Cigarette | ~Tk

1

Selaamm. Çok heyecanlıyım çünkü dediğim gibi ilk defa fic yazıyorum. Ve acemi olduğum için güzel olmayabilir. İyi okumalarr...

-Taehyung-Jimin Wp Sohbeti-

Jimin:
Naber velet

Taehyung:
Lan hayırsız yazmak şimdi mi işine geldi amk
Ayrıca bebe ne lan sadece 2 ay büyüksün

Jimin:
Amk spora gittim ağırlık çalıştım biraz
Hem 2 aysa 2 ay büyüğüm işte ağlama

Taehyung:
Haydaa

Jimin:
Neyse bar kalabalık mı
Yardıma geleyim mi sıkıldım

Taehyung:
Gel tabi lan hayırsız yoruldum amk

Jimin:
Tamam lan gürleme hemen
Dur geliyorum 15 dakikaya

Taehyung:
Tamam ben de bir sigaraya çıkayım
Bugün Yeji gelmeyecek o yüzden rahatça içeyim

Jimin:
Sen bilirsin
Neyse hadi kaçtım ben

Taehyung:
Görüşürüz
(Görüldü)

Lan neden görüldü atıyorsun gerizekalı

Jimin çevrimdışı

Taehyung:
Hay senin amk
Taehyung çevrimdışı

...

Taehyung çalışan arkadaşına molaya çıkacağını bildirerek barın arka kısmındaki, ön kısmına göre biraz daha dar olan arka bahçeye gelmişti.

Sigara kutusunu cebinden çıkardı ve içinden bir dal aldı. Tam sigarasını yakacakken, arkadan sevgilisi Yeji'nin sesinin gelmesi ve şok olması bir oldu. İkisi de şok içinde birbirlerine bakıyorlardı. Yeji, birden sesini yükselip "Taehyung, ne yapıyorsun?" diyerek bağırdı. Taehyung ise "Özür dilerim sevgilim, sadece 1 dal gerçekten, daha fazlası yok. Lütfen bana inan." dedi. Yeji, Taehyung'u aldırmadan, Taehyung'a yaklaşıp sigarayı parmakları arasından alıp ortadan ikiye ayırdı. Ve topuklarını yere vura vura oradan ayrıldı.

Taehyung, Yeji'ye belli etmese bile, artık bu kısıtlamalardan oldukça sıkılmıştı. Sigara içmesine, yanında olmadan alkol almasına, kız arkadaşları olmasına bile izin vermiyordu. Taehyung bu durumdan oldukça sıkılmıştı ve artık Yeji ile konuşmak, bu işe bir son vermek istiyordu. Peşinden koşarak ona yetişti ve bileğinden tutarak kendisine çevirdi. Yeji aniden yaşanan bu olay yüzünden şaşırmış bir şekilde Taehyung'a bakıyordu. Taehyung "Yeji, konuşmamız gerek" deyince Yeji tam konuşmak adına ağzını araladığında, Taehyung çenesinden tutarak ağzını kapattı. Ve "Gel, arka bahçede konuşalım." dedi. Yeji de başını onaylarcasına salladı ve kolunu Taehyung'un parmakları arasından sıyırdı. Arka bahçeye yürürken ikisinden de çıt dahi çıkmadı. Sonunda geldiklerinde, Taehyung banka oturdu ve Yeji'ye yanındaki boşluğu gösterip "Otur lütfen." dedi. Yeji hiç duraksamadan oturdu. Taehyung, derin bir nefes aldı. Kararı kesindi, düşüncelerini anlatıp ondan ayrılacaktı. Yeji, meraklı bir ifade ile Taehyung'a döndü. Taehyung bir kez daha derin bir nefes alıp Yeji'ye döndü ve konuşmak için ağzını araladı. "Yeji, açıkca söylemek istiyorum ki, artık kısıtlanmaktan yoruldum. Sigara içmemi, sensiz alkol almamı hatta kızlarla arkadaş olmamı bile istemiyorsun. Ben bir yetişkinim, ailem beni kısıtlamazken senin beni kısıtlamaya çalışman çok saçma. Evet, bunu biraz geç söyledim ancak artık çok yoruldum. Bitirelim." Yeji sakince Taehyung'u dinledi ve sonunda o da derin bir nefes alıp, "Haklısın Taehyung. Gerçekten seni kısıtlamam hataydı. Çocukca davrandım, bunun için üzgünüm. Dediğin gibi olsun, bitirelim." dedi. Sesi hafifçe titremişti. Açıkçası bu biraz ani olmuştu. Ama yine de ikisi için de en iyisi bu olacaktı. Taehyung, "Kararıma saygı duyduğun için teşekkür ederim." dedi. Başka bir şey söyleyememişti işte.

Yavaşça oturduğu yerinden kalktı ve köşeye geçip, cebinden çıkardığı sigara kutusundan bir dal aldı. Yeji, ağlamak üzereydi. Gözleri kızarmıştı. Bu görüntüyü görmek istemiyordu. Aslında Taehyung'u kısıtlamasının bir sebebi vardı, ancak bunu ona söyleyemiyordu.

Yeji, 4 yıl önce kaybettiği abisinin alışkanlıkları olan bütün her şeyi başkaları yaparken görünce deliye dönüyordu. Etrafı yıkıp döküyordu, ancak Taehyung'un yanında yapmamıştı. Onu sevmez, deli sanar diye düşünmüştü. O yüzden onu kısıtlamak zorunda kalmıştı. Tüm bunları düşününce, koşarak oradan ayrıldı.

Ardından, tam arka bahçeye girişin orada bir beden belirdi. Adam, koşan Yeji'nin arkasından bakakalmıştı. Taehyung, kaşlarını çatarak, hayatında daha önce hiç görmediği bu siyah saçlı, siyah bir crop ve siyah yırtıklı kot şort giyen bu adamı iyice bir süzmüştü. Ardından, adam Taehyung'un yanındaki boşluğa yürümeye başladı. Taehyung'un bir kaç adım yanında kalan boşluğa gelince duraksadı. Elini cebine atıp, cebinden çıkardığı sigarayı yaktıktan sonra içine çekti. Taehyung, dikkatlice adamı izliyordu. Onu daha önce burada gördüğünü hiç sanmıyordu. Bir adım yanına yaklaşarak, "Afedersiniz, sizi daha önce burada gördüğümü hiç sanmıyorum. Adınız nedir?" diye sorunca, adam hafifçe kıkırdadı.

"Adım Jungkook, Jeon Jungkook."
dedi. Taehyung başını onaylarcasına salladı. Gerçekten de bu adamı daha önce hiç görmemiş, adını dahi duymamıştı.

"Neden kim olduğumu bu kadar merak ettiniz?" dedi Jungkook. Taehyung histerik bir gülüş atarken, "Burada çalışıyorum ve sizi daha önce gördüğümü hiç sanmıyorum." dedi. Jungkook ise "Anladım. Ön bahçede sigara içecektim ancak uyardılar. O yüzden arka bahçeye gelmeye karar verdim. Yürürken, turuncu saçlı bir kadın koşarken bana çarptı. Sesleneceğim sırada daha hızlı koşup gidince arkasından bakakaldım. Bu arada, kimdi o? Tanıyor musunuz?" Taehyung, başını hafifçe onaylarcasına salladı ve, "Evet. Sevgili- pardon, eski sevgilim" deyince, Jungkook öyleyece bakakaldı. Ardından, bunu sormasının yanlış olduğunu bile bile "Neden ayrıldınız?" diye sordu. Taehyung ise, derin bir nefes çekti içine, "Sigara." dedi. Jungkook, Taehyung'un ondan sigara istediğini düşündü. Sonra bu düşünce ona mantıklı gelmeyince Taehyung'a "Anlamadım?" dedi. Taehyung, "Sigara. Sigara içtiğim için ayrıldık." deyince Jungkook gerçekten çok şaşırdı. "Hadi ama, sadece 1 dal sigara için mi ayrıldınız?" diye sordu şaşkınca.

"Aslında tam olarak öyle sayılmaz. Beni zaten bir süredir kısıtlıyordu. Sigara içmeme, onsuz alkol almama, hatta kız arkadaşlarım olmasına bile izin vermiyordu. Ailem bile bana karışmazken o bana karışıyordu. Artık yorulmuştum, ona da söyledim. Sonra da bitirdim." dedi Taehyung. Jungkook onaylarcasına başını sallayıp, "Bence iyi yapmışsın. Sen bir yetişkinsin. Seni kısıtlaması saçmaymış." dedi.

İkisi de sessiz kaldı sonra. Taehyung sigarasını içiyor, Jungkook da boş boş onu izliyordu. Ama gerçekten de ilk defa gördüğü bu adamdan fena şekilde etkilenmişti. Mint yeşili saçları, hafif yanık teni, uzun boyu, giydiği beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolon ile olağanüstü görünüyordu. Yüzü bir resim gibi orantılıydı. Gerçekten çizilmiş gibi kusursuzdu...

Jungkook adamın her bir ayrıntısını ezberlemek istercesine dikkatlice onu incelerken, gördüğü görüntü karşısında seslice yutkundu. Dudakları biçimli ve kiraz rengindeydi. Az önce yaladığı için parlak bir görünüm kazanmıştı. Çok öpülesi duruyordu...

Taehyung öksürerek sessizliği bozdu ve Jungkook kendine gelerek bitmek üzere olan sigarasını söndürüp çöpe attı. Birden Taehyung'un telefonunun melodisi tüm ortamı kaplamıştı. Jimin arıyordu. Taehyung, yan dönüp Jungkook'a göz ucuyla baktı. Onun da ona öylece baktığını gördü. Jungkook, gitmek üzere bir adım atarken Taehyung Jungkook'un omzuna hafifçe dokunarak onu durdurdu. Jungkook, yavaşça arkasına döndü ve meraklı bakışlarla Taehyung'un yüzüne baktı. Ciddi anlamda bu adamın yüzüne her baktığında kendine hakim olamıyor, onu delice öpmek istiyordu. Taehyung sessizliği bozarak, "Bu arada adım Taehyung, Kim Taehyung. Seni her zaman bu barda görmek isterim, Jungkook." dedi ve göz kırpıp biten sigarasını çöpe atarak oradan ayrıldı. Jungkook, Taehyung'un arkasından bakakaldı ve kendi kendine "Taehyung... Kim Taehyung." diye mırıldandı. Ardından o da oradan ayrıldı.

Oah, 1055 kelime. Evett, bölüm sonu. Hiç beğenmedim ya, kötü oldu bence. Diğer bölümü yarın yazıp yayınlamaya çalışacağım. Görüşürüzz ⭐⭐⭐