Herkese selam. Naber? Ben aynı fic falan.
İftara bir kaç dakika kala gelen bölüm...
ABİ ÇOK UZATMIYORUM ACIKTIM GÖRÜŞÜRÜZ İYİ OKUMALAR.
Jungkook~
Kalbin laf dinlememesi belki en ağır şeydi. Hatta en ağır şeydi.
Kalbimdeki acı bunun en ağır şey olduğunu gösteriyordu.
Nefes alamıyordum. Kalbim o kadar acıyordu ki bu benim nefes almamı engelliyordu. Midemi bulandırıyordu aldığım nefes. Soluduğum hava midemin kasılmasına sebep oluyordu.
Hepsinin suçlusu ise kalbimdi. Ve ben bu yüzden hem kalbimden hem de duygularımdan nefret ediyordum.
Aşk neden böyle bir şeydi?
Aşk çok berbat bir duyguydu.
Nefret ediyordum aşk duygusundan. Kalbimin onu görünce ritminin değişmesinden, ondan uzak kalınca nefes almamın zorlaşmasından, onun söylediği küçücük bir kırıcı laftan sonra gözyaşları içinde insanlardan kaçmaktan nefret ediyordum
Aşk denen lanet duyguyu keşke cümlelerle anlatabilseydim ama şu sikik duygu o kadar değişik ki, hiç bir cümleye sığmıyordu.
Derin bir nefes alıp başımı kaldırıp durgun denize baktım. Gözlerimden tuzlu su dudaklarıma kadar akarken dudaklarımı birbirine bastırdım ve soluduğum nefesi verdim.
Duygularım bir deniz gibiydi. İçinde neler olduğu bilinmezken bazen dışarı hırçın, bazen ise duygundu.
Siktiğimin duygusu.
Çıplak ayaklarıma deniz suyu vurunca içimin ürperdiğini hissettim. Hava soğuktu, üşüyordum, ama başka yere gidemezdim. Kütüphaneyi herkes biliyordu, herkes gelebilirdi. Ev... Benim evim yoktu. Anne baba dediğim iki baskıcı insan -ki insan demek bile tuhaf- yetiştirilmiştim.
Hayat hikayem iç açıcı değildi. Hayat hikayem öyle bunaltıcıydı ki, anlatmayı geçtim düşüncesi bile bunaltıcı dereceydi.
Bana yaklaşan adım seslerini duymamla başımı arkaya çevirmedim, çeviremedim. Burada olduğumu kimse tahmin edemezdi. Kimseye duygularım karışıkken sahile geldiğimi bilmezdi. Ne Yoongi, ne Namjoon. Kimse bilmezdi benim asıl duygularımı sahilde yaşadığımı.
Adım sesleri daha da yaklaştı ve tam arkamda birinin olduğunu hissettim.
Hava kapalıydı, yağmur yağacaktı büyük ihtimal. Bu yüzden deniz daha da soğuktu.
"Kimsenin buraya gelemeyeceğini tahmin ettin, değil mi Jeon?"
Duyduğum derin ses ile şoka uğradım. Bu ses... Bu ses Taehyung'dan başkasına ait değildi.
Nerden bilmişti burada olduğumu? Kimseye söylemediğim yerimi o nereden biliyordu? Bilemezdi. Kimseye söylememiştim.
"Git başımdan, Kim." Sesim öyle çatallaşmış çıkmıştı ki kendi sesime küfürler yağdırdım. Bir kere de çatlamasa şaşıracaktım zaten.
Taehyung arkamdan yanıma geldi ve yere, yanıma çöktü. Benim gibi ayaklabılarını ve çoraplarını çıkarmıştı. Deniz suyu şimdi ikimizin de ayaklarına vuruyordu.
Gözümden akan yaşları avcumun içi ile silip "Burada olduğumu nereden bildin ve ya nereden biliyorsun?" dedim titreyen sesimle. Ona o kadar kırgındım ki... Kalbim çok kırıktı, ama hâlâ onun için atıyordu. Acımasızcaydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyes Don't Lie - Taekook
FanfictionTaehyung Elindeki yaraları kapatmak için istediğin kadar dövme yap Jungkook Gene de o iğrenç yara izlerini görüyoruz Texting + düzyazı