"Piyanonun her bir notasında bir başka hayat saklıdır,"
Genç kadın kanlı elleriyle piyanonun tuşlarına basarak çığlıklarını melodilere sakladı.
"Ve her bir melodi farklı bir haykırıştır."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lana del Rey- Born to die
𝓑
GEÇMİŞ
Minik kız sarıldığı oyuncak penguenini iyice yorganın altına sıkıştırdı. Bir yaz günü, dışarıda oraj, orajın etkisiyle gürleyen gök ve bardaktan boşalırcasına yağan bir yağmur mevcuttu. Sadece loş bir gece lambasıyla aydınlanan odaya şimşeğin ışığı da ekleniyordu. Korkmuyordu, Talya kendini bildi bileli böyle havalara aşık bir çocuktu.
Yine de uyuyamadı. Yatağın içinde bir o yana bir bu yana dönüp durdu. Penguenini yorganın altından çıkartarak sırt üstü yattı ve penguenini kendine doğru çekerek sıkıca sarıldı. Annesinin gidişinden sonra çok üzülse de bir şekilde küçük bedeni bu yükle başa çıkabiliyordu. Talya güçlüydü, güçlü bir kızdı ve büyüyünce de çok güçlü bir kadın olacaktı.
Bir müddet o şekilde uzandığı sırada tekrar gök yarılırcasına gürledi. Kapıdan bir ses geldi. Yüzündeki pengueni çekerek kapı eşiğine baktığında oda kapısı yavaşça açılmaya başladı. Penguenini direkt yanına koyarak sarılan Talya, tüm bedeniyle kapıya doğru yan şekilde dönerek yattı bu sefer. Kapının boşluğundan görünen bir çift göz vardı... Abisi gelmişti.
Talya bilirdi ya; abisi böyle gecelerde asla uyuyamazdı. Babasının yanına da gidemezdi, çekinirdi çünkü abisiyle aynı babaya sahip değillerdi. Barış, çekinerek odanın içine girdi ve kapıyı yavaşça kapattı. Talya böyle durumlarda abisiyle sürekli dalga geçerdi. Kendisinden iki yaş büyük olan abisine yeri geldiğinde ablalıkta yapıyordu. Altı yaşında olmasına rağmen oldukça cesur bir kızdı.
"Yine mi korktun abi?" dedi Talya keyifle. Abisi gözlerini devirdiğinde hala kapalı olan kapının önünde bekliyordu. "Nasıl abisin? Normalde benim korkmam gerekiyor." Talya bilmiyordu. Barış'ın kabus gibi geçen gecelerinde bir başına karanlık odada kilitli kaldığını, o odanın şimşeklerle aydınlandığını, Barış'ın şimşek çakması için dua ettiğini bilmiyordu. Nereden bilebilirdi ki?
"Korkmadım ben," dedi Barış. "Sen korkarsın diye geldim."
"Ben korkmam ki," diyerek üsteledi Talya. "Korkuyorsun işte."
Tekrardan gök gürledi, şimşek öyle bir çaktı ki sanki etraf saniyelik olarak gündüz ışığıyla doldu. Barış, koşar adımlarla Talya'nın yatağına doğru giderek yorganı kaldırdığı gibi üzerine örttü. Talya elini ağzına koyarak kıs kıs gülmeye başladı. Abisi ise yorganı kafasına kadar çekerek duruyordu.
