Bölüm 14, 1. Kitap Final

1.1K 96 35
                                    



kitabımız iki seriden oluşacağı için bu bölüm final bölümümüz.

yanımda olduğunuz, bana destek çıktığınız ve bizimle(karakterlerimle) büyüdüğünüz için çok teşekkür ederim. iyi ki varsınız 🫂

desteklerinizi esirgemeyin lütfen,

keyifli okumalar 🤍




☾

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Isabel LaRosa - I'm yours




Motordan indiğimde mezarlığa gelmiştik. Yolculuk boyunca aklımdan geçen senaryolar sürekli olarak geçmişe dayalıydı. Bu mezarlığa gelişim, kriz geçirerek ağlayışım ve Baran'la ilk karşılaşmamızı düşündüm. Bir an olsun bunların hiçbiri aklımdan çıkmadı ve ben bunların sonunda iyi bir hayata kavuşacağıma inanmak istiyordum.

Kaskı direkt olarak motorun üstüne bıraktım. Mezarlığın önünde yaklaşık olarak beş tane daha motosiklet bulunuyordu ve bu demek oluyordu ki Baran'lar çoktan buraya varmışlardı. Gece yarısına yaklaşıyorduk, bu yüzden etraf zifiri karanlık olduğu gibi de oldukça sessizdi.

İçim titredi, buraya geldiğim o günü hatırlamaya tekrardan başladım. Sessiz ve sesli çığlıklarım, toprağı koklamalarım, abimin öldüğünü sandığım ve bu yüzden deli gibi ağlamalarım... Hepsi oldukça benim için zordu ama neyse ki geçmişti. Geçmişte kalmıştı.

Şimdi ise abim, az ileride, canlı bir şekilde benimleydi. Bunun için bile geçmişte yaşadıklarımı silip atabilirdim. Her ne olursa olsun onun yaşıyor olması bütün bu kötülüklerin üzerini çizmemi sağlayabilirdi.

Mezarlığın önünde beklemeye başladığımda arkamı dönerek baktım ve kızların da motorlarını park edip yanıma doğru geldiklerini gördüm.

"Fener aldın mı?" diye sordu Melisa, Mavi'ye doğru. Az uzakta bulunan sokak lambası ve ay dışında ortamı aydınlatacak en ufak bir ışık dahi yoktu. Onları zorlukla görüyordum. Kolumda bir güç hissettiğimde az da olsa o tarafa doğru çekildim ve başımı çevirdiğimde beni çeken kişinin Sedef olduğunu; yüzüme fazlasıyla yakınlaştığı için görebildim.

"Ben korkuyorum, burası hem mezarlık hem de çok karanlık." diyerek fısıldadı. Normalde olsa fısıldayışını dahi duymazdım ama ortamın sessizliği bunun önüne geçmişti.

Mavi korkusuzca hepimizin önüne geçerken elindeki feneri ileriye doğru tuttu. Sanırım bu mezarlığın bir güvenliği yoktu; varsa bile Baran'lar bunu da kolayca halletmişti. Baran ve Sinan'ın böyle bir şeyi kabul etmesine şaşırmıştım çünkü kim olsa kardeşinin mezarının açılmasını istemezdi.

SAKLI NOTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin