Sabah telefon alarmım sesinden dolayı kalmıştım. Bugün okulda ilk günümdü.
Hemen sıcacık anne kucağı gibi olan yatağımdan kalktım. Oturma odasında babam her zamanki gibi slime gibi yayılmışdı, içmişdi.
"Lan şerefsiz neden kalktın akşam uyu zıbar yoksa o küçük amına koyarım. "
Babam uyanmıştı onu dinlemeden kapıyı yavaş bir şekilde kapatarak evden çıkdım.
Sonunda okula gelmiştim. Sınıfa girdiğimde geç kaldığımı anladım. "Pardon hocam geç kaldığımı için üzgünüm. " Hoca bana gülümseyerek söylediğim özüre karşı kafasını geçebilirsin şeklinde sağ çevirdi. Oturduğum yer sınıfın en ortası, herkesin bana bakabileceği yerdi. <Hay benim şansıma>
Tenefüs oldu ve herkes yanıma toplanmaya başladı. <işte ben bunu sevmem> Başıma toplanan kişiler soru sormaya başladı. "Neden geldin? Nereden geldin? Adın ne? Tanışalım mı? " gibisinden sorular. Bir anda bazı kişiler gitmeye başladı Açılan araya bakınca sert bakışlarıyla Gelen dört kişiyi gördüm. <Bunlar kim amk> en öndeki kahve renkli saçlı kişi el uzattı "Selam sen Han olmalısın" <hassiktir> uzattığı ele elimi uzattım. "Selam evet ben Han siz kimsiniz yani adınız ne. " Nedense titriyordum çünkü çocuk mafyaya benziyordu.
Çocuk ve o üç arkadaşı gülmeye başladı. "Ben Minho bunlar.."siyah saçlı oğlanı göstererek "Hyunjin.. " Ellerini çiçek yapmış bana sırıtan oğlan "Changbin" ve son olarak Changbin'in omzuna kolunu koymuş "Bangchan.. Evet memnun olduk demi çocuklar. "
Minho'nun cümlesi bitince hepsi birden gülmeye başladılar. Neden güldüklerini anlamamıştım ve sevmemiştim, kesin kötü çocuklardı
Gülmelerini kesince yine o ciddi bakışları yüzlerine büründü. "Görüşürüz ufaklık" <ufaklık mı? Lan ben ufaklık mıyım amk! Sürtük şerefsiz! >
2. Ders sınıf öğretmenimizin dersi vardı, resim. Hoca dersin sonlarına doğru beni okulu gezdirmesi için iki öğrenci seçilmeye karar verdi.
Hoca uzun süre düşündükten sonra kafasını sıraya koymuş Minho'yu seçti <şansıma tüküreyim amk> ve ayrıca yanında Hyunjin'i seçmişdi <LANN!!>
Tenefüsde ikisi yanıma geldi ve önümde dikilmeye başladı. " Hey ufaklık kalkmayı düşünüyor musun? "
"Ha? Pardon dalmışım kalkıyorum. "
İkisi kıkırdamaya başladılar. Neden kıkırdıyorardı ki,sadece özürdiledim.?
Ayağa kalktım, ben ikisinin arkadında onlar ise önümde eşit adımlarla yürüyorlardı. ”İlk nereden başlıycaz duyduğuma göre bu okul kocaman? "
Minho sırıttı
"Sen nerden başlamak istersin ufaklık"
kolları bağlı bir şekilde arkasını döndü. "Sorumu cevaplasan ufaklık. "
"İlk ben sordum ama.. "
"İlk bin sirdim imi.. *tıhh* yürü işde en alttan en üste doğru "
Üçümüz en alt kata, bodrum katına inmeye başladık. Bodrum katta bir şey yoktu birinci kat yani zemin katta da bişey yoktu Diğer katlar ise sınıfdı. Bütün okulu gezmemiz bir ders ve bir tenefüs sürmüşdü sırada ise dışarısı vardı. En sonunda Hyunjin mızmızlanmaya başladı. "Off ya ben yoruldum sınıfda uyumak daha iyi bu ufaklığı gezdirmek yerine. "
"Pardonda ben ufaklık değilim hem ayrıca aynı yaştayız. "
"Ne varmış bunda ufaklık. " Göz devirdim O da bana göz devirdi. <şerefsiz>
En sonda öğlen olmuşdu Minho, Changbin ve ben sınıfa doğru yer aldık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
