The Hague, Hollanda'nın belli başlı şehirlerinden biriydi. Tarih 1672 yılının 20 Ağustosuydu. Şehrin sokakları silahlı adamlarla dolu hepsi hapishaneye doğru gidiyordu.
Hapishanenin önünde bir grup atlı adam kalabalığı geri püskürtmeye çalışıyordu; hapishanenin içindede Cornelius De Witte ve kardeşi John De Witte vardı.
'' Hapishaneye Doğruuu'' diye bağırıyordu kalabalık. '' De Witte kardeşler kaçamayacak! Öldürelim onları''
Hapishanenin dışındaki askerler kımıldamadan duruyorlardı.
''De Witte kardeşlere ölüm'' diye bağırıyordu kalabalık. Askerlerin komutanı atını ileri doğru sürdü.
'' İstediğiniz nedir?'' diye sordu
'' De Witte kardeşleri istiyoruz! onları öldürmek istiyoruz''
'' Aldığım emirler doğrultusunda'' diye söze başladı komutan, '' kimseyi hapishaneye yaklaştıramam, eğer biraz daha yaklaşırsanız sizi vurmak zorunda kalacağım.''
Kalabalık geri çekildi.
Cornelius De Witte hapishanenin içinde bir yatakta yatıyordu. John da onun başında bekliyordu.
''Sevgili Cornelius'' dedi, ''kalabilecek durumda mısın? Hapishanenin arka tarafından kaçabilmemiz için hazır bekleyen bir araba var.''
Kalabalık hala '' De Witte kardeşlere ölüm'' diye bagırıyordu.
Cornelius '' Kalabalığın sesini duyabiliyorum.'' dedi
'' Evet '' dedi John; 'Fransız Kralına yazdığımız mektuplar nedeniyle bize kızıyolar, o mektuplar nerde.''
'' Onları Van Baerle ye emanet ettim.'' diye cevap verdi Cornelius.'' Dort'ta yaşıyor.
''Van Baerle'' diye bağırdı john '' Zavallı Van Baerle! bu konu hakkında hiç bir şey bilmiyor; ama mektuplar onun evinde bulunursa onu ya öldürürler ya da hapishaneye tıkarlar''
Hala,'' De Witte kardeşlere ölüm!'' sesleri geliyordu.
''O mektuplar yakılmalı' dedi John '' Van Baerle ye onları yakmasını söylemeliyiz.''
'' Ona kimi gönderebiliriz ki'' dedi Cornelius
'' Uşağım Crake 'yi . o burda '' diye cevap verdi John
Masanın üstünde bir incil duruyordu. Corelius onu aldı İncilden bir sayfa koparıp üzerine yazmaya başladı:
John mektubu aldı ve Craeke'ye verdi.
Kalabaalığn sesi daha da yükselmişti:'' De Witte kardeşlere ölüm''
'' Gel '', dedi John,'' gitmemiz gerekiyor''
Kalabalığı yararak bir adam öne doğru geçti.
''Hükümetten bir emir aldım.'' dedi adam'' Emre göre askerlerinizi geri çekmeniz gerkiyormuş''
Kalabalık Askerlere daha çok yaklaştı.
'' Durun '' diye bağırdı görevli.'' yoksa sizi vurmak zorunda kalacağım''
Adam '' bu bir emirdir'' diye bağırdı. '' bu adamlarınızı geri çekmeniz için verilen bir emirdir.''
''Ama bu, De Witte kardeşlere ölüm demektir.'' dedi görevli'' Ne çareki buna uymak zorundayım. dönün. ileri''
Askerler geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH LALE
RandomÜlkenin çiçek yetiştirici derneği, bir yarışma düzenler. Tamamen siyah renkte lale yetiştirene büyük ödül verilecektir. Kendi bahçesinde lale yetiştiren Cornelius Van Baerle de bu yarışa katılmaya karar verir .Uzun süre çalıştıktan sonra, 3 adet la...