Gül KUVAR
"Hazır mısın kızım, gelirler şimdi" ayna da son kes kendime baktım. Üstümde güzel yazlık askılı bir elbise vardı ve yanıma da ince bir şal aldım. Çok derin olmasa da tatlı bir göğüs dekoltesi vardı ama göze batmıyordu.
Topuklularımı da giyip aşağı indim gelen korna sesleriyle. Konağın önünde 2 araba vardı. Azad'ın annesi Rojda Hanım ve kızı Hatun önce anneme sarıldılar sonra da bana. Annemle beraber Rojda Hanım'ın gittiği arabaya giderken Hatun kolumu tuttu.
"Sen abimin arabasına bineceksin yenge" dedi gülümseyerek ve beni hafif itti arabaya doğru. İstemsizce kızarınca sessiz bir kahkaha attı ve beni bu sefer biraz daha sert itti.
Arabanın yanına gidip arka kapıyı açtım, tam bineceğim sırada Azad arkasını dönüp bana baktı.
"Oraya değil, yanıma gel" alt dudağımı dişlediğimde gözlüğünü çıkartıp kısık gözleriyle dudaklarıma bakınca birden geri çekilip kapıyı çarptım. Biraz sert itmiş olabilirdim ama bozuntuya vermeden ön kapıyı açıp arabaya bindim. Kapıyı bu sefer sessizce kapattım.
Hiçbir şey demeden diğer arabanın peşinden gitmeye başladı. O yola bakarken bende profiline baktım. Aklıma dün yaptıkları gelince dudaklarımı aralayıp derin bir nefes aldım.
"Doydun mu bari?" birden duyduğum alay dolu sesle kafamı aniden diğer tarafa çevirdim. Çevirdiğim gibi cama çarpan alnımla inledim ve geri çekilip elimi alnıma koydum. Kahkası arabayı doldurunca ters bakışlarımı yüzüne çevirdim.
"İyi misin?" gülmeye devam ederken elini elime atıp alnımdan çekmeye çalıştı. Elini itip yüzümü diğer tarafa çevirdim. Bu hareketimle gülme sesi kesildi. Ortam durduk yere gerilince ona döndüm ve limi alnımdan çektim.
"Bir şey olmamış" dedi ben önüme döndüğüm gibi. Bir yola bir yüzüme bakarken hiçbir cevap vermedim.
"Güzel olmuşsun, beyaz yakışmış" tüm kanın yüzüme dolduğunu hissederken birkaç saniye durdum.
"Teşekkür ederim, sen de çok şey olmuşsun" cama döndüm ve gözlerimi yumdum.
"Ney olmuşum?" elini boynumda hissedince ne yaptığını anlamadım başta ama sonradan saçlarımı arkaya atınca tekrar ona döndüm.
"Şey işte...y-yakışıklı" sırıtıp yola dönünce bende ön cama baktım. O gülmeye devam ederken diğer arabanın durduğu yerde durduk ve mağazalara girmeye başladık.
Birkaç mağaza gezdikten sonra en son iç çamaşırı almak için başka bir mağazaya girdik. En sevdiğim marka olan Pentiden almak istediğim için oraya gitmiştik.
Annem ve Rojda Hanım lokantalarda birine gitmişlerdi bizi yalnız bırakmak için. Hatun da benden bağımsız kendi için alışveriş yapıyordu. Elime aldığım ful dantel lacivert takıma bakıp gülerken elimde tuttuğum sepete atacağım sırada arkamda birini hissetmemle elim havada kaldı. Birden arkama dönünce Azad'ın çatık kaşlar ve kısık gözlerle önümdeki iç çamaşırlara baktığını gördüm.
İstemsizce etrafıma bakıp tekrar ona döndüğümde kolunu belimin yanından arkama atınca arkamdaki, iç çamaşırların dizildiği duvara çarptım. Elini geri çekince benden uzaklaşmadan aldığı şeyi sepete attı ve başka şeylere bakıp onları da aldı.
Ben donmuş bir şekilde benim ve kendisi için aldığı şeylere bakarken birden yüzünü yüzüme denk getirecek şekilde eğildi.
"İyi misin?"
"Sence?" etrafta Hatun'u arıyordum ama yoktu ve ben utanmaktan patlamak üzereydim.
"İyi değil gibisin." ona bakıp ciddi misin bakışı attım ve arkamı döndüm.
"Değilim çünkü kendi alışverişimi kendim yapamıyorum. Müstakbel kocam bana fırsat vermiyor"
"Çünkü müstakbel karım beni gördüğünde aşırı etkileniyor ve dünyadan kopuyor. Bende günlerce burada kalmak istemediğim için yardımcı oluyorum. Ama en önemlisi-" beni kendine çevirip elini belime koydu ve kulağıma eğildi.
"Evlendiğimde karımı içinde görmek istediğim güzel gecelikler ve iç çamaşırları almasına yardım ediyorum." kulağımın altına ufak bir öpücük kondurup gülerek arkasını döndü ve mağazadan çıktı. Birkaç dakika sonra Hatun gelip elimdeki sepeti alınca hava alıp kendime gelmek için önden çıktım.
Bugün fazla sıcak geçiyordu ve hayır, sebebi havanın sıcak olması değil Azad'ın sözleriydi
Annem ve Azad'ın annesine de haber verip çıktık. Ben yine Azad'ın arabasına binmiştim. Diğer araba yine önden giderken bende Azad'ın arabayı çalıştırmasını bekliyordum.
Arabayı çalıştırmak yerine arkaya uzanınca kaşlarımı çatıp Azad'a döndüm. Eline aldığı birkaç kadife kutuyu görünce şaşkınca arkaya döndüm ve gördüğüm kutulara ağzım açık Azad'a döndüm.
Azad beni umursamadan kutulardan birini açtı ve çıkardığı gerdanlığı çıkartıp bana baktı.
"Bunları ne ar-"
"Siz altınları alıp gittikten sonra bende nişanlıma hediye almak istedim" biz zaten yeterince hatta fazlasıyla altın almıştık ama Azad onlardan ayrı bana birkaç şey daha almıştı.
"Arkanı dönmeyeceksin sanırım" cevap vermemi beklemeden kollarını kafamın yanından geçirip gerdanlığı taktı. Geri çekilirken elini gerdanlığı üstüne koyup ucuna kadar sürttü. Gerdanlık tam iki göğsümün arasında bitiyordu ve Azad oraya dikkatlice bakıyordu.
Yutkunup hafif geri çekildim. Onun elini koyduğu yere bu sefer ben elimi koydum. Hala aynı yere baktığını görünce elimi şalıma attım.
"Hava sıcak olduğu için giymiştim ama bir daha giyme-" şalı omuzlarıma atacağım sırada Azad ellerimi tutup durdurdu ve kaşlarını çatıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Ben ne yapacağını merak ederken şalı aldı ve arkaya attı.
"İstediğini giyinebilirsin kimse karışamaz, ben de dahil. Kendini rahat hissettiğin sürece kimse bir şey diyemez, diyeni de sustururum" ben söylediklerinin şaşkınlığını yaşarken parmağıma kafam kadar tektaş ve zarif gümüş bir bileklik de takmıştı bileğime.
"Gidebiliriz" hiçbir şey olmamış gibi göz kırpıp arabayı çalıştırdı. Hiç konuşmadan eve varmıştık. Azad bir şeyler söylemişti ama odaklanamamıştım. Yine de her şeye tamam deyip Konağa girdim ve kendimi direkt odama attım.
Sende minik ayilemize oy vererek katıl🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağa İle Hayal Et
AléatoireAzad ağa görücü usulü evlendiği karısına ilk bakışta aşık olur 😏