şurada 18 olmama 4 gün kaldı. (İlay)
Sanki annem biraz daha üzülmüş gibi, ama neden üzülüyor ki? Ne güzel genç kız oluyorum.
Anne yoksa sen benim üniversite okumak için gitmemden mi korkuyorsun? Eğer öyleyse korkma, ben seni bırakıp da bir yerlere gitmem. Hem babam da bırakmaz ki bizi. (İlay)
Yok kızım öyle şey olur mu hiç, ben senin adına çok seviniyorum. Her şeyin en iyisi gönlünce olsun. (Asuman Hanım)
İLAHİ BAKIŞ
İlay annesi ile biraz daha oturup sohbetler eder. 18 Yaşına gireceği için de çok heyecanlıdır. Babası işlettiği otelden geldiğinde; beraber akşam yemeği yediler. İlay'ın ara sıra sırtı kaşınıp duruyordu, sanki sırtında bir sıkıntı var gibi hissediyordu ama aynaya baktığında hiçbir şey görmüyordu, sadece kaşımaktan dolayı aşınmış bir sırt vardı. bi ara kapının dışından çok yüksek sesli bir şarkı duydu. bu ne ya diye söylendi. Onu duyan Asuman Hanım ve Arif Bey anlamayarak birbirlerine baktılar. İlay anne ve babasının yüzlerini görünce onların sesi duymadığını anlayarak konuyu değiştirmeye çalışır ve bir şekilde o konuyu kapatır. Babasının yanağını öpüp ardından koşarak annesini de öperek odasına gitmek için izin ister.
İlay'ın Anlatımı
Kendimi odama kapattım ve neler olup bittiğini anlamaya çalıştım; ama bir türlü olan bitene anlam veremiyorum. 2 Gün öncesinde garip bir rüya görmüştüm ve uyandığımda ise rüyamın aynısını eskiz defterimde(çizim defteri demek) görmüş ve çok fazla panik olmuştum. Ne kadar araştırırsam araştırayım hiçbir şey bulamamam da cabasıydı. Bu akşam olan şey ise tam bir fiyasko idi, ailemin yanında olması onları da tedirgin eder. Allah'tan çabuk toparlayabildim de bir şey anlamadılar.
Sırtımın delicesine kaşınmasıyla uykumdan uyanmam bir oldu. Neden bu kadar acı verici bir şekilde kaşınıyor ki sırtım? Bana neler oluyor, yoksa deliriyor muyum ?
Saçmalama istersen ne delirmesi? Sen delirmiyorsun. Çok yakında neler olup bittiğini anlayacaksın sadece sakin ol. (Gizemli ses)
Sen de kimsin??(İlay)
Yakında onu da öğreneceksin, sevgili İlay (Gizemli ses)
Bari adını söyle gizemli çocuk, yoksa isimsiz mi demeliyim? (İlay)
İyi uykular İlay (Gizemli ses)
Hey dur gitme! (İlay)
Ne kadar seslenirsem sesleneyim gizemli çocuk yok olmuştu ve garip bir şekilde sırtımın kaşıntısı da geçmişti, bunlar da yetmiyormuş gibi gözlerim zorla kapanıyor. Neler olup bittiğini sorgulayacak halim bile kalmamıştı kendimi derin bir uykunun içinde buldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Y.M.A) YaSaklı Melezler Akademisi
FantasyYüzyıllardır süre gelen kuralları bazı türler hiçe saymaya başladılar. Bunların ilk örnekleri melekler ve şeytanlardı daha sonrasında; kahinler, cadılar, periler, kurtlar ve vampirler de bu kuralları hiçe saymaya başladılar. Bunun sonucunda farklı...