ilk temas;

6.5K 80 2
                                    


Kafeden ayrıldıktan sonra hızlıca eve uğrayıp çantamı alıp evden çıkmıştım. Dersim 14.00'da başlıyordu, geç kalmazdım ama yine de ev bile beni bunaltıyordu. Yürürken düşünmeyi seviyordum.

Bana şans ver demişti, hem tanışır hem seviş-... Ahh, ne saçmalıyordum! Kabul kahverenginin en güzel tonu olan saçı, saçlarıyla aynı renk gözleri, oldukça uzun duran boyu, damarlı-sıcak elleri, dolgun pembe dudakları, dudaklarının yana kıvrılması... o kadar mükemmel ki her şeyiyle. Sabaha kadar sayabilirdim! Bu kadar kısa sürede etkisi altına girmem gayet doğal çünkü adam bir ilah gibi mübarek! Ateistler bunu da açıklasın bakalım!!!

Derin bir nefesi daha dudaklarım da hapsederken kampüse gelmiştim bile. Hazırlık okuyorum henüz, gelecek sene hayallerim olan mimarlığa başlayacaktım. Dersin başlamasına daha varken kantine indim. Hiç sevmediğim sınıftan biri oturduğum masaya doğru gelirken oturduğum yerde dikleştim. "Aa selam Ahsen." Yapmacık gülümsemesine sinir olurken bugün 999. göz devirişim için kendimi zor tuttum. "Selam." Dedim mırıltı şeklinde çıkan sesimle. "Oturabilir miyim?" Sorusuna başımı hafif eğerek karşılık verirken karşımdaki sandalyeye deyim yerindeyse çuval gibi sünmüştü.

"Eee nasılsın görüşmeyeli?" Kırk yıllık arkadaşmışız gibi sorması yok mu... Çıldırmalık! "İyi, n'olsun sen nasılsın?"

"Eh idare eder ben de. Bu gece hazırlıktakilerle grup halinde yeni açılan mekana gidicez haberin var dimi?" Söyledikleriyle kaşlarım çatılırken, "Hayır." Üniversitede hiç arkadaşım yoktu. Doğrusu herkese nötrdüm Çok nadir konuşup muhattap olduğum oluyordu, not içindi o da...

"İyi o zaman geliyorsun o zaman." Neşeli çıkan sesiyle kaşlarım hayretle kalktı. Benimle sadece not için konuşan kıza da bakın! Bunun altından bir şey çıkmazdı umarım. "Olur, gelirim. Kafa dağıtmaya ihtiyacım var zaten."

"Tamam o zaman, akşam görüşürüz. Daha elbise almalıyım." Vedalaşıp gidince biraz daha oturup ders için sınıfa yol aldım.

•••

Dersten sonra eve gelip hızlıca duş aldım. Saat 20.00'a geliyordu. Anca hazır olurdum. Allah'tan eve yakındı yeni açılan mekan.

Islak saçlarımı kurutup uçlarına su dalgası yaptım. Dizlerimin bir karış üstünde biten siyah pileli elbisem ve siyah vanslarımla güzel olmuştum. Çok fazla oyalanmadan makyaj yapıp siyah çantamı da alıp evden ayrıldım.

10 dakikalık yürüyüşten sonra mekana varmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10 dakikalık yürüyüşten sonra mekana varmıştım. Yüksek sesin sokağa taştığı bu mekan şimdiden başımı ağrıtmaya başlamıştı. İçeri girip etrafta göz gezdirdim, tanıdık birkaç sima görünce o tarafa yöneldim.

"Selam millet."

"Selam, hoş geldin." Dedi Mert, diğerleri de ona katılırken.

"Hoş buldum."

Cevap verip bir yandan da boş olan tabureye oturmuştum.

"Ne içersin Ahsen?" Mert'in sorusuyla ona döndüm.

"Tekila."

Mert'in siparişiyle barmen tekilayı önüme bırakınca yavaş yavaş yudumlamaya başladım. Bir yandan da etrafta göz gezdiriyordum. Yan tarafımdaki grubun sohbetine katılmak pek iç açıcı görünmüyordu.

•••

İçtiğim üçüncü tekilayla kanıma karışan adrenalinle yerimde kıvranmaya başlamıştım. Yetmeyen hareketlerle kendimi piste attım, insanların arasında kafam güzelken içimden geldiği gibi hareket etmek iyi hissettirmişti. Kendi etrafımda kıvrak hareketlerle dans ederken arkamda hissettiğim bedenle hareketlerim duraksadı. Arkamdan belime tutunan koca ellerle damarımda gezinen hisle ateşim yükselirken koca eller belimden sürtünerek vücudumu kendine daha çok yapıştırdı. Bu temasla kalçamı hafifçe sağa ve sola hareket ettirmeye başladım.

Bu hareketimle sanki daha da mümkünmüş gibi beni kendine çeken ellerle hareketlerime daha sert devam ettim. Belimde hissettiğim sertlikle ellerimi açık dalgalı saçlarımdan vücuduma gezindirdim.

Hissettiğim şey o kadar güzeldi ki biliyorum bilincim açılınca pişman olacaktım ama... Ama şu an kapalı bir bilinçle yaptığım her hareket bana yasak elma tadı veriyordu. Kendime engel olamıyordum. Daha fazlasını istiyordum.

Arkamdaki bedenin sahibinden daha fazlasını istemek için hareketlerimi durdurup kollarının arasında döndüm. Gördüğüm kasılı suratla kaskatı kesildim. O'ydu. Hem tanışalım hem sevişelim diyen adam. Eminim ki yüzüm domatese dönmüştü çoktan. İkizi mi vardı bu adamın. Hayır üçüz. Üç dev adam. Üçü de bir şey diyor.

"Biraz daha devam etseydin, burayı boşaltıp sonra da seni boşaltırdım." Ciddi suratıyla bön bön bakışırken söylediklerini algılamaya çalışıyordum.

"Boşaltsana bizi." Baygın sesimle mırıldarken kolumu çekiştirmeye başladı, annesini takip eden kedi yavrusu gibi takip ettim. En sonunda koca harflerle Demirel yazan kahverengi kapılı bir odanın önünde durduk. Başım çok fena ağrıyordu. Uyumak istiyordum.

Kapıyı anahtarla açıp beni de peşinden sürükledi. Koca odanın içindeki siyahlarla kaplı yatağa ilerleyip beni oturttu. Hâlâ boş boş suratına bakıyordum. Konuşsana kızım. "Niye getirdin ki buraya?" Bayık sesimle harfler ağzımdan tam çıkmıyordu ama umarım ki anlamıştır beni.

Sorumla kahkaha atarken ortaya, kaşlarımı çattım. Komik bir şey mi söylemiştim?

"Rahatlaman için getirdim bebeğim." Yanı başımda dikilen bedeni hareket edip üstündeki beyaz gömleği gözlerimin içine baka baka çıkartırken alt dudağımı ısırmadan edemedim. Vücudu mükemmel bir parçaydı. Omuzlarından attığı gömlekle esmer vücudu gözlerimin önündeydi. Aramızda bir adımlık mesafe vardı.

"Bakma öyle, sarhoş olmasan defalarca sahip olmuştum o küçük deliğine."

Nasıl bakıyormuşum ki?

Aramızdaki mesafeyi sıfırlayıp dizlerinin üstüne çöktü. "Elbiseni çıkaralım, rahat uyu." Kafamı olumsuz anlamda sallarken,"Gerek yok." Dedim ki hiç rahat bir elbise değildi. İtirazlarıma rağmen elbisem üzerimden kayarken bakışları beyaz, dolgun göğüslerimdeydi. Bilincim açıkken bu bakışları aklıma kazımak isterdim. Çok... Çok farklı bakıyordu.

"Kaldır kalçanı." Yumuş yumuş olmuş bedenim ve beynimle itaat edip kalçamı hafifçe kaldırdım. Tenime değen ellerinin başka yerlerimde olmasını isterdim.

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken açmakta zorluk çekiyordum. Beni yatağa yatırıp üstüme siyah saten çarşafı geçirişiyle gözlerim kapandı. Birkaç saniye sonra gelen kemer sesi sonrası yan tarafın çökmesiyle beni kolları arasına alması bir olmuştu. Hissettiğim sıcaklıkla iyice mayışan vücudum kendini huzurla uykunun kollarına teslim etmişti.

BÖLÜM SONU•

Bölümü beğendiyseniz beğenip yorum atarsanız, sevinirim.

(Kusura bakmayın okul çok yoruyor, bölümler hazır ancak düzenleyecek vaktim olmuyor. Bu hafta çok aktif olacağım söz.)

KIZIM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin