Multimedia:Lizge
''Hadi ama!Aptal mısın yoksa yeri çok sevdin de o yüzden mi kalkamıyorsun yerden?''dedi.Bir anlık şok geçirdim çünkü onun gibi bir meteorun bu kadar kaba olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi.Ama yine de pek takmadım açıkçası.Belki de çarpmanın şokuyla ağzından çıkmıştı o kelimeler.Normalde olsa o lafları tek tek yedirirdim ona ama dua etsin ki o bir meteor.Ben kalkmak için debelenirken-öyle bir düşüş yapmışım ki bavullarım üzerime yıkılmış-beyefendi kılını bile kıpırdatmadı.Tersine karşımda durup beni izledi.Zor bela ayağa kalktıktan sonra ona ''Neden beni izliyorsun?Tuhaf bir şey mi var?''dedim.Meteor cevabını geciktirmedi ve ona yakışacak bir ukalalıkla''Evet.Tuhaf bir şey var.O da sensin bücür.Hem bana çarptın hem de özür dilemiyorsun.Senden bir özür bekliyorum hemen.''dedi.Hayır ya demin söylediklerimin ve düşündüklerimin hepsini geri alıyorum.Bu çocuk bana aptal derken olayın şokunda değilmiş ya bildiğin ego yığını bu mübarek.Ona öyle boş boş bakıp kendi içimde 'acaba buna dalsam mı,laf mı soksam'diye karar vermeye çalışırken çocuk bana ''Ne kaldın öyle.Hadi dile özrünü de gideyim.Uçağım kalkacak şimdi.''dedi.Ben de üzerimdeki şaşkınlığı bırakarak çocuğa yaklaştım ve ona''Sen kim olursun da bana bücür ya da aptal deme cesaretini kendinde bulursun be!?AAyrıca ikimiz de birbirimize çarptık.Neden ben özür diliyormuşum?Beni senin dış görünüşüne bakıp eriyen ve'Ay hemen bu çocuktan özür dilemeliyim.Belki bana numarasını verir.'diyen aptal ve sırnaşık kızlardan mı sandın sen?Eğer öyle düşünüyorsan yanıldın canım,senden ASLA özür dilemem çünkü sende de hata var.''dedim.Ne kadar uzun konuştum ben öyle.Kendimi okulların ilk gününde 40 derece sıcakta dışarıda öğrencilere neredeyse hatim indiren 45 yaş üstü kel müdür yardımcısı gibi hissettim valla.Ama hak etti bu egoist meteor.Bana önce şaşkınlıkla karışık alaycı bir ifadeyle baktı,sonra da ''Aslına bakarsan evet,seni de o kızlardan sanmıştım.Ama yanılmamışım,aptalsın çünkü hakaret ederken bile demin beni övdün bücür.''dedi.''Ne övmesi be?''dedim hemen.O ise bana''of bücür,çok aptalsın.demin bana 'dış görünüşüne bakıp eriyen kızlardan biri değilim.' temalı bir konuşma yaptın farkındaysan ve bundan çıkarmam gereken sonuç da beni yakışıklı bulduğun sanırım.''dedi ve alaycı bir biçimde gülümsedi.Haklıydı,kahretsin ki haklıydı.Ona gerçekten de böyle söylemiştim ama onun söylediklerinin altında kalacak da değildim.Tam ağzımı açmış ona sövecekken beni susturdu ve ''Dua et ki şimdi uçağım kalkacak bücür.Yoksa o özrü senden önümde diz çöktürterek diletirdim.''dedi ve uçağına doğru ilerlemeye başladı.O giderken ben önce hafif bir şaşkınlık geçirdim ama hemen şokumu atlatıp arkasından ''MEYMENETSİZ SURAT''diye bağırım.O ise hiç arkasını dönmeden yoluna devam etti.Sonra aklıma benim de uçağım olduğu gelince koşa koşa uçağa bindim ve yerime yerleştim.Tabi koşarken içimden o ego yığını gerizekalıya küfürler savurmayı da unutmamıştım.Koltuğuma yerleştiğimde kendimi sakinleştirdim.'Ne de olsa bir daha yüzünü bile görmeyecektim o ukala şeyin' diye kendi kendimi teselli ettim ve kendimi uçağın rahat koltuğuna bıraktım.Zaten bugün yolculuk sebebiyle erken kalkmıştım ve çok uykum vardı.Ama tam uykuya dalacakken yanımdan gelen ağlama sesi tüm uykumu kaçırdı.'Hay senin o ses tellerini ...'derken ağlayanın bir bebek olduğunu fark ettim ve hemen sesimi kestim.Ayrıca çok da tatlıydı.Sapsarı saçları ve bembeyaz bir teni vardı bebişin.Çocukları severdim.Bebek annesinin kucağına sinmiş ağlıyor,annesi onu susturmaya çalışırken tam arkalarındaki koltukta bir adam da yüzünü tuhaf şekillere sokarak bebeği eğlendirmeye çalışıyordu.Bebeği susturma çabaları çaresiz kalıyordu.Aslında onlara yardımcı olmak isterdim ama sonuçta kadının tanımadığı,uçaktaki bir yolcuydum ben.Ve bebeği güvenip de benim kollarıma atacak değildi herhalde.Gözlerimi onlardan ayırıp kafamı uçağın camına yasladım ve müzik dinlemek için cebimden telefonumu ve kulaklığımı çıkardım.Telefonumu zaten uçağa binmeden önce uçak moduna almıştım.Kulaklığımı taktım ve sevdiğim şarkılardan olan BİRDY-TEE SHİRT kulaklarımda yankılanmaya başladı.Yaklaşık 2 şarkı dinledikten sonra kulaklığımın bir el tarafından çekilmesiyle yerimden huzursuzca kıpırdandım.Herhalde yandaki şu yaramaz bebektir ve belki onu sevebilirim diyerek yan soluma döndüm ama dönmez olaydım.Oydu.Girişte çarpıştığım ukala egoist meteordu bu.Tam yanımda oturuyor ve alayla bana bakıyordu.Bana''Meymenetsiz ha?küfür konusunda daha yaratıcı olmaya çalışmalısın.''dedi.Ona ''1-Senin burada ne işin var? 2-Sapık mısın beni takip mi ediyorsun ve 3-yanımdaki bebekli kadına ne oldu?''diye sorularımı sıraladı.O ise bana ukalaca''sorularını yanıtlamak zorunda değilim.Sana hesap vermeyeceğim bücür.''dedi.Ona korkarak baktım.Evet,bence o bir sapıktı.Çarpışmamızdan sonra bana kafayı takmış,beni takip edip benimle aynı uçaktan bilet alıp yanımdaki tatlı bebekle kadını her nasıl olduysa yerlerinde kaldırmış ve yanıma oturmuştu.Uçak inince de sinsice planı için harekete geçip beni kaçıracak,32 yerimden bıçaklayacak ve beni ıssız bir ormanın kuytu bir köşesine atıp kaçacaktı.Kafamda böyle delice senaryolar kurarken birden ona döndüm ve''Seni pis sapık,o zavallı bebeciğin ve kadının ne suçları vardı ki onlara zarar verdin,ha?''deyiverdim anlık bir heyecanla.O ise önce neden bahsettiğimi anlamayıp boş boş baktı yüzüme ama daha sonra birden kahkaha attı.Kahkası çok kısa sürdü ama hiç yapmacık veya alaycı bir kahkaha değildi.Lanet olsun gülünce gamzeleri belli oluyordu ve itiraf etmek gerekirse biraz tatlıydı.Aman,bana neydi ki onun gülüşünden ya da gamzelerinden.Benim Demir'im vardı.Hıh!Kahkasını sonlandırınca bana döndü ve ''Gerçekten onlara zarar verdiğimi mi düşündün?''dedi.Ben de''Aynen öyle düşündüm.Ama bence bu komik değildi.Ayrıca beni takip etmen de hiç hoş değil.''dedim.Bana hoşnutsuzca bir bakıış fırlattı ve ''Saçmalama,onlara zarar vermedim.Kadın benimle yer değiştirmeyi rica etti.Kocasının yanında oturmak istiyormuş ama yanlış koltukları almışlar.Ben de onun isteğini kabul ettim.Kadın ve bebek şu an arka koltuktalar.Ve senin peşine falan düşmedim bücür.Hatta bu uçakta olduğunu bilseydim belki de biletimi falan erteletirdim.''dedi.Hemen gözümü arka koltuğa çevirdim ve kadınla bebeğe baktım.Haklıydı.Kadın kocasının yanına oturmuştu ve sohbet ediyorlardı.Bebiş ise uyuyordu.Ona''Seni bana bir daha bücür dememen konusunda uyarmıştım.''dedim.O da ''Ama ben sana bir daha demeyeceğim dememiştim,bücür.''dedi.O na sinirli bir bakış fırlattım ve ''Ya beni kandırıyorsan ve aslında benim peşime takılan bir sapıksan?Sana nasıl inanacağım?'dedim.Bana''İnanıp inanmaman umrumda değil lastik çene.Ne kadar çok konuşuyorsun sen öyle.Biraz sus,dinlenmek istiyorum.''dedi.Gerizekalı,aptal,egoist,salak şey,ukala nolcak.Müzik dinlerken kulaklığımı kulağımdan çekip beni rahatsız eden o ama azar işiten ve lastik çene denilen yine ben.Bi dakka bi dakka o demin bana ne dedi?LASTİK ÇENE Mİ?!Uyuz nolcak.Tam ona doğru döndüm,ağzımı açacaktım ki uyuduğunu gördüm.Uyurken biraz da olsa uyuz ve egoist yanı kayboluyordu.Yine kendi kendime 'o senin düşmanın Lizge,toparla kendimi' dedim ve bakışlarımı cama çevirdim.Kulaklıklarımı tekrar kulağıma taktım ve EVANESCENCE-BRİNG ME TO LİFE ile uykuya daldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/43244355-288-k91719.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ EĞLENCESİ
ChickLitBen Lizge Eylül.17 yaşındayım.Babamın yurtdışındaki şirketleriyle bir soru yaşandığı için annemin ve onun yeni kocasının-benim deyimimle 'bay yapmacık'-yanına taşınmak zorunda kaldım.Aslında oraya taşınmayı istemiyor değildim.Çünkü orada beni izmir'...