12

427 47 20
                                    

Birkaç hafta sonra..

Jisung'un iyice huysuzlasmisti hem Felix'i hem de diğer iki alfayi fazlasıyla yormustu. Gece Jisung uyuyunca üçü de salona geçmiş rahat bir şekilde oturmanın tadını çıkarıyorlardi.

Hyunjin söylemişti Minho'ya ayrı eve çıkın diye. Minho hala taşınmak istiyordu fakat Jisung inat etmişti bu seferde. Hyunjin Felix'e birşey yapar diye taşınmak istemiyordu. Hyunjin kaç kere birşey olmayacağını zaten bir omegasi olduğunu söylesede Jisung abisini dinlemiyordu.

"Hyunjin Hyung, Jisung'un daha en başlarda bu kadar huysuzlanmasi normal mi. "

"Bir bilsem keşke. Ne istediğini de anlamıyorum ki. Birşey istiyor onu getiriyoruz ben bunu istemiyorum diyip ağlıyor.Bu çocuk benim kardeşim değil. "

"Hyung, ben yatsam biraz olur mu? "

"Tamam sen yat yemek yiyeceğimiz zaman kaldırırım seni. "

Felix gülümseyip Jisung'un yanına gitti. Aynı odada kalıyorlardı hala. Sessizce odaya girip Jisung'un yanına yattı. Jisung hafiften kilo almıştı fakat belli olmayacak kadar azdı. Jisung Felix'in geldini hissetmiş gözlerini açmıştı.

"Yongbok-ahh.. "

Jisung uykulu sesiyle Felix'e seslenmişti. Felix hemen Jisung'a dönüp birşeyinin olup olmadığına baktı. Jisung gözlerini tekrardan yumup kollarını açtı. Felix'in ona sarılmasını istiyordu. Felix gülümseyip Jisung'u kendi kollarıyla sardı. Jisung iyice Felix'e sokulmuştu.

°

Birkaç saat geçmişti. İki omega Hyunjin'in sesiyle birlikte uyanmak zorunda kalmıştı. Jisung kalkıp üzerini değiştirdi. Minho hala burdaydı. Hemen onun yanına gidip bacaklarına yerleşti. Hazır Hyunjin salonda değilken sevgilisi ile ilgilenebilirdi. Minho ellerini Jisung'un beline koyup baş parmaklarıyla okşamaya başlamıştı. Jisung karşısındaki alfanin önce yanağını ardından da dudaklarını öpmüştü. Öpmek basit kaldırdı sanırım. İkili kendini kaptırmıştı çünkü arkasından gelen Felix ve Hyunjin'i farketmemişlerdi.

Hyunjin öksürüp ikilinin ayrılmasını sağladı. Felix nedensizce kızarmışti. Jisung Minuo'nun kucağından inip abisine baktı.

"Yemek hazır gelin. "

Jisung abisini onaylayıp mutfağa doğru ilerlemişti. Minho'da kalkıp Jisung'un peşinden gidiyordu. Hyunjin Minho'nun kolunu tutup bir kenarıya çekmişti. Hyunjin yanlarındaki Felix'e iki dakikaya geleceklerini söyleyip Jisung'un yanına göndermişti.

"Hyunjin ne yapıyorsun. "

"Kardeşime dokunma birdaha. "

"Ahh, Hyunjin şu saçma abi triplerine girme lütfen. "

"Olmadı mı. "

"Olmadı.. "

"Ayrıca ona dokunmamami kardeşini hamile bırakmadan önce söyleyecektin. "

"Siktir git Minho. "

"Ne oldu kıskandın mı. "

"Uğraşma benimle. "

Minho gülerek ilerlemeye başlamıştı. Hyunjin kesinlikle fazlaca sinirliydi. Minho'yu takip edip mutfağa gitti. Yaptığı makarnadan tabaklara paylaştırıp masaya oturdu. Siniri belliydi. Felix yanındaki Hyunjin'e baktı. Hyunjin Felix'in bakışlarını kendi üzerinde hissedince omegaya döndü.

"Hyung iyi misin. "

"Hyung deme sinirlerimi bozuyor. "

"Ahh peki. Sorun nedir. Sinirlisin biraz."

"Boşver önemli birşey değil zaten. "

Felix başını sallayıp yemeğine döndü. Hyunjin iyilik olsun diye demişti büyük ihtimalle. Ya da Felix öyle düşünüyordu. Evet Felix böyle düşünüyordu. Hyunjin omegadan etkilendiğini biliyordu fakat aşık olmak aklına bile gelmecek birşeydi. Hyung demesi onu sinirlendiriyordu. Felix'te hoşlanıyordu bu alfadan. Tek gereken şey cesaretti. Birbirlerine karşı hislerini söylemeleri için gereken şeydi cesaret.

Hyunjin tabanındaki makarnayı çatalı ile karıştırıp duruyordu. Tabağını alıp tezgaha bıraktı. Yememişti hiçbirşey. Yukarıya çıkıp üzerini değiştirdi. Bol bir pantalon üzerine de beyaz bir gömlek giymişti. Aşağıya inip hala mutfakta olan omegalarin yanına gitti.

"Yongbok dışarı çıkıyorum gelmek istermisin. "

"Ahh, olur Hyung.. Biraz beklersen hemen hazır olurum. "

"Tamam ben salonda bekliyorum seni."

Felix hemen kalkıp odaya gitti. Geçen gün birşeyler almıştı kendine. Dolabı karıştırıp Hyunjin'in giydiklerine uygun birşeyler giymek istiyordu. Altına aldığı kumaş pantalonu giymişti. Üzerine beyaz bir tişört giyip üzerine de bir ceket giyip hemen aşağıya indi.

"Hyung hazırım ben. "

"Uyardım seni bana Hyung deme diye. Neden hala Hyung demekte ısrarcısın. "

"Pardon.. Hyunjin. "

Hyunjin kalkıp askıda duran deri ceketini giydi. Ardından ayakkabılarını giyip arabanın anahtarını aldı. Felix'te hemen hazırlanıp Hyunjin'in peşinden gitti. Hyunjin ve Felix arabaya binmiş kemerlerini takmışlardı.

"Nereye gitmek istersin. "

"Bana fark etmiyor. "

°

Bölüm sonuuu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm sonuuu.

Belleza | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin