8

184 9 1
                                    

Ben Yonca'yla tanıştıktan sonra abimin yanına gidip kolunun altına girmişti. Ben abimin Yonca'nın başını öpmesini izlerken odaya biri daha girip kapıyı kapatmıştı.

"Bu da benim kardeşim" Yonca'nın eliyle gösterdiği, odaya giren orta boylu kumral çocuk önce Azad ve Cihan abimle tokalaştı. Daha sonra hemen Cihan abimin yanında kendisine gözünü bile kırpmadan bakan Hatun'a uzattı elini.

"İbrahim" dedi kısaca kendini tanıtırken. Hatun yutkunup İbrahim'in elinin içine elini bıraktı. Birbirlerine bakarken biraz fazla oyalandıkları için Azad boğazını temizlemişti uyarı amaçlı.

İbrahim'le tanıştıktan sonra herkes dışarı çıkmıştı. Biz de yarım saat kadar düğün salonunun odasında beklemeye devam ettik. Hatun ve Cihan abim gelip bizi çağırınca biz de aşağı indik.

Odadan çıkıp dış kapıya çıkan koridorda yürüdük. Biz salonun girişinde kol kola girip yürümeye devam ettiğimizde herkes kapıya yığılmıştı. Kalabalık çok fazla olduğu için salonun ortasına gidene kadar canımız çıkmıştı resmen. Salonun ışıkları sönüp sadece ben ve Azad'ın üstünde beyaz ışık hareket ederken ellerimi omuzlarına koydum. O da ellerini belime koyup beni kendine çekince değişen müzikle dans etmeye başladık.

İlk birkaç dakika tek başımıza dans ettikten sonra Oktay abimin elinden tuttuğu Yonca'yla beraber hemen yanımızda dans etmeye başlamasıyla insanlar yavaş yavaş etrafımızda dans etmeye başlamıştı.

Azad'ın bakışları bendeyken ben merakla birbirlerine kaçamak bakışlar atan Hatun ve İbrahim'e bakıyordum. Onları daha rahat izleyebilmek için başımı Azad'ın omzuna yasladım.

İbrahim oturduğu yerden kalkarken takımının ceketini çıkartıp yanında oturan birine verdi. Siyah gömleğinin yakasını düzeltirken Hatun'a doğru yürümeye başladı. Hatun'un yanına gidince oturduğu sandalyeye eğilip kulağına bir şey söyleyince Hatun başını kaldırdı. İbrahim'in kendisine doğru uzattığı elini tutup ayağa kalktı.

Gülerek başımı kaldırıp Azad'a baktım. Birbirimize bakıp gülümsediğimiz birkaç saniyenin sonunda Azad gülüşünü silip kafasını çevirdi. Ben hala onu izlerken birden kaşlarını çatmış ve çenesini sıkmıştı. Boğazından yüzüne tırmanan kırmızılık ile baktığı yere baktım.

"Bu çocuk...hayırdır? Düğünümde katil olmamı falan mı istiyor bu iki dangalak?" dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kapattım. Elimi yanağına atıp kendime çevirdikten sonra ensesine kaydırıp hafif eğdim kafasını kulağına yetişmek için.

"Şu kızı rahat bırak." başını geri çekip yine Hatun'ların olduğu tarafa döndü. Ben de dönüp baktım. Abisine göz kırpıp İbrahim'e biraz daha yaklaşan ve omuzlarında duran ellerinden birini göğsüne kaydıran Hatun'la güldüm. Azad birden o tarafa atılınca gözlerimi kocaman açıp omuzlarına baskı uygulayarak durdurdum.

"Saçma sapan bir şey yaparsan seni evlenmeden boşarım Azad!" dişlerimi sıkarak omuzlarını sıkınca küfür edip diğer tarafa döndü.

"Ulan! Nereye baksam biri birini almış kolları arasına" başımı baktığı yere çevirince çenem resmen yerle buluşacaktı.

Bu lanet düğünde neler oluyordu!

"Bu da kim?" Azad'ın elini çenemin altında hissedince yüzüne baktım. Ağzımı kapatmak için yaptığı şeyle göz devirdim.

"Şu an küçük abinin yiyecekmiş gibi baktığı kız amcamın kızı Rukiye Bilge" dediği şeyle tırnaklarımı boynuna bastırdım. Yüzünü buruşturup o da belimi sıkınca elimi tekrar omzuna kaydırdım.

"Abim gayette normal bakıyor kıza. Birine yiyecekmiş gibi bakan biri varsa o da sensin!" yüzümü hafif yüzünü yaklaştırıp dudaklarına baktığımda gözleri kayarak kapandı ve boynunu kıtlattı.

Ağa İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin