anyeongg ben ve dostum yine fic konusu buldukk
bu citirlik bi fic olacak simdiden soyleyim cok uzun olmaz
eger begenirseniz ilave bolum yazmayi dusunucem
ulkemize yeniden bahar gelmesi serefine yayinliyorum mutluyummm🥳🥳🥳
iyi okumalar⛓️⛓️
~~~~
Kampüsün en meşhur kafeteryasına otururken gözüm kapıdaydı. Her zamanki gibi herkesten önce gelmiştim. Eğer yanıltmazsa tam olarak iki dakika sonra içeri Seungmin girecekti. Onunla birlikte de Felix.
7.45.
Kim Seungmin ve Lee Felix seri adımlarla içeri girip siparişlerini verdiler. Seungmin, Felix dışında kimseyle doğru düzgün konuşmadığından benim gibi sakin bir köşe seçtiler. Eski sevgilisi Minho'nun bakışlarının hedefi de olmak istemediğini sadece ben biliyordum.
Minho ve Seungmin çok uzun süre birlikteydiler. İlişkileri genel hatlarıyla sorunsuz olsa da Minho'nun çok kıskanç olduğunu bilmeyen yoktu. Seungmin'se tamamen akademik kariyer insanıydı. Minho ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi de sevmiyordu. Baş başa olmayacakları herhangi bir plana dahil olmak istemiyordu.
Bu durum bir süre sonra Minho'yu iyice rahatsız etmeye başlamıştı. Seungmin de fazla uzatmadan ayrılmak istemişti. Felix'le de fazla samimiyete girmeden görüşüyordu. Ders çalışmasına engel olacak bir çevre yapmak istemiyordu.
Onlar oturup sakince muhabbet ederken sonunda ortam kalabalıklaşmaya başladı. Onun gelmesine de az kalmıştı. Birazdan Minho, Jisung, Changbin ve o gelecekti.
8.03.
Tam olarak dediğim ekip içeri girdi. Aralarında en çok dikkat çeken kişi tabi ki beni de etkilemeyi başardı.
Bang Christopher Chan.
Üstünde siyah bir sweatshirt, altında da siyah kot pantolon vardı. Genelde bol ve rahat kıyafetler tercih ediyordu. Renk konusunda da pek iç açıcı değildi. Siyahtan farklı giydiği renk sayısı o kadar azdı ki...
O ve Changbin masalarına otururken Minho ve Jisung sipariş vermeye gittiler. Bunun oynaşmaları için yeterli süre olduğunu biliyordum. Minho, Seungmin'den ayrılınca Jisung'la aralarında bir şeyler olmaya başlamıştı. Duygusal bir şey olmaya imkanı yoktu ama fiziksel şeyler yaşandığından çok emindim.
Jisung da uzun ilişkiden çıkalı çok olmuyordu. Cinsel ihtiyaçlarını birbirlerinde gidermeyi tercih ettikleri çok açıktı ama bunu benden başka kimse farkında değil gibiydi.
Birazcık gözlem, her şeyin anlaşılmasını sağlıyordu aslında. Mesela tam şu an, sırada bekleyen Jisung'un eli sakince Minho'nun göğsüne dokunurken bunu fark eden tek kişi bendim. En yakın arkadaşları bile dünyadan bir haber görünüyordu.
Changbin ise Chan'ın anlattıklarını dinlerken ilgili görünüyordu. Koskoca üniversitede kafası en rahat kişinin Changbin olduğunu düşünüyorum. Aşk işleriyle ilgilenmeyen, bok gibi parası olan ve aile sorunları yaşamayan tek kişiydi.
Ve tabiki Chan... Jisung kahvesini uzatınca hemen bir dal sigara çıkardı. Kahveyle sigara en sevdiği ikiliydi. Bazen çay da içiyordu gerçi. Bunu uyku durumuna bağlıyordum.
Chan'ı gördüğüm ilk gün onu kolay kolay aklımdan çıkaramayacağımı biliyordum. Kaldı ki duygularım hoşlantı, beğenme, takıntı arasında çok hızlı değişiyordu.
Hep sessiz sakin ve dikkat çekmeyen biri olmuştum. Bu da insanları iyi gözlemleyebilmemi sağlıyordu. Chan'ın en sevdiği yemeği, rengi, oyunu, arabayı bile öğrenmiştim. Bunların hepsini gözlemleyerek anlamıştım. Onunla aynı ortamda olduğum an, dikkatimi tek çeken o oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
looking at me | hyunchan
FanfictionI cannot breathe without you be right by my side.