༻plump lips༺

69 11 46
                                    

"Ncncnc yanılıyorsun kardeşim. Jimin tehlike arz etmiyor çünkü, o tehlikenin ta kendisi vücut bulmuş hali."

***

*Ne demek bu?" Hoseok şeytanın söylemek istediklerini anlamamıştı. İçinden bir an gizemli konuşan bu adama küfür etti. Şeytan her zaman sinir bozucuydu. Jimin'le tanıştığı günden beri Hoseok onları izliyordu. Taehyung bunun farkındaydı. Hoseok ilk gördüğü gün Taehyung'un yanına gelmek istedi ama gelmedi. Onları izleyecek ve ne yapmak istediğini anlamaya çalışacaktı. "Ah sevgili kardeşim çok safsın gerçekten. Benimle aynı güçlere sahip olarak yaratıldın. Peki neden bu kadar aptalsın? Neden gözünüzün önünde olanları görmüyorsunuz?" Hoseok ne söylemeğe çalıştığını hala anlayamıyordu. Çatılan kaşlarıyla sinirini daha çok belli ederek bağırdı. "Ne söylemeye çalışıyorsan söyle! Ağzında geveleyip durma!"

"Cennette kalmayı seçtin ve bunun için tanrımız sana ölüm meleği ünvanını bahşetti sanıyorsun. Ama öyle değil kardeşim sen zaten ölüm meleği olarak yaratıldın. Sana verilen asıl görev doğacak bir bebeğin koruyucu meleği olmaktı. Ve sen bu görevi son 20 yıldır başarıyla yapıyorsun tebrikler." Hoseok duydukları karşısında nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Şeytana güvenemezdi asla gerçi söyledikleri mantıklıda değildi çünkü o hiç bebekle falan tanışmamıştı. "Saçmalamayı kes ben daha önce hiç bebek görmedim."

"Gördün sadece bilinç altın sana oyun oynuyor. O bebeği koruduğun her anın zihninin bir köşesine çekilip aklından kayboluyor bu yüzden de hiçbir şey hatırlamıyorsun. Evet sevgili kardeşim o bebek Jimin'di. Sevgili tanrımız hepimize yalan söyledi ve söylemeye devam ediyor. O Jimin'i yaratmadı. Jimin anlatılan efsanelerdeki melek ve zebaninin büyük günahından doğan küçük bir meyve. O doğuldu yaratılmadı. Ve sen kardeşim doğduğu günden ta günümüze kadar onun koruyucu meleği oldun ve her an korudun onu. Dün aniden denizin yanında bulunmanın sebebide Jimin'in tehlikede olmasıydı." Hoseok şaşkına uğramıştı. Duydukları karşısında ne yapacağını bilmiyordu. İhanete uğramış gibi hissediyordu. Tanrıya tek sadık kalan kendisi olmuştu ama tanrı kendisini kandırmıştı.

"Sana neden güveneyim. Sen iftiracı, yalancı bir şeytansın. Hatta yalanın vücut bulmuş halisin. İnanmıyorum söylediklerine."

"Sen bilirsin inanıp inanmaman umurumda bile değil. Çeneni kapalı tutacaksın Jimin'e ve ya Seokjin'e hiçbirşey anlatmayacaksın! Eğer becere biliyorsan, bana kafa tut ve Jimin'i kendisi bile bilmeden benden korumaya çalış. Aksi takdirde karanlık meleğime olan aşkını tüm evrene duyurur seni de cennetten kovdururum. O çok sevgili tanrının ne kadar acımasız olduğunu biliyorsun. Yoongi'yi bile ikizinin seçimine göre gözden çıkardıysa senin aşkını öğrenirse sadece gözden çıkarmakla kalmaz."

Hoseok derinden yutkundu. Karşısındakı bu kişi gerçektende çok zekiydi. Hep duyuyordu zaten şeytanın iki gözü iki kulağı yok, şeytanın her yerde bir gözü bir kulağı var. Ne yaparlarsa yapsınlar herşeyden haberi oluyordu. Hoseok hiçbirşey söylemeden kayboldu. Taehyung onun kimseye birşey söyleyecek cesareti olmadığını biliyordu. Yinede arkasına en güvenilir iblislerinden birini taktı.

Olayların üzerinden bir hafta geçti. Jimin bir hafta içinde odasından hiç çıkamadı. Babasının yaptığı büyüleri bozamıyordu. Seokjin onu güzel bir şekilde büyütmüştü ama onu tehlikeden korumak için hiç birşey öğretmemişti. Jimin bu kadar zayıf olduğu için kendisine kızıyordu. Burdan çıktığı ilk an Vante'ye kendisine büyüleri öğretmesini isteyecekti. Jimin düşüncelerini bir kenara bırakıp büyüyü yok etmek için biraz daha çabaladı. O sırada odasında kendisini izleyen bedenin varlığından habersizdi. Taehyung Jimin doğduğu günden onu izliyordu. Seokjin'in büyüleri kuvvetliydi. Taehyung bunu yapacağını biliyordu Seokjin'in. Bu yüzden büyü yapılmadan önce Seokjin'in odasının tam ortasına bir geçit açmıştı kendisi için. Ve böylelikle büyü yapıldığında bile bu odaya girip çıka bilecekti istediği kadar.

Devil And Angel /  VMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin