2. Bölüm Ceset 2

10 2 0
                                    

Sabah kalktığımda elimle başımı tuttum.Gece çok fazla uyandığım için başım ağrıyordu,geceleri ne zaman sürekli uyansam sabah böyle başım ağrıyordu.Yorganımı üzerimden çekerek kalktım. Direk banyoya girdiğimde çeşmenin ucunu soğuk tarafa döndürdüm ve yüzüme soğuk suyu çarptığımda azda olsa kendime gelmiştim.Çeşmeyi kapattım ve aynadan kendime baktım, gözlerimin altı mosmordu. Aldırmayarak saçlarımı tepeden toplayıp banyodan çıktım. Karnımın gurultusunu duyduğumda mutfağa geçtim ve buzdolabını açtım. Herkes gibi buzdolabının içine boş boş bakarak kapağı kapattım. Dolapta bir şey yoktu, sanırım bugün dışarıda yiyecek oradan da derse gidecektim. Üzerime beyaz bir gömlek,altıma da siyah dar bir pantalon geçirdim. Çantamı alarak evden çıktım. Otobüsün gelmesini beklerken telefonumdan bir bildirim aldım;

Defne:Aysu nasılsın? Dün alalecele çıktığım için tam konuşmadık,müsaitsen eğer seni kahvaltıya çağırmak ve düzgünce konuşmak isterim.

Ben: Tesadüf oldu,bende dışarıya kahvaltıya gidiyordum.Tamam o zaman ben fırına uğrayıp börek çörek alayım.

Defne: Tamamdır,ben masayı hazırlıyor ve seni bekliyor olacağım.

Mesajına "görüldü" atarak otobüs durağından ayrıldım ve fırına gidip biraz börek aldım.Defne'nin evinin yolunu tutup biraz ilerlediğimde tam karşımda Osman Amca'yı gördüm.Bana kaçamak bakışlar atarak yolunu değiştirdi. Bana asılmadığı için yüzümde bir tebessüm oluştu. Nihayet Defne'nin kapısının önüne geldiğimde tam zile basacaktım ki Defne aniden kapıyı açtı. Yerimden sıçradığımda bana sarılarak;

-Hoşgeldin Aysucuk!
-Ay korkuttun beni,hoşbuldum
-Özür dilerim ama çok acıktığım için pencereden izledim. Geldiğini görünce buraya uçtum işte.
-Ahaha al bakalım; diyerek elimdeki börek dolu torbayı salladım. Hızla elimden alıp mutfağa doğru koştu. Masaya oturduğumuzda sessizlik oluşmuştu. Sessizliği ilk bozan Defne oldu;

-Aysu, bizim bu ceset işini çözmemiz lazım.

-Haklısın. Ben hâlâ korkuyorm, inşallah bir daha öyle bir olay ile karşılaşmayız.

-Yok canım,bir daha olmaz öyle şey. Ama yinede normal bir şeymiş gibi davranmamalı üzerine gitmeliyiz.

-Aynı fikirdeyim.

Telefonumdan saate baktığımda bir anda ayağa kalktım.

-Ne oldu Aysu,iyi misin?

-Ha,ne? Evet evet iyiyim, okula geç kalacağım. Otobüsü kaçırmayayım, biliyorsun bugün cumartesi. Otobüsler otuz dakikada bir kalkıyor.

-Haklısın. Hadi sen okuluna git, seni seviyorum.

-Bende seni; dediğimde dış kapıda ayakkabılarımı giyiyordum. Merdivenlerden inip koştum ve otobüs durağına ulaştım. Otobüs geldiğinde bindim. Üniversiteye ulaştığımda indim ve yürümeye başladım,elimdeki kitapları incelerken birine çarptığımı hissettim. Kafamı kaldırdığımda hiç kimse olmadığını gördüm, yüzümü buruşturarak "psikoloji fakültesi"ne girdim. Bugün sadece üç dersimin olması beni mutlu etmişti, böylece eve gidip dinlenebilecektim.

3 Saat Sonra
Derslerim bittiğinde hızlıca eşyalarımı toplayarak çıktım.Otobüse bindim ve evime ulaştım, apartmanın kapısından girdiğimde kötü bir koku sezdim. Bu koku tanıdık geliyordu,bu koku,bu koku
CESET KOKUSUYDU. Koşarak dairemin kapısına ulaştığımda kokunun buradan geldiğini anladım. İçeriye daldığımda sağ koridora doğru gittim. Yine aynı şekilde birisi yatıyordu, fakat bu erkekti.Dizlerimin üzerine düştüğümde titreyen ellerimle telefonumu çantamdan çıkardımve Defne yazısına tıkladım. Telefon çalarken kulağıma götürdüm ve gözlerimi cesede diktim. Telefon açıldığında titreyen sesimle
konuştum;

-A-alo, Defne.

- Aysu,ne oldu birtanem sesin kötü?

-Defne,o yine burada ama erkek.

-Kim orada Aysu? Ne oluyor beni korkutuyorsun.

-Ceset,ceset burada.

-Ne, şaka yapıyorsun? Oraya geliyorum.
Defne'yi beklemeye başladığımda gözlerimi kapattım. Oturuyor bir şey yapmıyordum, hızlı bir kapı çarpış sesi duydum. Gözlerimi açtığımda Defne tam karşımda duruyordu;

-Aysu,bu ne. Bu iki oldu, kendimi bir filmin içinde gibi hissediyorum artık. Polisi arayalım ikinci bir olay olduğunu söyleyelim.

-Ah tamam hadi ara.
Defne polisi aradı ve durumu anlattı. Ben ise terlemiştim ve zar zor nefes alıyordum.

-Gel dışarı çıkalım, burası iğrençten öte kokuyor. Nefes alamıyorum.

-Tamam.
Beni kolumdan tutup dışarıya çıkardı. Yere oturduğumda "dejavu" yaşamış gibi hissetmiştim. Defne elimi tuttu ve şunları söyledi;

-Defne sakin ol birtanem. Çözeceğiz bu olayı, sıkma canını.

-Nasıl sıkmayayım Defne? Evime geliyorum ceset var, nasıl sıkmayayım canımı.

-Haklısın,biraz aptalca konuştum. Fakat seni yatıştırmaya çalışıyorum,benide yani.

-Hmm hmm
Diye mırıldandığımda Defne başını çevirdi fakat eli hala elimin üzerindeydi. Polisler geldiğinde benden önce Defne kalktı, çünkü benim kalkmaya mecalim yoktu. Defne ile polisin arasındaki konuşmada sadece şunları duydum;

-Ceset,iki gün, arkadaşım,eve geldi.
Kendimden geçmişim gibi bir halim vardı. Söylenilenler kafamda yankılanıyor görüşüm bulanıklaşıyordu. Polisler yukarıya çıktığında Defne yanıma geldi.

-Söyledim.
-Söyledin.

Yaklaşık on-on beş dakika sonra polisler geldi.

DOLAPTAKİ CESETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin