ARKADAŞLAR YENİ OLDUĞUM İÇİN BİR BÖLÜM DAHA KOYMAK İSTEDİM.BU BÖLÜME 10 VOTE GELDİKTE SONRA YENİ BÖLÜM KOYACAĞIM.BÖLÜMLERİ OLABİLDİĞİNCE UZUN YAZIYORUM.SİZDEN RİCA LÜTFEN OKURKEN OY VERMENİZ.AYRICA HİKAYE İLE İLGİLİ YORUMLARINIZIDA ÇOK MERAK EDİYORUM.
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Gece eve gelmiştim.Arabayı nasıl hırslı sürdüysem artık 10 dakikalık yolu 5 dakikada gelmiştim.Eve geldim tabi gürültüyle girince babamla karşılaşmamak evde değildi.Şimdi sorguya hazırlan bakalım Elena
-Babacım sen sormadan ben söyleyeyim. Dışarıda biraz beslendim o yüzden geç kaldım. Rebekah bir arkadaşıyla bir yere gitti.Nereye gittiğini bilmiyorum.Bende bugün bir vukuat işlemedim.Seni seviyorum
bunları bir çırpıda söylemiştim.Sonra babama öpücük atıp yukarı çıkıcaktım ki
-Nereye gidiyorsun bakalım küçük hanım gel buraya
-Baba valla bir şey yapmadım ya cidden bak
-Tamam tamam Seninle konuşmak istediğim konu başka.
-Neymiş o konu bakalım
-Biliyorsun sen dünyadaki ikinci melezsin.Çok özel ve güçlü bir varlıksın.ama benim düşmanlarım senin yaşamanı istemiyordu biliyorsun.Sen doğduğundan beri senin iyiliğin için seni Rebekaha vermiştik.ama şimdi kocaman bir kız oldun vesenin kendini koruyacağını biliyorum.Yani bundan sonra sana hiç kimse zarar veremez.Sen ölümsüzsün ve bu dünyada seni öldürebilecek hiçbir şey yok.
-Yani babacım
-Yani prensesim.Biliyorsun seninle bu baba-kız konuşmasını fazla beceremem.ama artık senin varlığının tüm dünyada bilinmesini istiyorum.Çünkü sana zarar verebilecek güçde kimse yok bu dünyada.
-Biliyorum babacım.Bugünde Stefan daha adımı söylemeden benim senin kızın olduğunu anladı zaten.Ayrıca seninde dediğin gibi ben artık kendimi koruyabilecek güçteyim.
-Biliyorum prensesim.O yüzden 2 gün sonra burda bir parti düzenleyeceğim ve orda herkesi seninle tanıştıracağım.Artık kim olduğunu bilmeleri gerek.Öyle değil mi?
-Ohh ya bencede öyle artık saklanarak yaşamak istemiyorum.Artık herkese "Ben şu dünyada tek orijinal melez Klaus Mikaelsonun kızı Elena Mikaelson" demek istiyorum.
-Bende böyle düşünmüştüm.
-Artık konuşmamız bittiğine göre ben üstümü değiştireyim ve seninle film izleyelim ne dersin
-Aslında misafirimiz olucak.Mystic Fallstaki dostlarımız yani sen zaten Stefanla tanışmışsın.Bide abisi-
-Biliyorum baba Damon.
Of bu çocuk niye benim peşimi bırakmıyor ki.
-Demek Damonla tanışmışsınız.
-Yani pek bir sıcak tanışma olmasada
-Onlar bizim burdakş dostlarımız Elena.Onlara güvenebilirsin.
-Ya ne demessin
Deyip gözlerimi devirdim.
-Baba ben odamda olsam onlar gelince yani zaten tanıştım.Yanında durmama gerek yok.Siz özel olarak konuşun.
-Hayır küçük melez.Sende burda bizimle olucaksın.Ben yukarı çıkıp işlerimi halledeceğim.Sende kapı çalarsa bak.
Bide ben mi bakıcaktım kapıya.SÜPER.O ukala suratıyla karşılaşmak istemiyorum ama ya.
Söylene söylene odama çıktım ve üstümü değiştirdim.Sırf Damona inat mini ev şortumu ve askılı tişörtümü giydim.Zaten havalar çok sıcaktı.aşağıya geçip ayaklarımı sehpaya uzattım ve kumanyaı elime aldım.Televizyondada bir şey yoktu ne güzel ama.Rebekaha mesaj atmak aklıma geldi.Damonla yalnız kalamazdım.Oda gelmeliydi.
Kime:Rebekah
Kimden:Elena
-Rebekahhhhhh.Nerdesin ya eve gel artıkYanlız kalmak istemiyorum evde.
-Niye kızım.Klaus evde değil mi hem?
-Babam evde ama misafirlerimiz varmışmış.O ukala Damon ve onun kardeşi gelicekmiş.Oda senin yanındadır diye düşünüyorum.Onuda al buraya gelin.
-Bilmiyorum bakarız.
Ona melez suratımı çıkartıp bir fotoğraf attım. Eminim tehdit mesajımı algılamıştır.
-Aa aa çok ayıp. Halaya (!) öyle şeyler yapılmaz küçük hanım.
-Küçük hanım evet ya.19 yaşındayım ben ya 19!!!
Yine sinirlenmiştim. Bana bir öfke kontrolu şarttı cidden ya.Gittim bodruma ve bir tane kan torbası aldım.Damardan içmekle bu aynı değildi ama eğer dışarı çıkarsam babamdan azar işiteceğimi biliyordum.
Tam kanımı içerken kapı çalmıştı.Geldi ukala.Elimde kan torbasıyla kapıyı açtım.Elinde çiçek ve çikolatayla sırıtan bir Damon gördüm.
-Şaka mısın?
-Sana getirdim bunları prenses.Hoşgeldin hediyesi
-Alayım ben onları
Deyip elinden çekip aldım.Çiçekler güzeldi cidden ve çikolataya hastayım zaten.Çiçekleri koklayıp mutfağa götürdüm ve cam vazo bulup ona koydum.
-Sen salona geç ben babamı çağırayım.
-Peki prenses deyip beni süzdü.Pis işte.Sapık olmasın biri.babamın yanındada aynı hareketleri yapabilcekmiydin acaba bakalım?
Vampir hızıyla merdivenleri çıkıp babamın odasına geldim.Kapıya tıklatıp içeri girdim.
-Babacım Damon geldi.
-Tamam.İşlerimi halledeyim hemen gelicem.Siz o sırada oturun aşağıda bek gelicem.
Niye hemen gelmiyordu ki bu adam.Yine Damonla yalnız kalıcaktım anlaşılan.
Aşağıya indim.Damona bakarak
-Babamın biraz işi varmış.Gelicekmiş
-Sorun değil beklerim ben. Deyip pis pis sırıttı.
Bende mutfakta yiyecek birşeyler hazırlamak için mutfağa gittim.Ne de olsa misafirdi.
-Yiyecek yada içecek bir şey ister misin?
-Bir bardak viski alırım.
-Karnın aç değil mi?
-Ne o bana yemek mi yapmak istiyorsun?
-Ne alakası var.Ne de olsa misafirsin.SAYGIDAN
-Sana yardım edebilirim.Cidden parmakları yedirtecek cinsten yemek yaparım da.
-Gerek yok ben hallederim sen otur içkini iç
Tabiki beni dinlememişti ve mutfağa gelmişti.Bana inadına yapıyordu resmen ya.Bide hiçbirşeye elimi sürdürtmüyordu herşeyi kendi yapıyordu.
-Bu evde misafir sensin bırakda ben yapayım.hiç birşeye dokunamıoyrum sayende.
-Zehirlenmek istemiyorum.
Karnına geçirdim birtane.
-Vaovv elinde ağırmış ya.
-Öyledir.Bence daha fazla tatmak istemessin. Deyip ödürücü bakışlar attım.
Birden arkamı döndüm ve beni vampir hızıyla duvara yaslayıp kollarını başımın oraya koydu.Ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk.yine aynı şeyi yapıyor.
-Ne yaptığını sanıyorsun sen ya?
-Çok güzel bir kokun var. İnsanı sarhoş edicek derecede.
-Dikkat etmesin o koku çarpmasın seni.
Deyip kollarının arasından sıyrıldım ve makarnaya devam ettim.Damonda o sırada makarnaya sos hazırlıyordu.İtiraf etmek gerekirse sos çok güzel kokuyordu.Vampir olsam bile onun kokusu beni acıktırmıştı.Hızla masayı hazırladım.O sıradada babam aşağı iniyordu.Ve bize gülerek
-Ne kadar beceriklisiniz öyle.Gözlerim yaşardı ya
-Çok komiksin babacım.Hadi otur sen ben servisi yaparım.
-Tamam birtanem.Merak etme en kısa zamanda buraya bir hizmetli alıcam.
Gülümsedim ve Damona kaş göz yaparak oturmasını söyledim.Babamla selamlaştıktan sonra babam masanın başına oturdu bizde Damonla köşelere oturduk.
Ben tabakları getirdim.Damonun önüne koyarken elini uzattı ve elime dokundu.Bir anda elimi çektim.Babamın yanında bile böyle davranıyordu ya kafayı yemiş resmen.
Yemeğimi sessizce yerken telefonumla uğraşıyordum.Çünkü konuşmaları çok sıkıcıydı.Sonra babam bana doğru dönüp konu açtı
Klaus : Bundan sonra kızıma sen göz kulak olucaksın Damon.Bebeğim sana söylemem gereken bir şey var.
Elena: Bir dakika bir dakika Damon mu? Baba ben kendimi koruyacak yaştayım.Bunu sen söyledin.
Klaus : Biliyorum kızım.ama benim burdan ayrılmam gerekiyor.Senin kendini koruyacağını zaten biliyorum.Ama tedbir amaçlı
Damon: Büyük bir zevkle Klaus deyip sırıttı.
Elena: Ya aklım almıyor neden gidiyorsun.Daha yeni geldik buraya baba.Nereye gidiceksin?
Klaus: New Orleansa gitmem gerek.Orası çığrından çıkmış durumda Elena.Herkes kendi kafasına göre takılıyor ve türümüzü riske atıyorlar.
Elena: Ne zaman döneceksin?Dahada önemlisi ne zaman gidiceksin?
Klaus:Merak etme birtanem. Hafta sonra gidicem ve ne zaman geleceğimi bilmiyorum.Elijahla beraber gidicez ve Rebekah burda seninle kalıcak
Elena: Ee Rebekah burdaymış.Neden Damon??
Klaus: Rebekahı biliyorsun Elena.Ben sadece tedbir diye seni Damona emanet ediyorumOnunla iyi geçin ve öldürme.
Elena: Of baba ya .Tamam öldürmem ama söz veremem deyip Damona öldürücü bakış attım.Oda pis pis sırıtıyordu.İşi ne anca sırıtsın.
Elena:Benim uykum geldi yatıcam size iyi akşamlar
Deyip babamı öptüm ve yukarı çıktım.Sanırım daha gelir gelmez bu olanlar bana çok fazlaydı.Saçlarımı toplayıp dişlerimi fırçaladım ve kendimi yatağıma attım.Çok geçmeden uyumuştum.
Sabah kalktığımda daha kimse kalkmamıştı.Sanırım yürüyüşe çıkabilirdim.Altıma siyah tayt ve üstüme kısa turkuaz sporcu atletimi giydim.Saçlarımı at kuyruğu yapıp salona "Ben koşmaya çıkıyorum" diye not bıraktım.Kulaklığımı takıp sahile doğru yürüdüm.Hava çok güzeldi.Bu güzellikle beraber koşmaya başladım.Vampir hızımı kullanmadan bile çok hızlı koşuyordum.Daha sonra sahile tekrar döndüm ve yorulduğum için soluklanmak istedim.Tam soluklanıyordum ki yanıma biri oturdu.Çok tatlı bir kızdı.Sanırım benim yaşlarımda esmer biriydi.
-Merhaba ben Elena
-Merhaba elena ben Bonnie.Tanıştığıma memnun oldum.
-Bende.Her sabah böyle koşmaya gelir misin?
-Fırsat buldukça gelmeye çalışıyorum.Sen şu melez Klausun kızısın öyle değil mi?
- Sen nasıl anladın bunu hemem.Hem babamı nerden tanıyosun ki?
-Babanı tanımayan yok.Benim ailem uzun süre baban için çalıştılar.Biz Bennet cadısıyız .Sana dokunduğumda anladım.
-Vay be.Cadı olmak güzel bir şey sanki.Bende de cadı kanı var ama nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
-Biliyorum bizde büyükannen Eastherin soyundanız.Yani senle bir nevi akraba sayılırız.
-Cidden mi? Çok sevindim.Buralarda çok yanlızım hiç arkadaşım yok.
-İstersen ben sana büyü gücünü kullanmayı öğretebilirim.
-Gerçekten mi? Çok mutlu olurum Bonnie.Seninle tanıştığım için çok mutluyum.
-Bende Elena.Sana telefon numaramı vereyim.Belki daha sonra birşeyler yapabiliriz.
Dedikten sonra beraber koştuk.Bonnieyi çok sevmiştim.Çok cana yakın ve sevecen biriydi.yolun bitiminde ayrıldı ve evlerimize gittik.Eve giderken babamların bana buraya gelirken gösterdiği Salvatore Malikhanesi dikkatimi çekti.Sanırım Damon ve Stefan burda oturuyordu diye düşünürken arkamdan sessizce gelen birini hissettim ve arkamı dönüp onu yere düşürdüm ve ayağmı sırtına koydum.Birde baktım ki bu Damondu.
-Ciddi misin? Bir melezin arkasından sessizce yaklaşmak ha?Çok akıllıca gerçekten
Birden hızla ayağımdan kurtuldu.Beni yere düşürdü ve üstüme çıktı.Sokakta bizi böyle görenler büyük ihtimalle yanlış anlardı.
-Üstümden kalkar mısın? Dedim ama dinleyen kim.
Bu sefer onu üstümden attım ve ben onun üstüne çıktım.
-Melezimiz sinirlendi sanki.
-Ne sinirlenicem. Senin bu sapıkça hareketlerin sadece beni güldürüyor
-Bence sadece güldürmüyor.Hoşuna gider gibi bir halin var dedi sırıtatak.Birden üstünden çıktım ve ayağa kalkıp tipimi düzelttim.
-Senin yüzünden insanlar bizi yanlış anlıcaklar
-Umrumda mı sanıyorsun
-Ne umrunda ki senin söylesene
-Sen
Deyince bir an kızardım.Hiçte utanmasıda yoktu bunun ya.
-Beni çok meşgul ediyorsun Damon.Ben gidiyorum.Hoşçakal
deyip arkamı döndüm ama kolumdan tutup beni kendine çekti.
-Sana kahvaltı hazırlamama izin ver.
-Sabah sabah sinirimi bozmasaydın belki izin verebilirdim.
-Hadi ama Elena. Hem evde Stefanda yok.
-Stefanın olup olmaması niye umrumda olsun ki?
-Bilmem
deyip yine pis pis sırıttı
-Aman sakın beni zehirleme olur mu?
-Yemekleri ben hazırlıyacağım Elena sen değil
-Off bir kerede şu ukalaca tavrında vazgeçsen
-Ne yapayım ben böyleyim
Deyip güldü.O sırada eve gelmiştik.Kapıyı açtı ve içeri girdik.Evleri cidden kocamandı ve eski antika eşyalarla düzenlenmişti.
-Sen geç içeri takıl ben kahvaltıyı hazırlayayım.
-Bende yardım etmek istiyorum
deyip mutfağa geldim.Sonradan aklıma evdekiler geldi.Hemen telefondan mesaj attım herkese.En küçük şeyde merak ediyorlardı çünkü.
-İyi bakalım prenses.Sen o zaman burda otur ve beni izle.
-Bana prenses demeyi kesicekmisin.Ayrıca burda oturunca sana ne yardımım dokunucak ki?
-Olsun sen otur ve benim muhteşem fiziğimi kes.
-Ayy canım sen buna mı muhteşem diyorsun.Daha iyilerini görmüştüm
-Emin ol bunun kadar iyisini görmemişsindir.İstersen sana gösterebilirim
-Of Damon tamam cıvıtma.Hadi tamam burda oturuyorum sende yemeği hazırla.Açlıktan ölücem çünkü
-Tamam tamam hazırlıyorum. Biraz sonra dünyanın en güzel krebini yiyeceksin
-Bakalım görücez
Damon krepleri yaparken bende masayı hazırladım.Bardaklara portakal suyu koydum.Damonda krepleri getiriyordu.Kreplere baktığımda hepsinin vampir dişleri vardı.Damona garip garip baktım.
-Bir vampirin yemeide özel olmalı değil mi? Senin gibi. Deyip yumuşak bir sesle
Başımı öne eğip gülümsedim ve kızarmıştım bunu farkettim.
-Hadi oturalım ya ben çok açım şuan seni bile yiyebilirim.Koşmak acıktırdı.
-Hahah tamam tamam aç prenses buyrun bakalım
Deyip krepi uzattı.Üzerindeki şekiller çok güzel ve komikti.Hemen fotoğrafını çektim.Damonda bana bakıp gülüyordu.
-Ne yani çok komikti fotoğrafını çekmek istedim
-Tamam tamam bir şey demedim.
Yemek yerken krebin üzerindeki krem şanti Damonun burnuna bulaşmıştı.Telefonumu çıkardım ve onun fotoğrafını çektim.Daha sonra burnundaki krem şantiyi parmağımla alıp yaladım.
-Ziyan olmasın şimdi değil mi?
-Sen az önce benim fotoğrafımımı çektin?
-Evettt.Eee ne yapayım çok komik görünüyordun ama
-Şimdi kim komik görünücek acaba
Deyip masanın üzerindeki kremşantiyi suratıma boşalttı.
-Ahh Damon bunu sana fena ödeticem ama.Şu halime bak ya
-Öyle deme çok tatlı gözüküyor.Ve bu tatlılığı resmetmemiz gerek öyle değil mi?
-Hayır hayır düşündüğüm şeyi sakın yapma
-Artık çok geç
Deyip cebinden telefonunu çıkarttı ve benim birsürü fotoğrafımı çekti.
-Bunu fena ödeyeceksin Salvatore
-Bekliyorum Mikaelson
Deyip güldü.Bende hızlı banyoya çıktım ve suratımı yıkadım.Saçlarımda dahi kremşanti vardı.Damon bir anda banyoya lak diye daldı.
-Senin kapı çalman yok mu ya
-İstersen burda banyo yapabilirsin
-Ah sağol.Ne kadar düşüncelisin öyle.Evde yaparım ben banyomu
-Yemeğini bitirmeden salmam seni ona göre
Deyip elimden tutup aşağıya sürükledi beni.Zorla masaya oturdu.Elimi çektim.
-Tamam tamam yiyorum bak
deyip lokmamı gösterdim
-Aferin benim kızıma
Deyip başımı okşadı.
-Çocuk mu seviyorsun Damon ya
Deyip suratımı ekşittim.Ve yemeğime devam ettim.Yemeğim bitince kalktım ve sofrayı toplamaya başladım.
-Ne yapıyorsun bırak ben toplarım
-Olmaz öyle şey.
-Sen bilirsin
Deyip salona gitti.Sehpaya ayaklarını uzattı ve yayıldı.Gözlerimi devirip ona bakmıştım.Bütün bulaşıkları bana yığmıştı.ODUN.
Sonunda işlerimi halletmiştim.Gidip Damonun yanına oturdum
-Ben gideyim artık.Yemek için teşekkür ederim.Ne kadar şaşırsamda çok güzellerdi
Deyip gülümsedim.
-Afiyet olsun sen beğendiysen ne mutlu bana
Kapıya doğru yürüdüm.Oda beni geçirmek için kapıya gelmişti.
-Görüşürüz Damon
Dedim.Oda bana yaklaştı ve yanağımdan öptü.Öptü mü? Damon beni öptü? Yok artık.....
-Görüşürüz prenses
Dedi gülümseyerek.Ne kadar kızarsamda gülümsedim arkamı döndüm ve eve doğru yürümeye başladım.Evlerimiz yakındı zaten.5 dakika sonra eve geldim.
