f i v e

1K 69 9
                                    

(bölümü okumaya başlamadan önce vote verip satır arası yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim, keyifli okumalar...)

🖤


Benim biriciğim, güzeller güzelim Bade'm, kanser miydi yani? Onun bedeni çok naifti, nasıl kaldırmıştı bu yükü?

Kendime kızdım. Aylar önce bana haber vermediği için onu bencil yerine koyarken asıl bencilin ben olduğumu anlamam bu kadar uzun sürdüğü için, onu aramayı erkenden bıraktığım için, daha fazla kafa yormadığım için kızdım.

Ellerimle gözlerimden akan yaşlarımı sildim. Sesimin titremesini es geçerek "Onu benim için arar mısın, konuşabilir miyim?" dedim.

Emir, dediğimi yapıp yapmamak arasında gelip giderken Mustafa beni destekler şekilde "Ara Emir, aylardır duymuyor kızın sesini. Hakkıdır," dediğinde iç çekerek cebindeki telefonunu çıkarttı.

Rehberindeki arama kısmına Bade'ye ait olduğunu düşündüğüm bir numarayı girdi, ardından arama tuşuna basarak telefonu bana uzattı.

Telefonun her çalışında kalp ritmim daha da hızlanıyordu. Bekledim, bana bir ömürmüş gibi gelen on beş saniye boyunca bekledim.

Açmıyordu. Başımı iki yana sallayarak "Açmıyor" dedim. Telefonu kulağımdan çekip Emir'e uzatıyordum ki, sesini duydum.

"Alo, Emir?"

Sesindeki yorgunluk aylardır içime atıp sakladığım hislerimi yeniden ortaya çıkarttı. Kalbim pırpır atıyordu.

Çatallaşmış olan sesimi düzeltmek adına boğazımı temizledim, "Alo Bade?"

Bir süre konuşmadı, acaba ben olduğumu anlamış mıydı?

"Semih, sen misin?"

Ne konuşacağımı, ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Şu an tek istediğim şey onun yanında olmaktı.

"Benim. Nasılsın?" dedim.

"İyi, iyiyim. Sen?" dedi. Sanki yeni tanışmışız gibiydi, ne o ne ben ne diyeceğimizi bilemiyorduk.

"Şu an pek değilim. Niye söylemedin bana Bade," dedim. "Beraber gelemez miydik üstesinden, yardımım dokunsun diye elimden geleni yapmaz mıydım senin için?"

"Emir mi söyledi?"

"Önemli olan o mu sence Bade. Aylarca bencilsin, tek kelime söylemeden gittin diye yargıladım ben seni. En ufak bir şey olduğunda dahi bulduğun ilk fırsatta anlatırdın bana sen, bunu niye sakladın?"

Onun da benim gibi ağladığını biliyordum. Ne diyeceğini bilemez bir şekilde sustu, ağzından kaçan hıçkırık kalbimin ağrımasına yol açtı.

"Ağlama, ağla diye söylemiyorum bunları..." dedim.

Nefes verdim. İçimden geçen cümleleri doğrudan ona söylemek istiyordum.

"Çok özledim ben seni Bade," dedim. "Her bir zerrene ölüyordum senin, bir anda kendinden mahrum bıraktın beni."

"Ben de seni özledim Semih, gitmek benim için de çok zor oldu. Bir anda bambaşka bir hayat, başka bir hayat düzeni... Defalarca kez kendimi suçladım, keşke haber verseydim sana diye. Ama bir an olsun vazgeçmedim ki senden ben, her maç sonu Emir'i arayıp seni soruyorum, dilimden bir an olsun düşmüyorsun ki.."

Akan burnumu çekerken gülümsedim, "Biliyorum, anlattı Emir. Nasılsın şu an, süreç nasıl? Nereye taşındınız, ne yapıyorsun?"

Her şeyini öğrenmek istiyordum. Tıpkı önceden olduğu gibi, her şeyini anlatsın istiyordum.

"İyiyim, tedavi devam ediyor. Berlin'de özel bir hastanedeki bir doktor tarafından tedavi ediliyorum, ne bir ilerleme var ne bir gerileme. Olduğum yerde sayıyorum işte. Ev okul hastane arasında gidiyorum" dedi. "Sen ne yapıyorsun? Emir'den her şeyi öğreniyorum gerçi ama..."

"Eskiye göre pek bir farkım yok aslında. Maçlar, antrenmanlarla geçiyor benim günlerim de..."

Sessizlik oluştu. İçimden gelen dürtüyle "Bade?" dedim.

"Efendim?"

Şimdi söyleyeceklerim neyi değiştirecekti bilmiyordum, sadece içimde tutmanın artık bir faydası olmayacağından emindim. "Ben seni hala çok seviyorum be kızım, anlatamayacağım kadar çok. Biliyorum üzerinden aylar geçti ama, eğer sen de istersen-"

"Yeniden sevgili mi olmak istiyorsun?" dedi. Ses tonundaki heyecanı fark edebiliyordum.

"Yani biliyorum çok ani bir karar bu ama, eğer sen de istersen..."

"İstemek ne kelime Semih, her şeyden çok isterim tabii! Ama,"

"Ama?"

"Yani, sana yük bindirmek istemiyorum ben. Bunda derdinin arasında bir de benimle uğraş istemiyorum-"

"Bana yük değil, ilaç olursun sen ancak" dedim.

Bir süre sessiz kaldı, ardından "Bana bugün düşünmem için süre verebilir misin?" dedi.

Hızla başımı sallayarak "Beklerim ben seni. Ne zaman istersen o zaman olurum yanında," dedim.

"Peki o zaman. Bugün doktor kontrolüm vara da evden çıkacağım birazdan, sonra görüşürüz," dedi.

"Görüşürüz, bu arada Emir'den numaranı alsam sorun olur mu senin için?" dedim.

Bir kaç ay öncesine kadar sevgili olduğum çocukluk arkadaşıma karşı ne kadar kibar olabilirsem o kadar oluyordum. Biliyordum, bu durum onun için de zordu ancak koymuştum kafama, yeniden eskisi gibi olacaktık.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

156, semih kılıçsoy.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin