2

11 1 0
                                    

Selamm. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki burayı çok özledim amk. Gerçekten uzuuuunnn zamandır bölüm atamıyorum. Bunu sebepleri telefon değiştirmem zaman aldı, lgs dönemindeyim, aynı zamanda zor zamanlar geçirdim. İlham eksikliğim de vardı bu yüzden bu bölüm oldukça geç geldi. Bi yandan okul var bir yandan kurs var bi yandan başka sorunlar derkeen ölüyorum. Her neysee, yazım yanlışım varsa affedin. İyi okumalarr

Taehyung arka bahçeden ayrıldıktan sonra barın ön kısmında duraksayıp Jimin'i aradı. Birkaç defa çaldıktan sonra Jimin telefonu açtı ve "Gerizekalı neden ben arayınca açmıyorsun? Merak ettim amına koyayım." dedi. Taehyung hafifçe gülerek "Konu bu mu sence? Hızlı gel, anlatacaklarım var. Hem sen 15 dakikaya geleceğim dememiş miydin? Neredeyse yarım saat oldu amk." dedi. Jimin "Yolda biriyle çarpışıyorduk az daha, yüzü tanıdıktı ama tam çıkaramadım." dedi. Taehyung "Tamam hadi bekliyorum." deyince Jimin "Sus artık gerizekalı geliyoruz işte." dedi ve Taehyung tam konuşacakken aramayı yüzüne kapattı. Taehyung kendi kendine küfürler savurup içeri girdi. İş arkadaşına selam verdi ve gelen müşterilerle ilgilenmeye devam etti.

...

Jimin 10- 15 dakika sonra gelmişti ve tabii ki Taehyung'dan oldukça azar işitecekti. Taehyung'un mesaisinin bitmesine 10 dakika kadar kalmıştı, bitince Taehyung'un evine geçeceklerdi.

Jimin köşedeki masada oturmuş Taehyung'u bekliyordu. Birden Jimin'in yolda gördüğü, yüzü tanıdık olan adam barın kapısını sertçe iterek içeri girdi ve bağırarak "Bay Park nerede?" dedi Taehyung'a. Taehyung şaşkın şaşkın adama bakıyordu. Çok sinirli görünüyordu. Jimin yerinden kalktı ve adama doğru yürümeye başladı. Ve tam önünde duraksayıp, hafif sesini yükselterek "Sen kim oluyorsun da buraya böyle girebiliyorsun?" dedi. Taehyung yanlarına gelip onları ayıracaktı ki, adam Taehyung'u itekledi. Jimin adama vurmak üzere kolunu kaldırdığında Bay Park barda ona ait olan ofisten çıkıp geldi ve "Ne oluyor burada? Yine ne istiyorsun Min?" diyerek yanlarına yaklaştı. Jimin anlamsız bir ifadeyle babasına bakarken, Bay Park ona açıklama yapma gereği duymadı. Ardından önüne dönüp soy adının Min olduğunu öğrendiği bu adama gözlerini kısarak baktı. Taehyung, bu gergin ortamdan arkadaşını da alıp gitmek istiyordu. Böyle ortamları sevmezdi. Jimin'in kolundan çekiştirip onu dışarı çıkarttı. "Mesaim bitti, artık gidebiliriz Jim. Çok yoruldum, eve gidelim ve pizza alalım." dedi. Jimin'in gözleri hâlâ içeriye takılıydı. Kimdi bu Min? Anlayamamıştı. Aslında yüzü de çok tanıdıktı. Ama bir türlü gelmiyordu aklına. Pf, kimin umrundaydı? İlla ki öğrenirdi zaten. Taehyung'a döndü ve başını onaylarcasına salladı. Ardından eve gitmek üzere kendi arabalarına bindiler ve eve sürdüler.

...

Eve vardıklarında Taehyung kendini direkt yatağa atmıştı. Jimin de onun yanına yatmış, ikisi de öylece birbirine bakıyordu. Jimin "Çok açım. Hadi yemek sipariş ediyorum. Sen de kalk." dedi. Taehyung onaylarcasına başını salladı ve yavaş hareketlerle yataktan kalktı. Daha üstünü bile değiştirmemişti. Dolabına yönelip kıyafet alacağı sırada, Jimin " Bana da bir eşofman ve tişört ver." dedi. Taehyung Jimin için de kıyafet çıkardı ve yüzüne fırlattı. Jimin sesini yükselterek "Neden yüzüme atıyorsun gerizekalı?" diye çıkıştı. Taehyung koca bir kahkaha patlattı. Jimin ona ters ters bakıp üstünü değiştirmek için misafir odasına gitti. Taehyung da üstünü değiştirdi.

...


İkili, yemeklerini yiyip telefonlarına bakmaya başlamışlardı. Taehyung Instagram'da geziniyordu. Jimin ise arkadaşıyla mesajlaşıyordu. Taehyung oflayıp telefonu kapattı ve "Sıkıldım. Şarap getiriyorum, içeriz değil mi?" dedi. Jimin "Kırmızıysa olur." dedi. Taehyung da "En sevdiğinden 1 şişe kalmıştı, bekle geliyorum." dedi ve mutfağa gitti. Cam kapaklı dolaptan, son kalan kırmızı şarap şişesini çıkardı. İki adet de kadeh çıkardı. Ardından elindekileri tepsiye koyup salona ilerledi. Tepsiyi sehpaya koydu ve Jimin'in yanına oturdu. Kadehlere şarabı doldurdu ve kadehleri tokuşturup içmeye başladılar. Taehyung kadehi kafasına dikmişti. Jimin ona kızmış gibi ses tonunu ciddileştirerek "Yavaş olsana. Bu kadar çok içme, çarpar." dedi. Taehyung güldü ve "Bir şey olmaz bana." dedi. Kadehini yeniden doldurdu ve Jimin tam durduracakken izin vermeyip kadehi kafasına dikti. Jimin Taehyung'a kızsa da onun kendisini dinlemeyeceğini biliyordu. Konuyu değiştirmek için "Sen bana bir şey anlatacaktın amk, dökül." dedi. Taehyung "Tamam, anlatıyorum. Ama lafımı kesmeden adam gibi dinle." dedi. Jimin kafasını hızlı hızlı salladı. Taehyung derin bir nefes alıp "Seninle yazıştıktan sonra sigara içmek için arka bahçeye geçtim. Tam sigarayı yakacakken Yeji geldi. Bana sürpriz yapmak istemişti sanırım. Ağzımda sigarayı görünce bana bağırdı. Sonra gidecekti, durdurdum onu. Artık konuşmak istiyordum onunla, öyle de yaptım. Beni kısıtlamasından yorulduğumu dile getirdim. Sakince dinledi beni, bağırıp çağırmadı. Sonra da ayrıldık. Sigara içeceğim sırada kalkıp gitti." dedi. Jimin şaşırmıştı. Doğrusu, bunu beklemiyordu. Taehyung pek kendini açıklayamazdı. Bu konudacidden berbattı. Ama ona düşüncelerini söyleyebilmesi Jimin'i mutlu etmişti. Zaten ilişkilerini lek desteklediği söylenemezdi. İkisi de mutlu değildi, biliyordu bunu. İkisi için de en iyisi bu olmuştu. "Bence ikiniz için de en iyisi buydu Taehyung. İkiniz de mutlu değildiniz. Böylesi sizin için daha iyi." dedi Jimin. "Haklısın Jim, en iyisi bu." dedi ve gülümsedi Taehyung.

...


Jimin Taehyung'u ne kadar uyarsa da Taehyung dinlememiş, şişenin neredeyse tamamını o içmişti. E tabi bu durumda iyice sarhoş olmuştu. Jimin ne kadar ben seni uyardım dese de Taehyung deli gibi davranıyor, Jimin ile uğraşıyordu. Jimin bi şekilde Taehyung'u durdurmuştu ama Taehyung asla susmuyordu. Bu sefer de, bugün barın bahçesinde gördüğü güzel çocuğu düşünüyordu. Hiç bu kadar güzel bi çocuk görmemişti. Daha önce çok kişiyle birlikte olmamıştı fakat bu çocuk çok fazla dikkatini çekmişti. Sürekli onu düşünüyordu. Bembeyaz teni, güzel gözleri, yumuşak saçları, dolgun ve biçimli pembe dudakları ve giyim tarzı aklından hiç çıkmıyordu. Kendi kendine sayıklamaya başlamıştı. "Ju-jungkook çok gü-güzeldi Jiminnnn delireceğiimm" diyordu sürekli. Jimin ise "Ne zırvalıyorsun sen, o da kim amk" dedi. Taehyung "Sonra anlatırım, artık uyuyalımm yoksa onu düşünmekten deli olacağımmm" dedi ve sayıklayarak uyuyakaldı. Jimin ise uyumayıp bugün bara aniden giren ve soy adının "Min" olduğunu anladığı kişinin kim olduğunu düşünüyordu. Gerçekten o adama çok sinirlenmişti. Ama nasıl olsa babası ile konuşup öğrenirdi. Bunları konuşmayı bırakıp o da kendini uykuya bıraktı.

Eveett. Şimdilik bu kadardı. Bir sonraki bölümde görüşürüzz


Cigarette | ~TkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin