Hyunjin iki gündür gördüğü rüyadan dolayı Felix ile arasına mesafe koymuştu. Aptal alfa. Hemen de bir omega görünce ondan etkileniyordu. Hyunjin kurduna içinden söverken odanın kapısı çalınmıştı. Hyunjin kapının ardındaki kişiye gelmesini söylemişti. Odaya gözleri dolu bir Felix girmişti. Hyunjin omeganin neden buraya geldiğini ayrıca neden ağladığını çözememişti. Hyunjin telaşla ayaklanıp Felix'in yanına gitti. Ellerini Felix'in omuzlarına koyup yüzüne eğildi.
"Yongbok-ah neyin var?"
"Hyung... Jisung az önce birşeyler diyip gitti. "
"Nereye gitti ve neden gitti... Ayrıca biraz sakin ol. "
"Hyung.. Nereye gittiğini bilmiyorum ama bana birşeyler söyledi. Pek güzel şeyler değildi. "
"Tamam şimdi sakinleş. "
Felix derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordu. Hyunjin şuan yapacağı şeyin doğru olup olmadığını bilmiyordu. Felix'in omuzlarında olan ellerinin birini Felix'in kafasına diğerini de beline koymuştu. Felix'i göğsüne yaslayıp saçlarını okşuyordu. Felix Hyunjin'in bu haraketiyle hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Hyunjin Felix'in bu haline gerçekten fazlasıyla üzülmüştü. Felix aşağıda kalan kollarını Hyunjin'in beline dolamıştı. İlk defa bu kadar fazlasıyla temas etmişlerdi.
Felix sakinleşmeye başladığında Hyunjin'den ayrılmıştı. Hyunjin Felix'in çillerinin üzerindeki yaşları silmişti. Felix kızarmış gözlerle yukarıdaki alfaya baktı. Alfa ona gülümseyip sırtını sıvazladi. Felix etkileniyordu işte bu alfadan. Kendisine itiraf etmekte zorluk çekiyordu fakat öyleydi işte.
"Jisung birşey yapamaz merak etme.. Ayrıca ağlama artık. "
"Ağ-Ağlamıyorum."
Hyunjin Felix'in bu tatlı haline gülüp telefonunu aldı. Jisung'un numarasını tuslayıp kardeşini aradı. Jisung telefonu açmamıştı. Hyunjin birkaç kez daha denemişti fakat sonuç hep aynıydı. En son aramasında telefon meşgul çalıyordu. Jisung telefonu kapatmıştı. Jeongin'e birşey yapamayacağını biliyordu. O yüzden Hyunjin rahattı. Fakat önünde hala ağlayan Felix dururken canı acıyordu.
"Yongbok-ah hadi gel elini yüzünü yıkayalım. "
Felix sadece kafasını sallamıştı.Hyunjin Felix'in saçlarını karıştırıp beraber lavaboya ilerlediler. Felix Hyunjin'in gelmesine gerek olmadığını söylesede Hyunjin gelmeyi tercih etmişti. İkisi birlikte lavaboya girip aynanın önünde durdular. Hyunjin Felix'e edilmesini söylemişti.Felix onu onaylayıp öne doğru eğildi. Hyunjin suyu açıp omeganin yüzünü yıkadı. Suyu kapatıp daha sonra havluyla yüzünü kuruladı. Felix uzun yıllar sonra ilk defa böyle ilgi görüyordu. Felix kendini suçlu hissediyordu. Jisung Jeongin'in yanına gitmişti ve bunu Hyunjin'e söylemeye korkuyordu. Gerginliği feromomlarina da yansımıştı. Zaten üzgün olduğu için fazlaca feromon salgılıyordu.
Felix hemen feromonlarıni çekmişti. Hyunjin omeganin rahatlaması gerektiğini düşünüyordu. O yüzden hemen Felix'i kolundan tutup kapıya getirmişti. Söylese Felix istemeyecekti bu yüzden sormadan direkt kapıya getirmişti. Felix hemen itirazlarına başlamıştı. Fakat Hyunjin onu dinlemiyordu. Felix zorla ayakkabılarıni giyip dışarıya çıktı. Hava bugün gerçekten fazlaca sıcaktı. Felix Hyunjin'e dönüp onu beklemeye başladı. Hyunjin de hemen ayakkabılarıni giyip evden çıktılar.
"Hyung ne yapacağız ki sabahın şu saatinde. "
"Alışveriş yapmayı sever misin. "
"Pek değil. "
"Yazık oldu. Bende seni alışveriş merkezine götürecektim. "
"Hyung hiçbirşey yapmayalım lütfen. "
"Neden hiçbirşey yapmak istemiyorsun? "
"Hyung bildiğin evinize yerleştim. Birde sana bu tarz şeyler için yük olmak istemiyorum. "
"Saçmalama istersen. Yük olsan sormam sana değil mi? Hadi gel. "
Felix mahçup bir şekilde onun peşinden yürümeye başlamıştı. Acaba Jisung ne yapmıştı. Ayrıca Hyunjin neden bu kadar sakindi. Hiç kardeşini merak etmiyor muydu? Felix bunları düşünürken Hyunjin'in ona birşey sorduğunu fark etmemişti bile.
"Yongbok-ah beni duyuyor musun? "
"Özür dilerim Hyung birşey düşünüyordum. "
"Sorun değil. Birbirimizi pek tanımıyoruz. Sohbet etmek de ister misin? "
"Şey olabilir yani. "
Hyunjin omeganin uyandığını anlamıştı. Arabanın önüne geldiklerinde Hyunjin omeganin kapısını açmıştı. Felix teşekkür ederek arabaya binmişti. Hyunjin hemen kapıyı kapatıp diğer tarafa geçip şoför koltuğuna oturmuştu. Kemerini takip Felix'e dönmüştü. Kemer ile cebelleşen omegayi görünce sesli bir şekilde gülmüştü. Felix çattığı kaşları ile Hyunjin'e bakmıştı. Hyunjin Jisung'tan dolayı alışkındı. O da takamıyordu kemerini. Hyunjin hafiften doğrulup Felix'in kemerini takmıştı. Felix yakınlıklarından dolayı sertçe yutkunmustu.
Hyunjin pek birşeyin farkında değildi. Yerine tekrardan oturunca aklına gördüğü rüya gelmişti. Felix'e söylemelimiydi bilmiyordu. Üstü kapalı bir şekilde sormaya karar vermişti
"Yongbok, bu aralar rüyanda garip birşeyler gördünmü. "
"Hayır Hyung. "
Felix sesinin titrememesine şükretmisti. En çok korktuğu soru buydu. O da benzer bir rüya görmüştü.
Hyunjin omegayi onaylayıp arabayı çalıştırdı.Hyunjin gidecekleri yolun neredeyse yarım saate yakın olduğunu söylemişti. Felix ilk defa böyle yerleri görmenin heyecanıyla camını açıp dışarıya bakıyordu. Hyunjin omeganin bu hallerini baya bir tatlı bulmuştu. Felix tekrardan önüne dönünce Hyunjin konuşmaya başlamıştı.
"Kaç yaşındaydın? "
"21 yaşındayım Hyung. "
"Hmm."
"Hyung, Jisung iyi midir. "
"Ah o aptal omega. Başına belliki bir iş açacak. Cezasını kendi çeksin diye aramadım. "
"Ya birşey olursa Hyung. "
"Jisung'a hiçbirşey olmaz. Adamları laflarıyla döver. "
Felix gülüp alfayi onaylamıştı.
°
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm sonuuu..
Baya bir beklettim özür dilerim. Bölüm de uzun olmadı. Omzumu incittiğim için pek haraket ettiremiyordum. İyi okumalarr.
