pain(killer)

8:

merhabalar, iyi okumalar ^^

*****

jungkook
haesoo
nerdesin?
gönderildi 12.00

haesoo
evdeyim?
ne oldu jungkook?
bir sorun mu var?

jungkook
var
hem de aylardır
sende bir sorun var haesoo
çadıra gel
konuşmamız gerek

haesoo
şöyle konuşma benimle
sinirlerimi bozuyorsun
işim var gelemem
şimdi söyle işte

jungkook
hangi birini söyleyeyim?
senin beni her gece ekip gittiğin gece kulüplerini mi
yoksa
benden gizlice buluştuğun kızları mı
bedenimden faydalandığını mı
bana sayıp söverken senin yaptıklarını mı
hangi birini
ben senin yüzünden ne kadar kendimden nefret ettim biliyor musun sırf seni üzüyorum diye
azıcık olsun
ya ufacık
değer bile mi vermedin bana
lan bir sene ya
bir sene amk
nasıl yapabildin orospu çocuğu
ben sana her zerremi adamaktan şüphe etmezdim
sen ise

haesoo
nerden öğrendin
kanıtın var mı
bana olan güvenin gözümü yaşarttı

jungkook
nerden mi öğrendim

flashback

2 gün önce
(taehyungla olan konuşmadan bir gün önce)

namu
jungkook
sana bir şey söylemem lazım
ama yüzyüze söyleyebilirim
haseoo ile alakalı

jungkook
tamam
parka gel
çıkarım 15 dakikaya

namu
tamamdır
görüldü.

✭

Hızlıca evden inerken tek düşündüğüm şey Haesoo'ya bir şey olduğuydu. Endişemin çokluğu soluğumu tıkarken koşa koşa parkın yolunu tuttum.

Yaklaşık 10 dakika sonra parka vardığımda Namjoon'un da parkta olduğunu fark ettim. Hemen yanına ilerledim.

"Çabuk anlat ne olduğunu. Meraktan çatlayacağım."

Derin bir nefes alarak söze başladı:

"Ben birkaç aydır Haesoo'yu takip ediyorum. Daha doğrusu davranışlarına dikkat ediyorum. Ve ne zaman dışarı çıksam karşıma çıkıyor. Zaten ben anlamıştım bir işler çevirdiğini. Biliyorsun hislerim kuvvetli. Neyse geçen gün kafa dağıtmak için her zaman gittiğim bara gittim. Haesoo da oradaydı. Neyse çok siklemedim dedim arkadaşlarıyla gelmiştir. Ama baktım bir kızla bayağı yakın duruyordu. Yine de emin olamadım. Bekledim biraz. Sonra... Öpüştüler Jungkook. Ben görünce hemen fotoğraf çektim tabii. Bu işin sadece öpüşmekle kalmadığını ikimiz de biliyoruz. Sana söylemek istedim fakat biraz daha bekledim. Elime daha net kanıtlar geçene kadar. Geçen hafta da inanır mısın bilmem ama kütüphanede yakaladım onu."

Duyduklarımı sindirmek için derin bir soluk çektim göğsüme. Gözlerim dolmuştu. İnanmak istemiyordum ama bir yanım da 'biliyordun Jungkook.' diyordu.

Benimle gitmediği kütüphaneye başkalarıyla işi pişirmek için gittiğini duyduğumda içimde ona karşı nefret bile kalmamıştı. O an öyle bir soğudum ki ondan nefret bile edememiştim. O benim nefretimi bile hak etmiyordu.